Uzun süre aç kalmanın mide salgılarını azaltabileceği bilinmektedir. Vücudun duyarlılığı yükseleceğinden bu durum sessiz seyreden bazı hastalıklarda artmaya neden olabilmektedir. Belirsiz gastrit, iyileşmekte olan ülser ya da reflü yakınmalarında artma görülebilir. Mide yakınmaları olanların, daha önce ülser ve mide kanaması geçirmiş olanların oruç tutmaya başlamadan, gastroenteroloji uzmanı tarafından değerlendirilmeleri ve alınan önerilere dikkatle uymaları gerekir. Varolan hastalık Ramazan öncesi mutlaka ilaçla kontrol altında tutulmalıdır. Emsey Hospital’dan Gastroenteroloji Uz. Dr. Tülin Kendir Koçak konuyla ilgili uyarılarda bulunuyor…
Oruç tutmakta ısrar eden hastalar için
Mide ve bağırsak kanseri olanlar, aktif ülseri ve yeni geçirilmiş mide kanaması, ülserle seyreden bağırsak hastalığı olanlar oruç tutmamalıdır. Oruç tutma konusunda ısrarlı iseler, gerekli uyarı ve düzenlemeler yapılmalıdır.
Reflü, mide içeriğinin mideden yemek borusuna doğru kaçmasıdır. Asitli sıvı, yemek borusundan ağza, oradan da solunum yolları ve akciğerlere kadar ilerleyebilir. Bu bölgelerde kimyasal tahriş yoluyla ciddi doku hasarı yapar. Kronik devam eden doku hasarı tedavi edilmediği ve önlenmediği takdirde ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Asidin tahriş ettiği bölgeye göre farklı belirtiler görülür. Örneğin midede yanma, ağza acı su gelmesi, kronik öksürük, yutma güçlüğü, boğazda takılma hissi, ses kısıklığı gibi…
Az ama sık sık yiyin…
Normalde mide ve yemek borusunda bir kapakçık mekanizması vardır. Reflüde bu kapakçık mekanizması iyi çalışmamaktadır. Mide fıtığında kapak gevşektir ve bazı gıdalar kapakçık mekanizmasını bozar. Aynı zamanda midenin çok doldurulması sonucu, yedikten sonra uzanıldığında kapak normal bile olsa geri kaçış olabiliyor. Bu nedenle hastalarımıza “Az az, sık sık yiyin, yedikten sonra yatmayın” gibi önerilerde bulunuyoruz.
Reflü hastaları Ramazan ayı boyunca gün içinde gıda almadıklarından kısmen rahatlayacaklardır. Fakat uzun süre aç kaldıktan sonra iftarda hızlı yemek yemek ve çok yemek yemek reflü ataklarını tetikleyecektir. Bu nedenle, bu dönemi rahat geçirmek için gastroenterolog görüşü sonucu Ramazan boyunca ilaç desteği almaları gerekebilir.
Reflü hastaları oruç tutmak istediklerinde nelere dikkat etmeliler?
Ramazan boyunca sahura kalkarak oruç tutmaya hazırlanmak, sadece reflü hastaları için değil tüm sağlıklı kişiler için de çok önemlidir. Sahura kalkmadan oruç tutulduğunda mide uzun süre boş kalmış olacağından, bu dönem içinde mide, safra kesesi ve pankreas gibi organlardan salgılanan hazım enzimleri mide ve bağırsak sistemine direk olarak zarar verebilir.
Sahur esnasında hızlı yemek yememeli, bol su içilmemeli ve mide fazla şişirilmemelidir. Ayrıca hemen yatmak yerine sırtı dik bir koltukta 2-3 saat uyunabilir ve dinlenilebilir.
İftar sırasında aşırı doldurulması ile bütün gün hafif çalışan mideye, birden ağır bir yük biner. İftar yemeğinde mideyi bir anda doldurmamak, aralıklı olarak 3 öğünü zamana yayarak 2 saatte beslenmek, suyu yemekte değil, yemek sonrası içmek daha doğru olur.
Mide boşalması dikkate alınarak yemekten en az 2-3 saat sonra yatmak gerekir.
Gastrit ve peptik ülserli hastalarda, mide asit salınımı artmıştır. Açlık şikayetleri artmaktadır. Aktif ülserli hastaların oruç tutmamaları önerilmektedir. Daha önce ülser tanısı ile tedavi edilmiş ve kontrollerinde iyileştiği saptanmış kişilerin oruç tutmasında bir sakınca yoktur. Yanma, kazıntı, ekşime gibi yakınmaları olan gastritli hastaların şikayetleri artacaktır. Mide asidi artırıcı gıdalardan uzak durmaları ve gerekli medikal tedavileri almaları gerekmektedir.
Emsey Hospital
Gastroenteroloji Uz. Dr. Tülin KENDİR KOÇAK
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)