Son Dakika Haberler

Meslek onurunu korumak için bedel ödemeye de hazırız.

Meslek onurunu korumak için bedel ödemeye de hazırız.
Okunma : 776 views Yorum Yap


baro_kocasakal Kocasakal, Kimsenin uydusu olmayacağız dedi. Türkiye Barolar birliği bugün genel kurulunu yapıyor, Avukatlar mücadeleye devam diyor.

Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) 32. Olağan Genel Kurulu’nda başkan adayları dün genel kurula seslenerek, “kozlarını” paylaştı.

Av. Özdemir Özok Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki genel kurula, TBB yöneticileri ve genel kurul delegasyonunun yanı sıra bazı milletvekilleri ve yüksek yargı organlarından temsilciler katıldı.
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Vedat Ahsen Coşar, hiçbir hukuksuzluğa, insan hakkı ihlaline, savunmaya yönelik saldırıya kayıtsız kalmadıklarını anlatırken “Ne kimseden korktuk, ne kimsenin emrinde olduk. Sadece, adaletin hizmetinde ve yanında olduk. 

Silivri’ye de gittik Diyarbakır’a da” dedi. Hukuk devletinde yönetimde keyfiliğin değil, hukuki güvenliğin esas olduğunu belirten Coşar, “Ne var ki bugün Türkiye’de yönetimde keyfilik egemen olduğu için hukuki güvenlik yoktur. İktidar, hikmeti hükümet anlayışı içinde iş görür durumdadır. Tek parti döneminde olduğu gibi bugün de devlet ile iktidar bütünleşmiş durumdadır” değerlendirmesini yaptı. Yargının iktidar tarafından siyasallaştırıldığını vurgulayan Coşar, Barolar Birliği olarak, başkanlık sistemine karşı olduklarını dile getirdi.

Kutupyıldızımız adalet

Kurula seslenen İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, haklarında açılan davayı anımsatarak, “Tarihin bazı dönemleri vardır ki yargılamak insana ağır gelir, yargılanmak onur verir. Biz bunun onurunu taşıyoruz. Hukukun üstünlüğü, meslek onurunu korumak için bedel ödemeye de hazırız” dedi. 

Onlarca avukatın tutuklu olduğunu vurgulayan Kocasakal, “Güçlü barolar ve Barolar Birliği olsaydı, avukatların bürosu basılıp, sabaha karşı tutuklanamaz, buna cesaret edilemezdi” yorumunu yaptı. Yargının tutsak edildiğini anlatan Ümit Kocasakal, “Sıra savunmaya geldi. Ancak savunma öyle bir lokmadır ki insanın boğazına takılıverir. Hâkimlere seslenmek istiyorum, kürsünün üstünde olmak üstün olmak anlamına gelmez. 

Bazıları avukatların salonlardan geri geri eğilerek çıkması hayalinde. Biz avukatız güce tapmayız, kırılırız eğilip bükülmeyiz. Biz gücümüzü iktidardan değil hukuktan halktan alırız. Kutupyıldızımız adalettir, kimsenin uydusu olmayız” değerlendirmesini yaptı. Kocasakal, “20 sene öncesinin birlik başkanı olurdu ama bu dönem başka. Basın bildirisiyle yetinilecek dönem değil. Eylemliliği zorunlu kılan bir dönem. Gerektiğinde masaya yumruğu vurmayı gerektiren bir dönem. İleri faşizme, sivil diktaya karşı olma günüdür” sözleriyle Coşar’ı eleştirdi. 

Tepkisizliği meşrulaştırıyor

TBB başkanlığına aday olan Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu, “Adalet mülkün temeli ise, mülk temelsiz kalmak üzeredir” uyarısında bulunurken, “Toplum, yargı yoluyla dayatılan baskı ve korkularla suskunlaştırılmıştır. Buna bağlı olarak, iç işlerinde ve dış ilişkilerde Türkiye Cumhuriyeti bütün fren mekanizmaları boşalmış bir şekilde içinden çıkılması zor bir kaosa doğru sürüklenmektedir” dedi.

Sessizlik, itaat ve biatın doğalarına aykırı olduğuna işaret eden Metin Feyzioğlu, “Türkiye Barolar Birliği’ni temsil edenlerin, mesleği, ülkeyi ve hukukun üstünlüğünü ilgilendiren hiçbir konuda sessiz kalma, ‘sessizlik erdemden gelir’ gibi ifadelerle tepkisizliği meşrulaştırma veya internet sitelerinde yapılan ve tabana ulaşmayan, meşru eylemlerle desteklenmeyen açıklamalarla günü kurtarma hakları yoktur. Türkiye Barolar Birliği, hukuksal, siyasal ve sosyal herhangi bir olaya karşı duyarsız kalamaz” sözleriyle mevcut TBB yönetimine yüklendi.

Öğretim üyeleri tepkisiz

TBB başkanlığı adaylarından Kazım Kolcuoğlu da 1980 darbesinin ardından anayasanın yanı sıra 300 kadar yasa yapıldığını ancak anayasanın değiştirilmesinden bahsedenlerin, bu yasalardan bahsetmediklerini savundu. Yargının bugün baskı aracı gibi kullanıldığını ifade eden Kolcuoğlu, 800 kadar öğrencinin tutuklu olduğunu, iki bine yakın öğrencinin yargılandığını ancak kendi öğrencilik döneminin tersine hocaların gerekli tepkiyi göstermediklerini söyledi. 

İzmir Barosu Başkanı Sema Pekdaş, yargı eliyle yeni bir toplum yaratılmak istendiği gibi, yeni insan yaratılmak istendiğinin açık olduğunu vurgulayarak “Bu nedenle katılımcı bir TBB’ye, tüm baroların sesine ve mücadelesine kulak veren ve koordine eden bir TBB’ye, sadece basın açıklamalarıyla yetinmeyen, baroların ve avukatların örgütlü gücüne dayanan bir TBB’ye ihtiyacımız var” dedi.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)