ABD, dünyanın ekonomi lideri olma rolünü yitirebilir

Dünyanın en büyük ekonomisi ABD, borç tavanı ve harcama kesintilerini tartışmaya devam ederken, geçtiğimiz hafta yılbaşında ertelenen otomatik harcama kesintilerinin Mart ayında devreye gireceği belirtilmişti.
ABD ekonomisindeki kötümser havanın hakim olduğunu gördüğümüz son günlerde, konut satışlarının Ağustos ayından bu yana ilk kez düşmüş olması, tüketici güveninin 2011’in Kasım ayından bu yana en zayıf seviyeye gerilemesi ve işsizlik başvurularının beklentileri aşması, “ABD dünyanın en büyük ekonomi lideri olma rolünü yitirmeye başlıyor mu?” düşüncesini akla getiriyor.
Diğer yandan ABD ekonomisinin 4. çeyrek performansı bütün tahminlerin altında kalarak yüzde 0.1 daralırken, istihdam verileri beklentileri karşılayamadı. Tarım dışı istihdam Kasım ayında 247,000, Aralık ayında 196,000 artarken, Ocak ayında bu artış 157,000 oldu. İşsizlik oranı ise yüzde 7.8’den yüzde 7.9’a yükseldi. ABD ekonomisinde daralmanın söz konusu olduğunu gördüğümüz son günlerde, bu hafta açıklanacak olan Fabrika Satışları, ISM İmalat Dışı, İşsizlik Başvuruları, EIA Ham Petrol Stok Değişimi, Tüketici Kredileri Değişimi, FED Bullard Konuşması ve Ticaret Dengesi önemli veriler olarak ön plana çıkmaktadır.
Geçtiğimiz hafta açıklanan Tüketici Güveni, GSYH, Tarım Dışı İstihdam, İşsizlik Oranı ve Kişisel Harcamalar verileri beklentileri karşılayamazken, Dayanıklı Tüketim Malları Siparişleri, ADP İstihdam Değişimi, EIA Ham Petrol Stok Değişimi, ISM İmalat ve İnşaat Harcamaları verileri beklentilerin üzerinde açıklanmıştı.
Avrupa’nın en büyük ekonomisine sahip Almanya, hız kesmeden büyümeye devam ediyor
Euro Bölgesi’nde borç krizinin kontrol altına alınmasına yönelik önlemler İspanya’dan Yunanistan’a birçok ülkenin borçlanma maliyetlerini düşürse de, resesyon ve kriz, şirketler ve hükümetlerin istihdam kesintisine gitmesine neden olmuştu ve Avrupa Merkez Bankası, Euro Bölgesi’nin 2013 yılı içerisinde yüzde 0.3 daralacağını öngördüklerini açıklamıştı.
Euro Bölgesi’nin hastalıklı ülkelerinden biri olan İspanya’da geçtiğimiz hafta içerisinde yapılan açıklamalar gayrisafi yurtiçi hasılanın Aralık’ta sonlanan 4. çeyrekte yüzde 0.7 azalarak, İspanya Merkez Bankası’nın yüzde 0.6 küçülme beklentisinin üzerine işaret etti. Diğer yandan, İspanya’nın en büyük özerk bölgelerinden, bağımsızlık yanlısı Katalonya, merkezi hükümetten 9 Milyar Euro’luk ek yardım istemişti.
Avrupa’nın en büyük iki ekonomisinde ise, Almanya ekonomik toparlanmasına devam ederken, Fransa’nın resesyon eşiğine gelmesi iki ülkenin birbirinden ayrıştığının sinyallerini vermişti. Almanya’da işsizliğin Ocak ayında beklenmedik bir şekilde düşmesi ise Avrupa’nın en büyük ekonomisinin hız kazandığı düşüncelerini destekledi.
