Son Dakika Haberler

Medrese – Üniversite (EVRENKÖY)

Medrese – Üniversite (EVRENKÖY)
Okunma : 1.049 views Yorum Yap

Medrese, Müslüman ülkelerde orta ve yüksek öğretimin
yapıldığı eğitim kurumlarının genel adı. Medrese kelimesi Arapça ders kökünden
gelir. Medreselerde ders verenlere müderris denir.
Selçuklu veziri Nizamülmülk tarafından kurulmuştur. Budizm’deki dinsel eğitim
kurumu Vihara’lardan etkilenilerek yapılmıştır. Selçuklular Anadolu’ya
geldikten sonra çeşitli şehirlerde çok sayıda medrese inşa ettiler. Osmanlılar
devrinde ilk medrese Orhan Bey zamanında İznik’te kuruldu. Daha sonra devletin
sınırlarının genişlemesiyle beraber Bursa ve Edirne başta olmak üzere pek çok
şehirde medreseler açıldı. İstanbul’un fethinden sonra üst seviyedeki eğitim
kurumları başkentte yoğunlaştı.

1331-1451 yılları arasında 82 adet medrese kurulmuştur. 1463-1471 yılları arasında
kurulanlaraysa Fatih medreseleri ya da Sahn-ı seman medreseleri denir. (Bu
medreselere birlikte süreye dayalı eğitim, ders geçme sistemine dayalı eğitime
dönüştürülmüştür) 1550-1557 yılları arasında kurulanlaraysa Süleymaniye
medreseleri denir. Osmanlı’nın ilk tıp okulu Darüttıp Süleymaniye
medreselerinde yer almıştır. Tıbbi bilgilerin uygulamalarının yapıldığı
Darüşşifa ve diğer bazı bölümler: Darülakakir (Eczane), Darüzziyafe, Tabhane ve
İmarethane ilk kez Süleymaniye medreselerinde yer almıştır.

Başlangıçta bütün eğitim faaliyetlerinin yapıldığı
kurum olan medreseler, Tanzimat Döneminde yeni mesleki okulların açılması ile
sadece din eğitimi verilen okullar haline geldi. Osmanlı devletinin son
döneminde medreselerin ders programında ve teşkilat yapısında yeni düzenlemeler
yapıldı. 1914 yılında Darü-l hilafeti-l Aliyye adı altında birleştirilen
medreseler, Türkiye’de Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun kabulünden sonra 3 Mart
1924’te kapatıldı.

Medreselerde verilen dersler, Sarf (morfoloji, cümle bilgisi ) – Mantık –Hadis
– Tefsir (kuran yorumu) – Adab-ı Bahis (konuşma adabı) – Vaaz – Belagat – Kelam
– Fıkıh – Faraiz (miras hukuku) – Akait (İnanç esasları) – Usul-ü Fıkıh – İlm-i
Heyet (astronomi ve astroloji)

Medreselerin cami-okullarının bir devamı olduğu kanaati yaygındır. Uzun zaman
medrese ve camilerin görevleri birbiriyle içiçe girmiş; camiler eğitime devam
etmeye, medreseler de eğitim faaliyetinin yanı sıra ibadet görevlerini de
yerine getirmeye başlamıştır. Anadolu medreseleri içinde bir çok minareli
medrese bulunması da bunu açık olarak göstermektedir. Ancak medreseler, mimarî açıdan
camiden tamamen ayrı bir plana sahiptirler. Bu yapılarıyla medreselerin, okul
mimarîsinin veya üniversite kampüsünün ilk örneğini teşkil ettikleri görülür.

Bu kurulan medreselerin eğittiği öğrencilerin kurumsal ve ekol anlamında
dünyaya etki edecek herhangi bir bilim birikimi ve sistemi kalmamıştır.
Kurumsal yapı olmalarına rağmen

Kendi dönemlerinde faydalı bilgiler üretmişler ancak ekolleşme çabaları hiçbir
zaman olmamıştır. Hayretle izlemekteyiz ki gününüz teknolojisinde ve günümüz
bilim alanında etlisi yoktur.Bu medrese denilen kurumların bire bir etkisi ve
izi hemen hemen hiç yoktur.

Halen ülkemizde medrese eğitimi ile modern anlamda yapılan lise ve üniversite
eğitimini tartışmaya çalışan yanlı ne anlatmak istedigi anlaşılamayan bir insan
tipi mevcuttur.

Tabidir ki dünya üzerinde kurulmuş hiçbir kültürü hiçbir eğitim kurumunu
küçümsemek gibi bir niyetimiz olamaz ancak ısrarlı bir şekilde MODERN
ÜNİVERSİTEYİ karalama çalışmalarına giren insanlarımıza anlattıkları eğitim
kurumlarından günümüze kalmış bilimsel bilgiyi araç gereç yapımındaki teknik
bilgiyi merakla ve hayretle sormaktayız.

Medreselerin tıp alanında ileri olduğunu anlatan insanlar oradan kalma ve bu
gün uygulana tıp bilimi teknolojilerini ve tedevii yöntemlerini anlatmak
zorundadır. Yine mühendislik alanında çok ileri eğitim verdiğni söyleyenler
günümüz mühendisliğine katkılarının ve kullanılan mühendislik yöntemlerini
söylemek zorundadır

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)