Son Dakika Haberler
“width=“1293

TÜRKİYE’NİN ASTIM VE KOAH RAPORU SUNULDU

TÜRKİYE’NİN ASTIM VE KOAH RAPORU SUNULDU
Okunma : 750 views Yorum Yap

 
Astimkoah
Türkiye genelinde 100’den fazla merkezde, 120’nin üzerinde doktor tarafından yürütülen ve 2 bine yakın hastanın incelendiği rapor, astım hastalığının kadınlarda, KOAH hastalığının ise erkeklerde daha çok rastlandığını ortaya koyuyor. Abdi İbrahim’in verdiği destekle gerçekleştirilen araştırma, Türkiye genelinde hastalıklara dikkat çekmek ve tütün ürünleri kullanan ya da pasif olarak etkilenen kişilerin hastalığa yakalanma olasılığının yüksek olduğunu gösteriyor. Raporun açıklandığı toplantıda astım ve KOAH hastalıklarının görülmesinde genetiğin yanı sıra çevresel etkenlerin de çok önemli olduğuna vurgu yapan Prof.Dr. Zeynep Mısırlıgil: Türkiye’de Ankara’dan İzmir’e Adana’dan Trabzon’a kadar uzanan 11 bölgede büyük bir ekiple birlikte gerçekleştirdiğimiz araştırmada, yeni tanılı astım hastalarının 30 ila 39 yaşları arasında, yeni tanılı KOAH hastalarının da sıklıkla 50-60 yaş arasında daha sık saptanmasında çevresel etkenlerin önemli olduğuna dikkat çekti.
Astım ve KOAH’ın ortak tetikleyicisi hava kirliliği
Yapılan çalışmalarda çıkan sonuçlar 50 ila 59 yaşları arasındaki erkeklerde daha sık görülen KOAH hastalığında tütün ve tütün ürünlerinin kullanımının en önemli etkenlerden biri olduğunu ortaya koyuyor. İlerleyen yaşlarda astım hastalığının etkisinin azalmasına karşın KOAH hastalığının arttığı görülürken her iki hastalık da ortak belirtiler veriyor. Araştırmalarda elde edilen veriler nefes darlığı ve öksürük belirtileriyle kendini hissettiren, astım ve KOAH hastalıklarını tetikleyen ortak etkenin hava kirliliği olduğunu gösteriyor.
Tütün ürünlerine pasif maruziyet tanımlayanlarda Astım %57, KOAH %65
Astım hastalarında sıklıkla üst solunum yolu hastalıkları, KOAH hastalarında da hipertansiyon daha sık eşlik ediyor. Özellikle çocuk yaşlardan itibaren pasif içici olanların hastalığa yakalanma oranları ise astımda yüzde 57, KOAH’ta yüzde 65 seviyesinde bulundu. Gerçek yaşam verileri açısından bir değerlendirme olan bu çalışmada önemli bir nokta da her iki hastalıkta da başlanan tedavinin ardından hastaların bir yıllık izlemlerinde kontrol vizitlerini aksattıkları saptandı. Hastalarımıza ilaçlarını aksatmamaları veya aşırı doz ilaç kullanmamaları adına doktor kontrolünde tedavilerini sürdürmelerini öneriyoruz.
Astım Hastalarının Yüzde 33’ü, KOAH Hastalarının Yüzde 23’ü Obezite Hastası
Türkiye’nin farklı illerinde 2 bine yakın astım ve KOAH hastası üzerinde yapılan araştırmanın en çarpıcı sonuçlarından biri de her iki hastalığı taşıyan kişilerdeki obezite oranı. Bu sonuca dikkat çeken Prof. Dr. Zeynep Mısırlıgil: “Hastalarımızın dörtde birinden fazlasında obezite görülmüş olması dikkat çekiciydi. Yeni tanı alan hastalarda saptanan bu obezitenin tedavi ile alakası olmadığını ve düzgün ilaçlarını kullanan hastalarda aksine kilo artışına rastlanmadığını belirtti.
Nefes Darlığı Şikayeti İlk Sırada
Astım ve KOAH teşhisi konulan kişilerin nefes darlığı şikâyetiyle başvurduğunu söyleyen Mısırlıgil: “Astım ve KOAH hastalarında nefes darlığı ilk sırada yer alırken, sonra öksürük şikâyeti sık görülen belirti olarak karşımıza çıkıyor. Bu yakınmaları olan hastalar, çocuk yaşlarda özellikle sigara dumanına maruz kalmışlarsa veya tütün ürünleri tüketiyorlarsa doktora giderek kontrollerini yaptırmalarını öneriyoruz. Erken teşhis edilen bu tür hastalıklarda erken ve düzenli tedavi uygulandığında hastalık tamamen ortadan kalkmasa da ilerlemesi önlenebilir ve yaşam kalitelerinde önemli bir artış olur ” dedi.
Türkiye’de bu kapsamda yapılan ilk araştırma
31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü’nde açıklanan raporla son dönemlerin en önemli hastalıklarından astım ve KOAH’a dikkat çekmeyi amaçladıklarını dile getiren Abdi İbrahim Medikal Direktörü Dr. Murat Yaycı: “Abdi İbrahim olarak dokunduğumuz hayatları iyileştirmek misyonumuzdan hareketle Türkiye’nin astım-KOAH haritasını çıkaran ekiple birlikte çalışmalara katıldık. Hastalığın yeni tedavi yaklaşımlarının yanı sıra farkındalık yaratmak için büyük bir ekiple Türkiye genelinde geniş kapsamlı bir çalışmaya imza attık. Mevcut çalışmalara olan desteğimizin yanı sıra yapılacak yeni araştırmaların büyük önem taşıdığının bilincindeyiz” dedi.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)