Yıllardır süren Silivri davalarında Balyoz,Ergenekon mahkemelerinde soruşturmalar hiç umursanmadan devam ediyor.
Suçlu kim?
Suçlu insan kendisi yurt dışından gelerek beni yargılayın dermi?
Suçlu insan “duruşmalar tv den canlı yayınlansın der mi?
Suçlu insan,savcının iddianamesinde “darbeyi önlemiştir”dediği kişinin tanık olarak dinlenmesi için ısrar eder mi?
Suçlu insan,Ömür boyu hapis cezası ile yargılanırken,mahkemeyi uzatmamak için “1 dakika ” savunma yapar mı?
Suçlu insan,toplumun her kesiminden bu kadar destek görür mü?
O zaman Biz soruyoruz?
Suçlu kim?
Kimi ne ile nasıl suçlamamız gerekecek.
Cumhuriyet rejiminin yargılandığı bu günlerde neden ve ne için kimleri suçluyacağız,
Bugün karşı devrim kaleleri zaptedmiş, kazanımları had safhadadır, bugüne gelinen noktada bu zemini ve mesafeyi kaptırmamak için çaba harcamaktadır.
Bugün üniversitelerde yapılan eylemler ve boykotlar farklı tepki olarak algılanmamalı,
Hükümet Pazartesi sendromunu aşamaya çalışıyordu, ve gerçekleştirdi, nihayetinde ÖDTÜ eylemleri ve akabinde tutuklanan binlerce öğrenci ve hemen sorgusu ve mahkemesi yapılarak hafta sonu hepsinin hemde hiç suçlu bulunmadan suçsuz olarak serbest bırakılmaları hükümetin Pazartesi sendromu ile ilgili olabilirim?
Tutuklamalar devam etmiş olsa ve Pazartesi Türkiye’de tüm Üniversitelerden destek göreceği ve ülke genelinde boykota gidilecek bunun önlenmesi için hafta sonu mahkemesi ile çar çabuk serbest bırakılacak önlem alınması,eylemin toplumsal tepkiye dönüşmemesi için olabilir mi?
ODTÜ ne karşı 12 Üniversite rektörü açıklama yayınlıyor ve ÖDTÜ deli eylemi kınıyor ve Başbakan Erdoğan’a destek veriyorlardı.
İşte meselenin karşı boyutu değişiyor.
12 yandaş rektöre karşı aynı üniversitelerden öğretim üyeleri anı gün br deklerasyon yayınlayarak ÖDTÜ öğrencilerini desteklediklerini açıkladılar ve kamuoyuna bildirdiler.
Bu durum mahkemenin sonuçlanmaması halinde oluşacak olan TÜRKİYE geneline yayılması düşünülen boykotun gerçek boyutunu gözler önüne seriyordu…
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)