Son Dakika Haberler
“width=“1293

524 MİLYON TL BUHAR OLUP UÇTU MU?

524 MİLYON TL BUHAR OLUP UÇTU MU?
Okunma : 850 views Yorum Yap

Ülkemizin küresel rekabette ön sıralarda yer alabilmesi için tasarım, Ar-Ge, inovasyon ve yüksek teknolojili ürün üretimine verilen hibe ve desteklerinin önemine dikkati çeken CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu CHP grubu sözcüsü olan Didem ENGİN, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk ÖZLÜ’nün yanıtlaması talebiyle yazılı bir soru önergesi vererek Başbakanlık İletişim Merkezi’ne (BİMER) bilgi edinme başvurusunda bulunmuştu. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Başkanlığı (TÜBİTAK) ve Kalkınma Bakanlığı tarafından bilgi edinme başvurusuna verilen cevapları kamuoyu ile paylaşan Didem ENGİN, “Gelen yanıtlar tasarım, Ar-Ge, inovasyon, teknoloji ve yüksek teknoloji alanlarında verilen teşvik ve desteklerin planlamasının ve etki analizinin ne kadar ciddiyetsiz bir şekilde yapıldığını ortaya koyuyor. Bu yanıtlar AKP’nin 15 yıllık tek başına iktidarının teknoloji politikasının sefaletinin ve bu 15 yılın ülkemizin geleceği açısından kayıp yıllar olduğunun çok somut ispatıdır. Yapay zekâ, nesnelerin interneti, büyük veri, blockchain, robotik gibi alanlarda dünyada baş döndürücü teknolojik gelişmeler yaşanırken, AKP güzel ülkemizi küresel rekabette ön plana çıkartacak vizyoner bir yaklaşımdan çok ama çok uzakta” dedi.

AwKP GÖSTERMELİK SÖZDE ETKİ ANALİZİ YAPIYOR!

HİBELER NERELERE GİDİYOR?

TÜBİTAK tarafından verilen cevaba göre, 2002 yılından 2017 Kasım ayı sonuna dek Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEB) destek programları kapsamında 6.727 milyon TL değerinde hibe verilmiş. Ancak yanıtta verilen desteklerin milli gelir içerisindeki payını ölçen Türkiye geneline ilişkin herhangi bir veri bulunmadığı belirtiliyor.

“2002 yılından bugüne dek verilen AR-GE hibe ve desteklerinin Ar-Ge, inovasyon, üretim, ihracat ve istihdama etkisini belirlemeye yönelik etki analizi yapılmış mıdır? Yapıldı ise sonuçları nelerdir?” sorusuna ise Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Etki Değerlendirme Dairesi tarafından 1507 – TÜBİTAK KOBİ Ar-Ge Başlangıç Destek Programı kapsamında yapılan etki analizi kaynak gösterilmiştir. “Sözde” etki analizinde “Yurt içi ve yurt dışı satışları, AR-GE harcamaları, çalışan sayıları, istihdam gibi başlıklarda ‘olumlu etkiler’ saptanmıştır. Firmaların yenilikçi ürünler ortaya koyarken istihdama da ‘önemli katkı’ sağladıkları tespit edilmiştir.” şeklinde muğlak ifadeler kullanılmıştır. Ayrıca destekten bir yıl sonra, her 1 TL’lik desteğin bu destekten faydalanan firmaların yurtiçi satışlarını ortalama 9,06 TL daha fazla artırdığı belirtilirken, bu rakamın nasıl hesaplandığı ve bir yıldan sonraki etkilerinin neler olduğu konusuna hiç değinilmemiştir. Cevabı değerlendiren Didem ENGİN, “Gelen yanıt şaka gibi! Bakanlık göstermelik bir sözde etki analizi yaptırmış, sonuçta da ‘olumlu’ etkiler saptandığı belirtilmiş. Böyle analiz mi olur? Kimi kandırıyorlar? Eğer bir olumlu etki varsa bunu somut olarak açıklamalılar. Bu olumlu etkinin boyutu ne kadar? İstihdama, özellikle de kadın ve genç istihdamına sağladığı katkı ne kadar? Bu hibe ve destekler ülkemizin teknolojik gelişmesinde bir ivme yarattı mı? Bu soruların hiçbirisinin yanıtı yok! Verilen hibeler vatandaşlarımızın vergileri ile verilen desteklerdir. Bu hibelerin nereye nasıl harcandığı ve etkisinin ne olduğunu bilmek her vatandaşımızın hakkıdır ” ifadelerini kullandı.

