Son Dakika Haberler

CUMHURİYET BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN!

CUMHURİYET BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN!
Okunma : 778 views Yorum Yap

ibalci_99Bir aşiretten imparatorluğa uzanan bir devletin 622 yıllık serüveni…
Koskoca imparatorluğun, sultanların beceriksizliği, bana dokunmayan bin yıl yaşasın anlayışı, zevk ve sefası ve rüşvet mekanizmasının saraya kadar uzanması sonucu güç kaybı başladı. Bunu toprak kayıpları ve üst üste yenilgiler izledi.
Evet üst üste yenilgiler; 1699 dan sonra her yenilgi bir yeni devletin doğmasına neden oldu. Hele Balkanlardaki kötü yönetim sonucu onlarca devlet fışkırdı Osmanlı topraklarından. Bunlardan Biride Batı Trakya Türk Cumhuriyeti idi… Bulgaristan’a, Yunanistan’a, Arnavutluğa diğer Balkan devletlerine ses çıkarmayan Sultanlar, Batı Trakya Türk Cumhuriyetine aynı toleransı gösteremedi ve 53 günlük Türk devletini ortadan kaldırdı….
Birinci Dünya savaşı İmparatorluğun paylaşımı için çıkarıldı. İyi niyetli maceracılar ellerinde yetki bir an önce savaş başlaması için uğraşıp durdular ve başardılar.
Goeben (Yavuz) ve Breslau (Midilli) savaş gemileri Türkiye’ye sığınınca ve bu gemiler bir gecede ters yüz edilip Türk gemisi gibi Rus şehirlerine bombalamaya gönderilince Savaş’a merhaba denildi…
Artık Osmanlı İmparatorluğu (İmparatorluk denirse eğer) Savaşın içindedir. Dostu Almanlar… Savaş kaybedildi… Muhteşem Çanakkale savunması yapılması ve düşmanlar mağlup edilmiş olmasına rağmen kaybedilen savaş…
Çanakkale Savaşlarını yönetim Mustafa Kemal! Yenilginin kaçınılmaz olduğu bir durumda, zuhur ediyor… Alın yazısı varsa, Allah alnına yazmıştır Çanakkale Savaşını kazanacağını. Kazandı…
Ama Osmanlı yenildi… Mondros antlaşmasından sonra Sevr antlaşması ile ülke pay edilmeye başlandı.
Türk, boyun eğmez, boyun eğmeye meyilli olanlar varsa da… Bir avuçtular Samsun’a çıktıklarında… Darağacının sarkan ipinin ilmikleri boğazında, idam hükmü yazılı yaftayı elinin tersi ile iterek apoletlerini ve nişanlarını kaldırıp atarak sine-i millete dönen o büyük yürek artık savaşın kendisidir.
Savaştır Mustafa Kemal! Hem düşmanlarla savaşacaktır, hem içteki hainlerle ve hem de düşmanlarla işbirliği yapan kendini bilmez, Allah’tan korkmazlarla…
Ne demişti Amasya’ya giderken yol üzerindeki bir köylü? Merakla yaşlı adamın yanına gider Mustafa Kemal, adam çift sürmektedir, sorar yaşlı adama “Düşman geldi, Samsun’a çıktı sen hala çift sürüyorsun” yanıt verir yaşlı adam “Paşa, paşa sen ne diyorsun biz üç kardeştik, iki de çoğul! Yemen’de, Kafkasya’da Çanakkale’de hepsi gitti, bir tek ben kaldım. Görüyorsun bende yarım, yaşlı bir adamım. Evde sekiz öksüz ile yetim, üç de dul var. Hepsi bu sabanın ucuna bakar. Beni vatanım işte bu tarla. Düşman bu tarlaya gerene kadar rüya olur benden hayır beklemek” der. Derin düşünceye dalar ve bir sigara takar, ciğerlerinin en derinliklerine kadar çeker dumanı. “Türk halkı yılgındır, uyandırmalıyız” der.
Anadolu’da Milli mücadele böyle başlar… Amasya, Sivas, Erzurum, tekrar Sivas ve sonra Ankara! TBMM nin açılışı ve savunma savaşları.. Çetecilerin insanüstü direnmesi, küçük çapulcuların halkı soyup soğana çevirmesi, asker kaçakları ve İstiklal Mahkemeleri… iç isyanların bastırılması, I. İnönü ve II. İnönü savaşlarının kazanılması… Başkomutanlığın uhdesine verilmesi…. Sakarya Meydan Muharebesi ve nihayet Büyük Taarruz… Düşman denize dökülmüştür… Mondros parşümeni, Sevr paçavrası yırtılıp Egenin tuzlu sularına atılmış, devrimler başlamıştır.
Cumhurbaşkanı ‘dır MUSTAFA KEMAL…. Cumhuriyet kurulmuş ve 29 Ekim 1923 101 pare topla kutlanmıştır bu mutlu gün…
