Sarıyer ligdeki ikinci maçını ezeli rakiplerinden biri
olan Eyüp ile oynadı ve 4-1 kazandı. Maçı kazandığı gibi ilerisi için
de çok ümit verdi. Sarıyer’in bu kadar olumlu bir futbol ile seyircisi
önüne çıkacağını kimse beklemiyordu. Zira çok hazırlık maçı yapmıştı.
Buna rağmen takımın iyi hazırlandığını gördük.
Geçen sezon play-off’a yükselen takımdan sadece iki
futbolcu (Fırat Sezer ve Hakan Soylu)takımda yer aldı. Bu demektir ki
2016/2017 sezonunda Sarıyer yeni bir takım oluşturmuş. Gördüğüm kadarı
ile bu kez akıllı hareket edilmiş ve hayli genç ve yetenekli futbolcu
transfer edilmiş. Bir de bu ligi çok iyi bilen ve başarılı grafik
çizen Taner Taşkın hocaya da teknik direktörlük görevi verilince
takımın disipline edilmesi mükemmel oldu. Gençlerle deneyimlileri çok
iyi kaynaştırmış Taner Hoca… Saha içindeki yardımlaşma bunun bariz
göstergesi… Takımın başarılı olduğu bu maçta, rakip takım her ne kadar
Sarıyer kadar güçlü değilse de deneyimli adamları ile yine de çok
şeyler yapabilirdi. Ne var ki o ortamı bulamadılar. Bunda Sarıyer’in
maç boyu müthiş mücadelesinin büyük etkisi oldu.
Sarıyer’in maçın başından sonuna kadar mücadeleyi elden
bırakmadı. Maça asıldıkça asıldı. Ama yine de ufak görünen ama iyi
sonuçlar vermeyen bazı alışkanlıkları hala atmış değil. Örneğin,
atılan golden sonra beş on dakika telaşa kapılmadan topa hâkim olmayı
becerilemedi ve beraberlik golü geldi. Sarıyer orta alanda bu sene
hayli etkin! Bu etkinliği bir de presle güçlendirirse harika olacak.
Zira Sarıyer takımında pres yapabilecek oyuncu sayısı yeteri kadar
var. Başta Melih, Seçkin, Bertül ve Ensar… Takımın beyni Hakan, bu
maçta mükemmel skor üretti. Gençler gibi mücadele etti ve kazandı.
Geri dörtlü müthiş hırslı, çok iyi top kesiyorlar. Zaman zaman ileri
çıktıkları oluyor ve etkili de olabiliyorlar. Yaser ile Emrah
deneyimli iki gol adamı. Yaser sağa sola kaçarak Emrah’a boş alan
açması çok iyi. Maçın son yirmi dakikasında Sarıyerli futbolcuların
şahsi futbola yönelmeleri gözlendi. Bu da gol sayısının artmasına
engel oldu. Yoksa skor daha farklı olabilirdi.
Sarıyer’in zaafı kale olarak görüldü. Yenilen gole Fırat
Kocaoğlu’nun müdahale edememesi hata idi. Ceza alanı üzerinde üç
Sarıyer defansı arasından dalıp çıktı rakip futbolcu ceza çizgisi
üzerinden attı şutunu. Fırat sadece seyretti. Zaten başka bir
pozisyonu da olmadı rakip takımın. Be nedenle zde yeteri kadar fikre
sahip olamadık. Ama öyle inanıyorum ki her geçen maç toparlanmasına
vesile olacak. Zira maç eksiği olduğu görülüyor. Kaleci için maç
eksiği çok önemli handikaptır. Taner Hocanın buna bir çare bulması
gerekir diye düşünüyorum.
Rakip takım Eyüp eski gücünden hayli uzak göründü. Ama
hayli d eneyimli futbolcuları var. Toparlanabilir ve lige ağırlığını
koyabilir.
Maçın hakemi avantaja bırakacağım diye, oyunun
sertleşmesine neden oldu. Rakibin 61 No. Lu futbolcusu Gökhan Demir’in
maç bitene kadar sahada kalması hakemin zayıflığının göstergesidir.
İlk yarıda yumruk attı, ikinci yarıda tekme attı ama oyundan atılmadı.
Sarıyer seyircisi bu maçta da harika idi. Maçın başından
sonuna kadar takımı desteklemesi iyi görüntülerdendi. Bir diğer konu
iki kulüp yöneticileri arasındaki dostluk keşke iki taraf seyircileri
arasında da olsa… Futbol temaşa oyunu! İyi futbol oynanacak,
seyredeceksin, sevinecek, eğleneceksin. Seyircisiz maçların zevki
olmadığını, hatta oyunun kalitesinin düştüğünü görüyoruz. Bu maça da
Eyüp seyircisinin gelmesi hem maça heyecan katacak ve hem de
Sarıyer’in kasasına üç beş kuruş girmesine vesile olacaktı. İki kulüp
seyircisi nerede ise düşman kardeş olmuşlar. Olacak iş değil.
Birileri ortaya çıkmalı ve iki taraf seyircisi arasındaki kırgınlığı,
dargınlığı ve kini ortadan kaldırmalıdır.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)