Son Dakika Haberler

Soylu, Sana Kaça Yalattılar, Fiyatın Ne Senin!!

Soylu, Sana Kaça Yalattılar, Fiyatın Ne Senin!!
Okunma : 943 views Yorum Yap

chp_haluk_stHaluk Koç, AKP Millet Vekili Süleyman Soylu’nun Kemal Kılıçdaroğlu için söylediği “mahluk” cümlesine cevaben, bugüne kadar başkanı olduğu partinin toplantılarında yapmış oldu konuşmalarda başbakan içn söylediği sözleri dizeleyerek “Senin fiyatın kaç?” diye sordu.

Başbakan Erdoğan için yolsuzlukları açıklayan ve sitemlerde bulunan Süleyman Soylu geçmiş tarihlerde hakaretleri ile biliniyor

CHP Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, Kılıçdaroğlu’nun “mahluk” diye hakartte bulunan AKP Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu’a sert yanıt verdi. Koç, Soylu’nun DYP Genel Başkanı iken Erdoğan’a getirdiği ağır eleştirileri anımsatarak, “Sen bırak Kılıçdaroğlu’nu! Söylediklerini sana kaça yalattılar? Adam bile olamazsın! Sahibinin sesi” dedi.

Soylu’nun Muğla’nın Yatağan ilçesinde sahurda yaptığı konuşmada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na,“Kılıçdaroğlu denen mahluk karşımızda. Bu mahluk siyasete girmiş bir musibet. CHP’nin başına geçmiş bir musibet. Ahlaktan nasibini almamış. Aylardan beri hakaret ediyor. Onu buradan uyarıyorum, Başbakanımızla ilgili en ufak bir şey söylerse Allaha yemin ederim ki, Allah inanacak sanki kendisine onu sokağa çıkmaz hale getiririz” dediğini belirten Koç’un sert yanıtları şöyle:

“YUH OLSUN SANA BAŞBAKAN YUH”

Gaza gelmiş anlatıyor. Siyasi vicdanının kirası ya da satın alma bedeli ödenerek yeni kimliğine kavuşturulmuş bu kişi daha önce o köklü siyasi partinin başında genel başkanıyken bugün methiyeler düzdüğü Başbakana neler söylemiş neler. Bu kifayetsiz ahlak düşkünü kişiye o sözleri hep hatırlatılacaktır.“Yuh olsun sana Başbakan yuh” diyor bir parti toplantısında. “Mehmet Akif gibi erdemli, dürüst olacaksın, dürüst. Dediler ki seçimlerde durmak yok yola devam. Evet, aynen öyle yapıyorlar. Yolsuzluğa, işsizliğe devam ediyorlar.” Ondan sonra gaza gelme devam ediyor, dönüyor taraftarlarına “Asla yüzünüzü yere baktırtmayacağım” diyor. Kendinin yüzü de vücudu da yerden kalkmış vaziyette değil.

Devam ediyor: “20 Nisan 2008 İzmir’de Aliağa’da bu ülkenin herkese çatan ve kaos yaratan bir Başbakanı var ki akşam evine gittiğinde karısına ve çocuklarına boynu bükük kalan esnafın, çiftçinin yerine kendi koymuyor. Kendisi evindekilerin yüzüne nasıl bakıyor? Başbakan at üstünde durmayı nasıl beceremediyse ülke yönetmeyi de aynı şekilde beceremiyor.” Bu soylu arkadaş söylüyor.

“PAÇALARINDAN YOLSUZLUK AKIYOR BUNLARIN”

Tarih 10 Aralık 2008 yer İzmir: “AKP hükümeti yanlış ekonomik politika tercihleriyle bayramları da millete zehir etti. İnsanlarımız gülmeyi unuttu. Beceriksizlik ve yetersizlikle Türkiye’yi krizle karşı karşıya bıraktılar. Paçalarından yolsuzluk akıyor bunların. Türkiye’de ihale ve yandaş belediyeciliği yapılmaktadır.”

Devam ediyor kardeşimiz, 25 Şubat 2009. Kocaeli’ne geçiyor bu sefer: “Halk 29 Martta bu hükümete zıkkım kökünü gösterecek diyor. Her üç gençten birisi işsizlik girdabı içinde, fabrikalar kapanmış…” Anlatıyor, anlatıyor.

25 Şubat 2009. Derince’ye geçiyor: “Yolsuzlukla mücadele edeceğim diyen hükümet Türkiye’yi yolsuzluk çukuru içine batırdı. ‘Bu ülkeyi rant ülkesi yapmayacağım’ dedi Sayın Başbakan rantın babası haline getirdi. Bunlar yarımda doktor, yarım hoca.”

Daha çok var. Yani şimdi söylüyor. “Başbakan padişah olmak istiyor” diyen bu. “Bu hükümete zıkkımın kökünü göstereceğiz” diyen bu. “Hükümet yolsuzluk çukurunun içinde” diyen bu. “Başbakan rantın babasını getirdi”diyen bu. “At üzerinde duramayan, ülkeyi yönetemez”diyen bu.

“SANA KAÇA YALATTILAR?”

Şimdi ey Soylu arkadaş! Sen bırak bu lafları, hele Kılıçdaroğlu’nu bırak!… Senin aklın yetmez, boyun yetmez, izanın yetmez, düsturun yetmez. Bütün bu söylediklerini sana kaça yalattılar? Sen ondan haber bana. Bütün bu söylediklerin senin ağzından çıkma. Sana kaça yalattılar bunu? Bedelin ne senin? Ne ödediler sana? Ne vadettiler sana? Otur oturduğun yerde kes sesini haddini bil! Bu defterle hep önüne gelecektir senin. Senin siyasi karnen bu. Adam bile olamazsın.

“GERÇEK TUZLUK BUNLAR”

İşte siyasetteki tuzluk deniyordu ya, gerçek tuzluklar bunlar. Şimdi daha önce söylediklerini unutmuş yeni sofrasında kullanılmayı bekliyor. Bu siyaset zavallısına ihtiyaç ortaya çıktığında kim olduğu her zaman kendi sözleriyle hatırlatılır.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)