Son Dakika Haberler
“width=“1293

Avrupa Amerika’dan Kopuş Yolunda Bülent ESİNOĞLU

Avrupa Amerika’dan Kopuş Yolunda Bülent ESİNOĞLU
Okunma : 671 views Yorum Yap

İkinci Dünya Savaşı, dünyanın gördüğü ikinci büyük savaştı. Avrupa’nın üzerine sinmiş kan ve barut kokusu, uzun yıllar devletler ve bireyler tarafından hissedildi. Kolay değildi. 100 milyon askerin savaştığı ve atom bombasının atıldığı yıllardı.

Savaş sonrası Avrupa halkları, hem askeri hem de siyasi olarak Amerika’nın etkisi altına girdiler. Önceleri var olan sosyalizan yapılanmalar, Amerika eliyle, önce sosyal demokrat, sonra da, kökten piyasacılığa yönelen bir yapılanmanın etkisine sokuldular.

Amerika’nın siyasi ve askeri etkisi gittikçe derinleşti. Halen Almanya’da 120 bin Amerikan askeri varlığı var.

Avrupa Birliği fikri demir ve çelik birliği ile başlamıştı ama genişleme periyodunda, Doğu Bloğu ülkelerinin de Birliğe alınması Amerika’nın baskısı ile gerçekleşti.

Bir taraftan Amerika Avrupa’nın birliğini savunuyormuş gibi yapıp, öte yandan, birliğin hızla genişlemesine vesile olarak, Avrupa Birliğini işlemez hale getirdi. Hatta Türkiye ve AB’yi de zorladı. İlle Türkiye’yi de, birliğe alın diye.

Kökten piyasacılık, alt sınıfları yoksullaştırdı, orta sınıfları budadı. Borçlanan devletler halklarına hizmet ve eğitim götüremediler. Bireylerde işsizlik devletlerde borçlar tavan yaptı.

Avrupa’da,  Almanya dâhil, bir yol ayırımına geldi. Bunun ilk işaretlerini Fransa, Yunanistan, parçalanan Yugoslavya’nın parçalarındaki seçim sonuçlarında görüyoruz.

Avrupa Amerika’dan kopuş sürecine girmiştir.

Amerika basıp sattığı dolarlar ile kökten piyasacılığı zorlarken, devletleri ve bireyleri kendi istediği yönde değişim ve dönüşüme tabi tutuyordu. Halen de devam ediyor.

Amerika ve Avrupa Doğu devletleri karşısında Pazar kaybına uğrayınca, kökten piyasacılık iyice zora girdi, krizler kapıya dayandı.

Son seçimler, yukarıda anlatmaya çalıştığım sürece bir tepki olarak sonuçlanmıştır.

Bundan sonra, Avrupa’da daha çok milliyetçi ve sol partiler seçimlerde başarı kazanacaktır. Çünkü zemin onların zeminidir.

Dağıtılmış ve örgütsüzleştirilmiş milliyetçiler ve solcular toparlanabilirse, kökten piyasacılığın çanına ot tıkayabilirler.

İkinci Dünya Savaşından bu yana, Avrupa için anlattıklarımız ne kadar da Türkiye’nin yaşadıklarına benziyor.

9.Mayıs Avrupa Birliğinin kuruluş yıldönümü. Bizdeki ayağı yere basmaz liberaller, 19 Mayıs Milli Bayramını savunmak yerine, gericilerin milli bayramları kaldırmasını, AB bayramlarını kutlayarak gericilere destek vermiş oluyor.

AB dağılıyor, bizimkiler AB bayramı kutluyorlar.

Sanıyor ve diliyorum ki, Türkiye’de de, Amerikan etkisi azaldıkça, gerici hükümetlerden kurtulmamız da o ölçüde hızlanacaktır.

Darısı başımıza. Örgütlenme zamanıdır.

7.5.2012, bulentesinoglu@gmail.com

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)