Son Dakika Haberler
“width=“1293

RİZE’DE ATATÜRK HEYKELİ

RİZE’DE ATATÜRK HEYKELİ
Okunma : 929 views Yorum Yap

Rize’de Atatürk heykeli meydandan kaldırılarak, valilik önündeki küçük
meydana konuldu…. Kıyamet koptu… Karşı çıkanlar gibi, iyi oldu diyenler de var. Neden? Heykelin Kaldırılmasına karşı çıkanlar haklı görülüyor. Çünkü daha önce de bir Atatürk heykeli vardı. Bir gün yoktan yere kaldırıldı ve o günden bu yana kaldırılan heykelin nerede olduğu bilinmiyor… Böyle olunca, toplumun bir kesimi heykelin bu kez tekrar kaldırılmasına tepki koyuyor… Acaba ne yapacaklar diye…
Heykel kaldırılacak meydana Çağ Demliği konacaktı, tepki üzerine ondan vazgeçildi. İmdada 15 Temmuz kalkışması yetişti. Şimdi 15 Temmuz heykeli koyacaklarmış… Sen kalkacaksın Atatürk Heykelini kaldıracaksın, yerine 15 Temmuz heykelini koyacaksın. Ne zihniyet ama… Yahu 15 Temmuz kalkışmasını kim yaptı. Yunan mı, İngiliz mi,Rus mu, Amerikalı mı, Ermeniler mi? Kim yaptı? Senin yıllarca koynunda büyüttüğün, süt verip beslediklerin, yurda dönmesi için gözyaşı dökerek çağırdığınız, yalandan gözyaşı döken Feto’nun ülke içindeki haktan, adaletten, şereften, vatan ve insan sevgisinden yoksun çetesi elemanları değil mi? Bu elemanlar ordu içinde nasıl serpişti. Siz değil miydiniz Milli Güvenlik kararlarına, bunların uzantıları ordudan ihraç edilirken, edilmemeleri için şerh koyanlar… Siz bunları sivrilterek ülkenin başına bela ettiniz. Sonra da soysuzların kalkışmasını bastırmak için, onca insanın ölümlerine neden oldunuz…
Şimdi onların öldürdükleri adına Rize meydanına heykel dikeceksiniz…
OLMAZ, YAKIŞMAZ. Yakışanı o heykeli TBMM’nin bombalandığı yere ya da göze hoş görünmesi için Meclis Bahçesine koyun… Uygun olan budur. Ama nedense Rize’de, bilinçli olarak yaratılan bir Atatürk düşmanlığı var… Birileri Rize milli mücadele sırasında işgal edilmedi ki Atatürk zamanında kurtarılmış olsun diyor! Haklılar… Rize Trabzon iline bağlıydı. 1924 de Atatürk zamanında İl yapıldı. Rize halkı büyük oranda ekmeğini çıkartabilmek için gurbete gidiyordu. Sonra gidişle durdu. Neden? Çünkü Atatürk bizzat Zihni Derin’e talimat vererek Çay ekimini başlattı ve mali açıdan zengin Rize’nin meydana gelmesini sağladı… Milli mücadele döneminde ülkenin çeşitli bölgelerindeki Rizelilerden Mustafa Kemal önemli ölçü de, hatta çok büyük ölçüde yararlandı. İstanbul’daki balıkçı, navluncu, kayıkçı, armatör ve değişik mesleklerde çalışan Rizeliler Anadolu’ya silah ve cephane kaçırılması olaylarını üç yıl süre ile devam ettirdiler… Mehmet Mataracı, Osman Kâhya, Takalar Kumandanı Ketencioğlu Hacı Yakup Ağa, Giritlioğlu Şakir Kaptan ve çocukları, Çivilioğlu Bayram Kaptan ve Çocukları, Hacıoğlu Hafız Mehmet Ragıp Efendi, Taviloğulları, Kalkavanlar, Tafuliler, Salcılar, Uzunoğulları, Şahinoğulları,Morioğlulları ve diğerleri var güçleriyle çalıştılar, kelle koltukta, küçücük tekneleri ile Karadeniz’in azgın dalgaları arasında silah ve cephaneyi UMUT OLARAK ANADOLU’ya taşıdılar… Milli mücadeleye koştular vuruşmak için; O büyük deha Mustafa Kemal, dehasını milli mücadele başlarında bir daha gösterdi. Hem de kimsenin beklemediği şekilde. Ne yaptı? Çete gruplarını o müthiş önsezisi ve kırılmaz iradesi