SEVGİ VE BARIŞ. Nilgün Kral Güneri

Küresel emperyalizmle başlayan yağmalama savaşı milyonlarca insanın ölmesine ve yerlerinden koparılıp başka yerlere göç etmesine sebep olmuştur.

Tekerleğin bulunmasıyla başlayan kapitalist yönetimlerle beraber emperyalist devletleri de beraberinde var etmiştir.Gücü eline geçiren devletler acımasız politikalar izleyerek yalnız kendisi gibi düşünen halkına refah ve zenginlik sağlamıştır.Bugün Dünya Barışından söz edebilir miyiz?Barıştan söz etmemizi için Dünyada akan kanın durması gerekir.Batının sanayi devrimin doğudan önce yakalaması;Yer altı kaynaklarının bitmesine sebep olmuştur.

Doğunun petrol zenginliği,emperyalist de devletlerinin iştahını kabartmış ve bu topraklarda savaşları başlatarak aynı ırk dan aynı inanç da olan milletleri birbirine düşürerek emellerine ulaşmıştır.1 Eylül 1939’da Hitlerin Polonya’ya girmesiyle başlayan 2. Dünya Savaşı’nın kaybedeni çok olmuştur.Bu savaşın en ağır faturasını kadınlar ve çocuklar ödemiştir.Bugün yine Orta Doğu’da aynı acılar yaşanırken bir çok devletler bu vahşete sadece seyirci kalmakla yetinmekteler.Ben 1 Eylül’ün Dünya Barış Günü olarak kutlamasını ,acıların ve akan kanlar durmadığı sürece kutlanmasını kabul etmiyorum.Barış Sevgi ile başlar.Sevgi ise insanın insan saygı duyması ile başlar.

Yazımı şöyle bir rivayetle tamamlamak istiyorum:Rivayet odur ki çobanın biri dağda koyunlarını otlatırken bir yılanla karşılaşır.Çoban yılanın bitkin ve halsiz olduğun görür,hemen koyunu sütünü sağarak yılana içmesi için önüne koyar.Yılan sütü içtikten sonra deliğinden içine akar.Biraz sonra ağzında bir altınla geri döner.Bu ilişki uzun bir zaman böyle devam eder.Çoban bir gün hastalanır.Oğlunu yanına çağırır.Oğluna koyunları götüreceği yeri tarif eder ve orada bir yılan olduğunu,ona süt vermesini ,sütü deliğin yanına koyduktan sonra oradan uzaklaşması gerektiğini tembihler.Yılanın bu süt karşılığında bir altın getireceğini söyler.Oğul babasını dediği yere gider.Sütü sağar ve yılanın deliğinin yanına koyar bekler.Ama aç gözlü olan oğul bütün altınlara sahip olmak iter.Deliğinde çıkan yılanın kuyruğundan yakalamak isterken kuyruğu kopan yılan çocuğu sokar ve öldürür.Çoban uzun bir zaman sonra yılanın deliğine gider yılana seslenir.Dostluklarının devam etmesini söyler.Yılan deliğinde başını çıkarıp çobana şöyle cevap verir.’’Bende kuyruk acısı sendede evlat acısı olduğu sürece biz artık dost olamayız’’ der.Dünyada bu kadar acılar yaşanırken de,acıları yaşatanlar ile dost olmak o kadar kolay olmayacaktır.Barış olması için savaşların hiçbir zaman olmaması lazım.