AKP Mahalli İdareler Bakanlığı kurmaya hazırlanıyor. Kulislerden edinilen bilgilere göre, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, Çevre ve Mahalli İdareler bakanlıkları olarak ikiye bölmeyi hedeflendiği ve bu bakanlığın başına Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin getirileceği öğrenildi. CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin ile HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen konuyla ilgili sorularımızı yanıtladı.
Amaç, seçimle alınamayan yerleri gasp
Bakanlık konusunun bir süredir tartışıldığını doğrulayan HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, “Güvenlik birimleriyle, mülki idare birimlerinin aynı bakanlık çatısı altında yürüyor olması, zaten demokratik bir rejim açısından son derece sorunlu. Dolayısıyla bu birçok alana yansıyor, yani emniyetteki yabancılar şubesi ve mülteci sorunu iç içe geçmiş durumda. Nüfus işleri ve vatandaşlık işleriyle güvenlik birimleri iç içe geçmiş durumda. Dolayısıyla bu yönde bir arayış demokratikleşme talebi olarak var. Bunu bir kamuflaj olarak kullanmak, yani talebi ve beklentiyi karşılarken, bu arada tam da bu beklentinin tersi bir işi eşzamanlı yapmaya kalkmak, iyi niyetli bir yaklaşım değil. Yani Mahalli İdareler Bakanlığı’nın görevi, yerel yönetimleri merkezileştirmek değildir. Aksine yerel yönetimlerin, daha demokratik, daha az vesayetçi çalışmasını sağlamaktır” dedi.
“Kayyum atama yöntemi, artık Türkiye’de idari yapının bir parçası haline geldi. Medyaya, üniversitelere, vakıflara, her yere olduğu gibi belediyelere de kayyum atayarak bunu olağanlaştırmak, çok istisna olması gereken bir şeyi sıradanlaştırmak, hak ve özgürlükler açısından son derece tehlikelidir. Vesayet rejimini yeniden inşa etmek açısından da son derece sorunlu” diyen Bilgen, sözlerine şöyle devam etti: “Bir kere bu işi planlayanlar şuna karar vermeliler: Belediyelerin karar organı başkan değildir ki, belediyelerin bir meclisi var. Yani siz kayyum atadığınızda yürütme organına dair bir inisiyatif almış olacaksınız. Kararları kim alacak? Kayyum mu alacak? o zaman meclisleri niye var belediyelerin? Bu son derece problemli bir yaklaşım. Tamamen seçimle alamadığınız yerleri fiili olarak gasp ederek alma ve yönetme arayışıdır.”
Gürsel Tekin: Bu darbe mantığıdır
CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin ise, “Bu iş böyle başlar, önce gazetelere kayyum, sonra şirketlere kayyum, sonra belediyelere kayyum, sonra siyasi partilere kayyum… Kayyumlu bir döneme girdik, bu darbe mantığıdır ve bu mantığı kabul etmek mümkün değildir. Yani kayyum mantığı, hukukun kabul etmeyeceği bir mantıktır. Kayyum mantığının da mutlaka hukuken önüne geçilebilecek bir yöntemin uygulanması gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Daha önce de “Belediyelere kayyum geliyor” diye demeç verdiğini hatırlatan Tekin, “Şimdi görünen o ki, önümüzdeki süreçte çeşitli belediyeler de, gazetelere ve şirketlere el konulduğu gibi kayyumlu döneme geçebilir. Demokrasiye, özgürlüğe ve milletin iradesine aykırıdır. Seçimle gelmiş bir belediye başkanının, seçimle gidebileceğine inanıyorum. Aksi şey kabul edilemez” diye konuştu.
Yurt Gazetesi
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)