ile düzenli ordu emrine soktu. Düzenli ordu emrine girmeyen de karşısına çıktı ve Yunana sığındı… Düzenli ordu emrine ilk giren Rize’nin Emicesi İPSİZ RECEP REİS oldu… İlyas Sami Bey (Kalkavanoğlu), Hacıoğlu Hafız Mehmet Ragıp Bey, Metozade İsmail Efendi, Yetimoğlu.ve diğerleri Sakarya ve Kocaeli Bölgesinde yerli Rum çeteleri ile yerli işbirlikçilerin temizlenmesini sağladılar. Sonra da düzenli ordu emrinde I. İnönü, II. İnönü, Sakarya Meydan Muharebesi ve Büyük Taarruza katılarak büyük zafere ortak oldular. Tarih dersi verecek halimiz yok… İşte heykeli kaldırılan MUSTAFA KEMAL bu…
Mustafa Kemal’e kızanlar, kızgınlığını değişik şekilde ortaya koyanlar çok. Ona küfredemeyenler. Çoğu kez hınçlarını İsmet İnönü’yü kötüleyerek alıyorlar. Mustafa Kemal’e kızmalarının nedeni ise ŞAPKA KANUNU’dur. Bu yasanın çıkması ve uygulanması sırasında çıktı Rize İsyanı… Neden? Neden olacak, Yeni Cumhuriyet devrimleri peşi sıra yapıyordu. Bunu kaçınılmaz görüyordu. Batılı ülkeler ile ara 100-150 yıl açılmış, ara kapatılmalıydı. Şeyhlerin, dervişlerin şıhların, ağaların, kan emicilerin yerini ilimden nasibini alanlar, bilimden yararlananlar, sanayide atılım yapanlar alacaktı: Kültür üst düzeye çıkarılacak kadının ya da şeri mahkemelerin yerini hukuk alacaktı…
İşte bu düşüncelerin uygulaması sırasında çıktı İsyan!
Mustafa Kemal 17 Eylül 1924 de Rize’yi ziyaret etti. Yakın dostu Mehmet Ali Mataraca’nın misafiri oldu. Kendilerini bir grup din adamı ziyaret ederek kapatılan medreselerin açılmasını istedilear. Mustafa Kemal tüm ricalara karşın “Medreselerin bir daha açılmayacağını” söyledi. Bu söylem, din hocalarının, şeyhlerin, şıhların işsiz kalmaları demekti. Üstelik askerlikten muaf olmayacaklar, herkes gibi askerliklerini yapacaklar ve sıradan vatandaş olacaklardı. Bunu kabul edemeyenler isyanı başlattılar.
İsyancılar halkı kışkırtmak için “Ey ahali Ankara ihtilal içindedir. Mustafa Kemal yaralı, İsmet Paşa ortadan kaldırıldı, dindar paşalar hükümeti ellerine aldılar, şeriat kurtarılıyor, korkulacak bir şey kalmamıştır” denilerek halkı kışkırtıyorlardı. İnfial duyan halk karakola, askerlik şubesine saldırıyor ve olaylar büyüdükçe büyüyordu.
Potamya (Güneysu) isyancıların eline geçmişti. Durumu Vali Hurşit Bey Ankara’ya bildiriyor ve gelen talimat üzerine isyan bastırılıyordu. İsyan bastırılınca tutuklamalar başlıyor ve İstiklal Mahkemesi de görevine başlıyordu. 143 kişi tutuklandı. Yapılan muhakeme sonunda 80 kişi beraat etti, 19 kişi 5 yıla, 22 kişi 10 yıla, 14 kişi 15 yıla mahkûm oldu. 8 kişiye de idam kararı verildi. İdamlar infaz edildi, diğerleri hapse girdi. Ne var ki hapistekiler Cumhuriyetin onuncu yılı nedeni ile çıkan aftan yararlandılar.
İşte Şapka olayı budur! Bu olay nedeni ile Mustafa Kemal’i sevmediklerini söylemekten çekinmeyenlerin, O’nun heykellerini kaldıranlar ve bunu normal görenler “Milletin a….. koyacağız” diyenbir Rizeliye nedense tepki göstermez… Hayret değil mi?
Kaldırılan sadece tunçtan bir heykel! ATATÜRK SEVGİSİ DEĞİL. O da Atatürk Cumhuriyetinde Profesör unvanı aldıktan sonra siyasete atılan ve Rize Belediye Başkanı olan bir zavallıya yakışır bence…

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)