Kımıl kımıldı yüreği,
Yarıp da kafesini, dışarı fırlamış gibiydi gözleri
Şeytan tüylü pezevenk denirdi, ismine ve cismine
Hayranlık bende değil ki sadece sanki, gören herkeste
Yara yara mı gider insan kalabalığı
Tepkiler olmuşken pejmurde
Laf etmeye ne hacet, bu şirine ve şirinliğe
“ Dur “ dedim, “ Bi dur hele! “, hiç el vermezken gönlüm
Sanki dünyayı fethedecekti, kesmeyeydim pezevengin yolun
Yolu yolmuş gerçekten, varmak üzereymiş saadete
Bekleyeni varmış pezevengin, bütün arzular pezevenge şelale
Bi dur ulan, de bakayım nedir sırrın ?
Sır mıdır yoksa gerçeğin kendisimi ayan beyan?
Şenlen gönül, dol gönül, çoş gönül, çoştur gönül
Derken şu pezevengin hatrına
Ne cimcimeymiş bea, sığamadı kalıbına
Yüz göz açıldı mı, kim ağlasın gidene?
Gitti işte göz göre bir bilinmez meçhule
Sevendir kesin, durulmaz ki önünde
Rüyalarla hülyalar birleşirmiş cennette
Varmışdır herhalde diye geçirirken zihnimden
Geçemedim yine diye nasıl derim, feleğinden ve çemberinden
Durmayın diye ünlenmem bundandır elbet
Pezevenlik ruhdadır
Gerisi tefrişatı matbuat…
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)