TÜBİTAK DESTEK VERDİĞİ FİRMALARDAN KAÇININ YÜKSEK TEKNOLOJİLİ ÜRÜN ÜRETİP İHRAÇ ETTİĞİNİ BİLMİYOR

TÜBİTAK tarafından verilen cevaba göre TEYDEB destek programları kapsamında 2002 yılında 224 firmaya destek verilirken, 2017 yılı Kasım ayına kadarki dönemde 1.844 firmaya destek verilmiş. Ancak TÜBİTAK yanıtında bu firmalar içinde kaç tanesinin yüksek teknolojili ürün üretip ihracat gerçekleştirdiğini ve gerçekleştirdikleri ihracat miktarına ilişkin bir veritabanının bulunmadığını belirtiyor. Bu cevabın ne kadar vahim olduğuna dikkati çeken Didem ENGİN, “TÜBİTAK destek verdiği toplam firma sayısını vermekle yetinmiş ancak verilen hibelerin yüksek teknolojili ürün üretimimize etkisi üzerinde önemle durulması gerekirken, bu konuda bir veritabanının olmaması ülkemizin içinde bulunduğu vahim tabloyu özetlemektedir. 2017 yılında yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayimizin ihracatı içindeki payı yalnızca %3.9 idi. Ülkemiz yüksek teknolojili ürün üretiminde ve ihracatında küresel yarışta her geçen gün daha da geriye düşmektedir.” dedi.

TÜBİTAK VERİLERİ TUTARSIZLIK İÇERİYOR: 524 MİLYON TL BUHAR OLUP UÇTU MU?

TÜBİTAK tarafından verilen yanıtlar aynı zamanda verilerde ciddi tutarsızlık olduğunu da ortaya çıkardı. Yıllık hibe miktarları ile ilgili soruya verilen yanıtta 2002 yılından 2017 Kasım ayı sonuna dek yıllık hibelerin toplamı 6.727 milyon TL yaparken, sektörel hibeler ile ilgili soruya verilen yanıtta aynı dönemde verilen toplam hibe miktarının 6.203 milyon TL olduğu belirtildi. Aradaki 524 milyon TL’lik farkın nereden kaynaklandığı ise yanıtta belirtilmiyor.

10 YILDA TOPLAM 982 START-UP DESTEK ALABİLMİŞ

TÜBİTAK tarafından verilen bilgilere göre TEYDEB Destek Programları Başkanlığı tarafından 2008-2010 yılları arasında yürütülen 1508- Teknoloji ve Yenilik Odaklı Girişimleri Destekleme Programı kapsamında; 43 girişimci; 2012 yılında başlatılan 1512-Teknogirişim Sermayesi Desteği Programı (BİGG) kapsamında ise; 2012-2017 Kasım tarihleri toplam 6 çağrı açılmıştır. Bu çağrılar kapsamında toplam 12.866 iş fikri başvurusu, 2.346 iş planı başvurusu toplanmış, 982 başlangıç şirketi kuran girişimcinin iş planına destek verilmiş.

KALKINMA BAKANLIĞI ETKİ ANALİZİ YAPTIRMADIĞINI, START UP KURULUMUNA YÖNELİK KAMUDA VERİ TUTULMADIĞINI AÇIKÇA İTİRAF EDİYOR

Bazı soruların Kalkınma Bakanlığı’na yönlendirilmesi üzerine ve bakanlık tarafından verilen yanıtları da değerlendiren Didem ENGİN, “Kalkınma Bakanlığı AR-GE teşvik ve desteklerinin kalkınma ve istihdam üzerindeki etkisini belirlemeye yönelik herhangi bir etki analizi yaptırmadığını açıkça itiraf ediyor. Verilen yanıtta kamu tarafından start-up kurulumuna yönelik veri tutulmadığının itirafı da ayrıca şaşırtıcı” dedi.

AKP’NİN 15 YILLIK TEK BAŞINA İKTİDARI ÜLKEMİZİN TEKNOLOJİK GELECEĞİ AÇISINDAN KAYIP YILLARDIR

Sorularına verilen yanıtları değerlendiren Didem ENGİN, “Gelen yanıtlar tasarım, Ar-Ge, inovasyon, teknoloji ve yüksek teknoloji alanlarında verilen hibe ve desteklerin planlamasının ve etki analizinin ne kadar ciddiyetsiz bir şekilde yapıldığını ortaya koyuyor. Bu yanıtlar AKP’nin 15 yıllık tek başına iktidarının teknoloji politikasının sefaletinin ve bu 15 yılın ülkemizin geleceği açısından kayıp yıllar olduğunun çok somut ispatıdır. Yapay zekâ, nesnelerin interneti, büyük veri, blockchain, robotik gibi alanlarda dünyada baş döndürücü teknolojik gelişmeler yaşanırken, AKP güzel ülkemizi küresel rekabette ön plana çıkartacak vizyoner bir yaklaşımdan çok ama çok uzakta” dedi. Güncel dış ticaret verilerine de değinen Didem ENGİN “Aralık 2017 dış ticaret verilerine göre yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı aylık bazda %4,5, orta yüksek teknolojili ürünlerin payı ise %36,3 olmuş. Dış ticaret açığımız yıllık bazda 77 milyar dolara yükselmişken ve daha da artması muhtemelken bu açığı kapatmak için yapmamız gereken yüksek katma değerli ürün ihracatımızı artıracak tedbirleri uygulamaya sokmaktır. Aksi takdirde dış ticaret açığımız sürdürülemez bir noktaya ulaşacaktır. Bunun için de yüksek katma değerli ürün üretimi ve ihracatı için hedefler ve planlamalar ciddiyetle hazırlanmalı, yüksek teknoloji ürünlerin imalatına yönelik verilen hibeler ve destekler ciddiyetle takip edilmeli, etkileri ölçülmeli. Hükümet halkımıza hayal satmaktan vazgeçmeli” dedi.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)