Sarıyer Belediye Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek pazar günü Gaziosmanpaşa Bayburt Derneklerini ziyaret ederek Referandum seçimi için hemşerilerinin neden Hayır oyu vermeleri gerektiğini anlattı.
Gaziosmanpaşa CHP İlçe Başkanı Yılmaz Yıldırım ile birlikte Bayburt Kitre Köyü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Yukarı Dikmetaş Köyü Kalkınma ve Güzelleştirme Derneği, Bayburt Küttür ve Yardımlaşma Derneğini ziyaret etti.
TÜRKLER TARİHTE BİRİNCİ ÖNCÜ ROL OLMUŞLARDIR, HER DÖNEMDE VAR OLMUŞLAR KENDİLERİNE YOL ÇİZMİŞLERDİR
Bayburt Kitre Köyü Derneği’nin davet ettiği Sarıyer Belediye Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek hemşerileri ile birlikte dernek merkezinde bir araya geldi. Referandum seçimleri nedeni ile her partiden insanların katılım gösterdiği toplantıda Gökan Zeybek : Biz uzun ölçekli yol haritasını konuşmak durumundayız. İnsanların yaşamında 40-50 yıl çok önemlidir, Devletlerin ve milletlerin tarihinde 50- 100 yıl birşey değildir. Dünyada milyarlarca insan yaşıyor, bugüne kadar başladığı ve geldiği bu noktada kültür ve uygarlıklar Türk milletinin yarattığı uygarlık nerde ise 1/8 biridir. Türkler tarihte birinci öncü rol oynamışlar, her dönemde var olmuşlar ve kendilerine bir yol çizmişlerdir.
Tek adamlık ve Başkanlık, Cumhurbaşkanlığı sisteminin neden olamayacağını örnekle anlatan Gökan Zeybek Türk tarihi ve Osmanlı tarihlerinden örnekler verdi:
“Türk tarihinin devletlerinin yapılanmasına bakıldığı zaman devletlerin en üstündeki mutlaka karar süreçlerinde kendisinden sonra ikinci bir etkin ve yetkin kişi kullanmıştır. Osmanlının 1299 ile 1700 yıllara büyüme evresine bakıldığı zaman padişahlar kadar onlar gibi başarılı olmuş sadrazamlar dönemini görürsünüz, Viyana kapılarına kadar gitmiş Merzifonla Kara Mustafa Paşa’yı sadrazam olarak biliriz. Fatih Sultam Mehmet, Kanuni , Sultan Selim, Murat padişahları sayarız onun dışında 3. Mustafa ne yaptı diye sorsak belkide insanların bu konuda bilgisi yoktur. “Bayburtlu Genç Osman’ın Bağdat fethini biliriz ama Genç Osman Bağdat’ı fetih ettiği zaman padişah kimdi diye bilmez”. Osmanlının 600 yıllık tarihine bakıldığı zaman bir yada devletin başında yönetici ama diğer tarafta hükmet dediğimiz Hükmü uygulamaya çalışan bir yapıyı görürsünüz.”
“Modern Türkiye Devleti yoktan var edilmedi.
ABD gibi göçmenlerin gelip birleşerek oluşturdukları bir devlet değiliz. Bizler tarihin en eski döneminden beri en eski gelenekten geliyoruz. 16 tane devletimiz yıkılmış 17. Devletimizi kurmuş büyük bir milletiz. Binlerce yıllık tarih süzgecinden geçerek yönetim modeli oluşturmuşuz. Bu modeli bir kerede değiştirmenin nelere mal olacağı konusunda önümüzde bir şey yok. Ulusların ve milletlerin tarihinde yaşanmış tecrübelere dayanarak modeller geliştirilmiştir.”
Sarıyer Belediye Başkan yardımcısı Gökan Zeybek Türk milletinin tarihinde denenmiş ve uygulanmış böyle bir model olmadığını belirti :
“Etkinin ve gücün tek bir kişide toplanması yerine, Yönetim gücünün paylaştırılması yaygınlaştırılması hem denetim açısından hemde hatanı daha az yapılması açısından çok önemli olacağını mutlaka buradan ifade ememiz gerekir. Başkanlık’la ilgili temel görüşün tarihsel bir kökü olmadığını Türk Milletinin tarihinde buna ilişkin denemiş ve uygulanmış hiç bir model olmadığını bu modelinde bu biçimi ile başarılı olmasının son derece güç olduğunu belirtiyorum.”