Devrimlere geçilmiştir; Ankara Başkent yapılmıştır, Halifelik ve Şeriye vekaleti kaldırıldı. Tedrisi Tedrisat Kanunu kabul edildi. Medreseler kapatıldı, Anayasa değiştirildi. Ordu siyaset dışına bırakıldı, Şapka inkilâbı yapıldı. Tekke, zaviye ve türbeler kapatıldı, Milletlerarası takvim ve saat ve Medeni Kanun kabul edildi, İlk nüfus sayımı yapıldı, Milletlerarası rakamlar ve Türk alfabesi kabul edildi, Kadınlara Belediye Meclislerine seçme ve seçilme hakkı verildi, Kadınlara Milletvekili seçilme hakkı verildi, Lakap ve Unvanlar kaldırıldı…
“ZORUNLU OLMADIKÇA SAVAŞ CİNAYETTİR” diyerek, dünya devletleri ile dostluk ilişkileri geliştirildi. Sınır devletleri ile dostluğun dışında kardeşlik pekiştirildi. Sanayi ve tarıma öncelik verilerek atılıma başlandı. Güç koşullar altında, hükümetin mali gücü yok denecek kadar az iken yatırımlara gidildi, iş sahaları açıldı…
10 Kasım 1938 de bir güneş söndü. O gün dünya bir devini kaybetti. Milyonlar ağladı, keder yürekleri dağladı…. Halkın gözyaşları sel oldu…
II. Dünya Savaşı, kriz üstüne kriz oradan da sağlıkla çıkıldı. Sonra demokrasiye geçiş ve çok partili hayat. İktidarın yeni sahipleri…
On bir milyondan 18 milyona ve 75 milyonluk bir ulusa varış….
Değişik partiler ve içten içe kemirilen devrimler ve zamanla teker teker ortadan kaldırılmaya çalışılması.
Özelleştirme adı altında yapılan tüm yatırımların, hem de kârlı kuruluşların yok pahasına eşe dosta, yerli yabancı işbirlikçilere satılması…
Milli bayramların kutlamalarının en aza indirilmesi, hatta yasaklanması….
Çankaya’nın laikliği gâvurluk gören zihniyete teslimi…
Ülkeye Cumhuriyetin kazanımlarına karşı çıkanların hâkim olması… Eyalet düşünceleri…
PKK denilen caniler topluluğu ile temas ve açılım adı altında ülkenin bölünmeye doğru sürüklendirilmesi…
Yabancıların ülke içinde cirit atması, ordunun, aydınların, yazarların, çizerlerin yoktan bahanelerle hapse atılması, ordunun budanması… Yasaların kuşa çevrilmesi, savcı ve hâkimlerin partileştirilmesi, güvenlik gücü olan polislerin politize edilmesi… Havuz ve basın… Rezilliği çıkan basında tek yanlı yayın! Sansür ve ceza… Halkın sizden bizden diye ayrıştırılması, mezhepçiliğin ısrarla devam ettirilmesi… Kültür yuvalarının kapatılması, dini cemaatlerin Cumhuriyet üzerine hâkimiyet kurmalarının yolunun açılması… Dinsel çalışmalar yapan vakıflara devletin devam eden yardımları…
Bunalan halkın, yoksulluk ve açlık sınırındaki halkın sesine kulak verilmemesi ve diğerleri…
“Siyasetçi yalan söylerce inandırıcı olamaz” denilmesine rağmen, siyasetçilerimiz yalan söylemekte devam ediyor hem de iktidar partisinin mensupları, bakanları ve diğerleri. PKK ile görüşen şerefsizdir. İspat edemeyenler de şerefsizdir diyenlerin, bir süre sonra 4-5 yıldan beri görüşüyoruz demesi. Komşu devletlerin iç işlerine karışma, olara rejim ihraç etme oyunları, ABD nin ön karakolu olma konumu… Ve tüm komşularla dalaşma ve reddedilme…
Açılım, açılım, açılım…. Açılım dedikçe açılan cari harcamaların büyüklüğü ve açılım dedikçe askerlerin, polislerin şehit edilmesi, PKK mezarlıkları kurulması, sokakların, mahallelerin işgali, Türk polislerinin o mahallelere girmeme yasağı, kurtarılmış bölgeler…
Akıllara durgunluk veren ihalelerle bir grup insanın Türkiye kadar zengin olması, Karunlaşması…. Hırsızlıkların, rüşvetin aklanma çabalarının yasalaşması… Tapeler, CD ler ve dinlemeler… “Bu milletin a……. Koyacağız” diyen ihale reislerinin korunması, kollanması, devlet ihalelerini alması, hatta ısrarla onlara verilmesi! Rezilliği çıkan ortamların salgın halini aldığı bir ülkü oldu TÜRKİYE… Medeni nikâhın camilerde kıyılmasının düşüncelerinin gerçekleştirilmeye çalışıldığı bir TÜRKİYE… Yüz binlerce m2 kare, vatan toprağının Arap şeyhlere, Avrupalı para babalarına satılan bir TÜRKİYE…
EY TÜRK HALKI, EY CUMHURİYETCİLER, EY ATATÜRKÇÜLER İŞTE BÖYLESİ BİR ORTAM DA CUMHURİYET BAYRAMINIZI KUTLARIM…

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)