CHP’li bir grup milletvekilinin “Barış ve Demokrasi” bildirisine imza atması parti içinde tartışmaya neden oldu. Parti içinde ulusalcı kanat olarak adlandırılan bir grup milletvekili “Birliğe Çağrı” başlıklı bildiri yayınladı. Metne 7 milletvekili imza attı.
Milletvekilleri TBMM’de düzenledikleri basın toplantısında “Birliğe Çağrı” başlıklı iki sayfalık metni okudu. Basın toplantısına Mersin Milletvekili İsa Gök, Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, Antalya Milletvekili Gürkut Acar, İstanbul Milletvekili Nur Serter, Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu, İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum katıldı.
İşte o bildirinin tam metni:
Cumhuriyet Halk Partisi; gücünü ilkelerinden, ideolojisinden, Cumhuriyetin kurucu iradesine sahip çıkmaktan ve bu konularda asla ödün vermeyen örgütüyle partililerinden almaktadır.
Cumhuriyet Halk Partisi, terör örgütü PKK ile pazarlık sürecinin ve “barış” adı altında sergilenen çözülme senaryosunun paydaşı olmamıştır ve olmayacaktır.
Partimizin birlik ve bütünlüğünü zedelemeden, tarihsel gücünü ve Türk siyasetindeki önemini bilerek siyaset yapmak, tüm milletvekilleri ve parti yöneticileri için bir yükümlülüktür.
BİLDİRİ ZARAR VERİR
Partimizin ilkeleri ve ideolojisi ile bağdaşmayan, CHP’nin öncülük etmediği ve CHP kurumsal kimliğini taşımayan bildirilere imza atmak, CHP’nin birlik ve bütünlüğüne zarar vermektedir.
Basında “Barış İçin Demokrasi” adı ile yer alan bildiri;
(1) Terör örgütünün silah bırakmayacağını açıkça ilan etmesini tamamen görmezden gelerek PKK-BDP tezlerini desteklemektedir.
(2) “Etnisite temelli olmayan bir yurttaşlık tanımı” önererek Türk Milleti ve Türk Vatandaşlığı kavramının Anayasa’dan çıkarılmasını öngörmektedir. Bu, yurttaşların eşitliği yerine etnik yapıların eşitliğini öngörmek demektir. Bu öneri, PKK-BDP-AKP taleplerine açık bir destek anlamı taşımakta ve PKK siyasetinin anayasal taleplerine destek vermektedir.
(3) Türkçe dışındaki dillerde siyaset yapılabilmesi talebine yer vererek, parlamento çalışmalarını Türkçe dışındaki dillere açma girişiminde bulunmaktadır.
(4) Özel Yetkili Mahkemelerin verdiği tüm kararlara karşı yeniden yargılama süreçlerinin işletilmesini öngörmektedir. Bu yolla Abdullah Öcalan’ın yeniden yargılanıp salıverilmesinin yolu açılmaktadır.
(5) Yerel yönetimlerden değil, yerel iktidarlardan söz ederek federasyonun da yolunu açmaktadır. Cumhuriyet Halk Partisi, yerel yönetimlerin güçlendirilmesine her zaman destek vermiştir; ancak, muğlak ifadeler altına gizleyerek Öcalan ve Karayılan tarafından dile getirilen “ulus devletin ortadan kaldırılması” ve “federasyon” önerilerine tamamen karşıdır.
CHP EZİLEN SINIFLARIN SESİDİR
Cumhuriyet Halk Partisi, emperyalizme ve egemen sınıflara karşı ezilen sınıfların sesidir. İşte bu nedenledir ki, CHP demokrasinin, eşitliğin, özgürlüğün ve barışın teminatıdır.
Abdullah Öcalan’ın taleplerinin Anayasa çalışmasında yer almasını amaçlayan ve buna “Barış Süreci” adı veren anlayışın CHP politikalarında yeri yoktur.
Bazı milletvekilleri ve parti yöneticilerinin partimizin resmi söylemi dışındaki arayışlara destek vermeleri, CHP’de izlenen politikanın etkinliğini ve güvenirliğini zaafa uğratmaktadır. Bu nedenle tüm arkadaşlarımızı ve Partimizin yetkili kurullarını söz konusu bildirinin içeriğini yeniden değerlendirmeye ve partimi
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)