Euro Bölgesi’nde borç krizi sorunu devam ederken, ekonomik güvenin Ocak’ta beklentinin üzerinde artış kaydederek, bölgenin resesyondan çıkıyor olabileceği göstermesi piyasalarda iyimser bir havanın ön plana çıkmasına sebep olurken, enflasyonun da ocak ayında beklenmedik şekilde yavaşladığı açıklandı. Euro Bölgesi ekonomisi iki çeyrek üst üste daralma göstermişti ve Avrupa Merkez Bankası, 2012 yılında yüzde 0.5 ve 2013 yılında yüzde 0.3 daralma olacağı tahmininde bulunmuştu.
Euro Bölgesi’nde ekonomik anlamda daralmanın söz konusu olabileceğini düşündüğümüz son günlerde, bu hafta açıklanacak olan Euro Bölgesi ÜFE, Perakende Satışlar, Satınalma Yöneticileri Hizmet Endeksi, Sentix Yatırımcı Güveni Avrupa Merkez Bankası Faiz Oranları Kararı – Basın Toplantısı ile Almanya Satınalma Yöneticileri Hizmet Endeksi, Fabrika Siparişleri, Endüstriyel Üretim ve Ticaret Dengesi verileri önemli veriler olarak ön plana çıkmaktadır. Geçtiğimiz hafta açıklanan Euro Bölgesi M3 Para Arzı, Endüstriyel Güven, Tüketici Fiyat Endeksi, Almanya Perakende Satışlar ve Tüketici Fiyat Endeksi verileri beklentileri karşılayamazken, Euro Bölgesi Tüketici Güveni, Ekonomik Güven, İşsizlik Oranı, Almanya İşsizlik Oranı ve Satınalma Yöneticileri İmalat Endeksi verileri beklentilerin üzerinde açıklanmıştı.
İthalat ve ihracat büyümeye pozitif katkı sağladı
Türkiye piyasalarına baktığımızda, geçtiğimiz hafta Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı 2012 yılı içerisinde uygulanan politikaların etkilerinin görülmesi açısından önemli bir yıl olduğunu, cari işlemler dengesindeki iyileşmeler sürerken, net ihracatın büyümeye katkısının belirgin şekilde arttığını ve bu dönemde hem ihracatın hem de ithalatın büyümeye pozitif katkı verdiğini vurgulamıştı.
2013 yılı içinse tahminlerini oluştururken kredilerin yüzde 15 civarında büyüyeceğini ve reel efektif döviz kurunda önemli bir değişim gözlenmeyeceğini varsaydıklarını ifade ederek, bu çerçevede enflasyonun 2013 yılı sonunda orta noktası yüzde 5,3 olmak üzere yüzde 3,9 ile yüzde 6,7 aralığında gerçekleşeceğini tahmin ettiklerini bildirdi. Avrupa ve ABD ekonomilerindeki küçülmenin aksine, her geçen gün daha da büyüyen Türkiye ekonomisinde, geçtiğimiz hafta dış ticaret açığı Aralık ayında 7.18 Milyar Dolar ile beklentilerin altında açıklanmıştı.
Türkiye’nin 2012 yılı ihracatı, önceki yıla göre yüzde 13,1 artışla 152 Milyar 561 Milyon Dolar düzeyinde gerçekleşti. Diğer yandan, Türkiye’nin turizm gelirleri geçen yıla oranla yüzde 1,8 artışla 23 Milyar 440 Milyon 436 Bin Dolar olarak açıklandı. Buna göre, Türkiye, 2012 yılında, 23 Milyar 440 Milyon 436 Bin Dolar turizm geliri elde etti.
Türkiye ekonomisinde iyimser havanın hakim olduğunu gördüğümüz son günlerde, bu hafta açıklanacak olan Tüketici Fiyat Endeksi, Üretici Fiyat Endeksi, Hazine Nakit Dengesi ve Endüstriyel Üretim verileri önemli veriler olarak ön plana çıkmaktadır.
 

 
İntegral Menkul Değerler Araştırma Departmanı, Araştırma Müdürü Egemen Candır