Anadolu toprakları kadar jeopolitik bölge yok. Kuzey ve Güney Amerika’da her ülke kendi sınırlarından sorumludur, Avrupa – Çin – Hindistan doğuda bütün ülkelerin birbirine bağlandığı ve etrafında üç denizi olan Türkiye’den başka bir ülke yoktur. Dünyanın merkezinde bir ülkedir.
Binlerce yıllık uygarlıkların, İnsalık tarihindeki uygarlıkların yer aldığı bir bölgedir.Bu nedenle bizim dışımızdaki toplulukların her zaman yaşamak istedikleri Dünya’nın en güzel bölgesindeyiz. Biz bu topraklarda yaşarken son derece dikkatli ve stratejik olmamız lazım.
Atatürk’ün tam bağımsızlıkla söylemiş olduğu sözlerin altında yatan şey şudur. Atatürk tam bağımsızlığı öne çıkardığında, Milletin egemenliğini öne çıkardığında şunu söylemiştir. İngiliz yanlısı devlet yöneticilerini görmüştür Osmanlı, Almanya yanlısı Enver Paşayı görmüştür.İngiliz yanlısı Damat Ferit paşayı görmüştür. İngilizler ve Amerikan mandası isteyen padişahlar görmüştür. Bunlara rağmen milleti ile birlikte olmayı ve tam bağımsızlığı seçmiştir.
Bu süreçle ilgili iki farklı görüşü ifade ediyorum. Sürerin öncesi 1967 yılında başlamış olan Komünizmle Mücadele Dernekleri adı altında ABD – CIA kurulmuş olan bir yapılanma zamanla öyle bir hale geliyorki devletin her noktasında etkin ve güçlü bir hale gelebiliyor. 40 -50 sene bir biçimi ile devlet içinde örgütlenebiliyor Türkiye’de darbe girişimi yapabilecek kadar güçlü bir hale gelebiliyor. Gelecekte bu ülkenin başına gelecek olan ve belli güçler tarafından hazırlanarak topluma kurtarıcı gibi getirilecek olan insanla karşılaşmayacağımızın garantisi yok. O nedenle yetkilerin tek elde toplanmasının denetimi açısından böyle bir sıkıntı olabilir.
2. görüşüm, 15 Temmuz’da yaşananlarla ilgili CHP olarak eleştirel tavrımız oldu. Sayın Cumhurbaşkanı söyledi “ sapla saman karıştı”, Bir ülkede yüz binlerce insan terör örgütü üyelikten hesaba çekilemedi, bu ve benzeri durumlarda yapılması gereken temel nokta siz bunun siyasi ayağını oluşturanları bulursunuz, bunun en tepesinde olanları alırsınız ve onlarla ilgili işlemi başlatırsınız, devletin her noktasında insanların yerleşmesini, kök salmasını, Anayasa mahkemesine üye seçilmesini, HSYK’nın bütün üyelerinin seçilmesini organize ediyorsunuz, bunların her birisini görevden alıyorsunuz ama bunun seçen iradenin arkasındaki siyasi uzantıların hiç birisi ortaya çıkarılamıyor, “MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli söyledi, 80 tane AK partide Bylook’çu millet vekili var dedi ve bu bugüne kadar açıklanmadı. İktidarla birlikte “ evet” cephesini oluşturan MHP Genel Başkanı’nın açık açık grup konuşmasında söylediği bu sözün karşılığı gelmedi.”
Bir insan suç işleyebilir. Suç işlenebilir, suç işleyen insanın mesleğini yapması engellenemez, suçun cezası çekilir. Onu açlığa ve yoksulluğa mahkum etmek anlamındadır. Bir öğretmene öğretmenlik, bir avukata avukatlık yaptıramazsanız savcı ve hakime mesleğini yaptıramazsanız burada değerlendirilmesi gereken sıkıntılı durum olduğunu ortaya çıkarıyor.
Referandum’da “Hayır” oylarının yüksek olduğunu biliyoruz. Bunu ortadan kaldırmak için manipülasyonlar yapılıyor. Bunun dikkatinizi çekmesini istiyorum.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)