Erdoğan, Büyük Ortadoğu Projesinin Haritasına, Amerikan haritası diyemediği için, “Hayali Harita” diyor.
“Büyük Ortadoğu ve Genişletilmiş Kuzey Afrika Projesinin Eş Başkanlarından birisiyiz, bize bu görev verildi. Biz bu görevi yapıyoruz” diyen Erdoğan’ı, son günlerde bir telaş aldı.
Çünkü haritanın asıl hedefinin, Türkiye’nin bölünmesi olduğu, artık gizlenemeyecek kadar aşikârlaştı.
Erdoğan ve iktidarının, BOP Eş Başkanlığı süresince, BOP’a yaptığı yatırım, içerideki iktidarına epey destek veriyordu. BOP ilerledikçe, nihai hedef olan Türkiye’nin bölünmesine doğru da ilerliyordu.
Şimdi Suriye’n kuzeyi meselesi, bölünmenin şeklini şemailini, anlamayan kafalara da dank ettirdi.
Artık çok geç, eğer Türkiye bir manevra yapıp, Suriye kapanından çıkacaksa, bunu Erdoğan iktidarı ile gerçekleştiremez.
Peki, Erdoğan’ın, bu kapandan çıkmaya çalıştığı, daha doğrusu, Amerikan vesayetinden çıkmak gibi bir niyeti var mı?
Şu iki açıklaması, bir manevra yapmaya yeltendiğini gösteriyor diye yorumlamak mümkün.
Birincisi, Putin Erdoğan görüşmesidir.
Bu toplantıda, Şangay Beşlisine girip, girmemenin zemininin arandığı, sızan haberlerden bellidir.
Erdoğan, bunu şaka olarak söylediğini, ifade etse de, konunun gündeme geldiği ortadadır.(Haberi gece, flaş haber, son dakika haber,diye kenarı kırmızılı alt yazı gecen medya, ertesi gün haberi şaka’ya çevirdi.)
Haberlere müdahale edildiği, haberin gündemin alt köşelere atıldığı iyice sırıtmıştı.
Amerika Şangay’ın adını dahi duymak istemez.
İkincisi; Suriye’nin kuzeyinde, Amerika’nın yeni bir oluşum daha düşündüğünün, açığa çıkmasıyla, Erdoğan, buna müsaade etmeyiz. Hayali Haritaların hayata geçmesine rıza göstermeyiz, babında açıklamaları oldu. Yani Irak’ın kuzeyinde yaptıklarımızı burada yapmayız demeye getiren bir açıklamadır.
Şangay sözcüğünü duyan Amerika, hemen bir yetkilisini bu konuyu anlamak üzere gönderiyor.
Türkiye’yi, özellikle de Türkiye’nin Güneydoğusunu CIA ile ortak yönetenlerin, manevra alanı kalmamıştır.
Siyasi iktidar, Amerika ve Avrupa ile o kadar içli dışlı olmuştur ki, kendisine bir manevra alanı bırakmamıştır.
Türkiye, bu manevrayı, ancak Amerika’ya karşı bir yönetimle yapabilir. Hem ABD’nin dedikleri yapacaksın, BOP dönülmez noktalara gelecek, sonra kalkıp ters bir yola gireceksin.
Buna, ne AKP’nin kadroları hazır, ne de besleyip büyüttüğü sermaye takımı…
Eğer gerçekten bir manevra isteği varsa, ilk yapılacak iş; Amerika’nın hazırlayıp verdiği yeni Anayasa hazırlığından derhal vazgeçmektir.
Çünkü yeni Anayasa hazırlığı; Türkiye’yi savaşsız bölme hazırlığıdır. Kılıçdaroğlu, inatla demokrat anayasa dese de, hazırlanan Anayasa federasyon Anayasasıdır.
Tabi acil yapılacak çok iş var.
-CIA ajanlarının derhal yurt dışına çıkarılmalı,
-Suriye sınırında oluşturulmuş Terör Karargâhları derhal kapatılmalı,
-Suriye ile görüşmelere başlanmalı, Suriye devletini yıkmaya çalışanlara destek vermeyi derhal bırakmalıdır.
Bu kısaca ifade edilen tedbirler bile, ülkeye bir nefes aldırabilir.
Amerika ve Avrupa’dan korkmaya gerek yoktur. Onların kendilerine hayrı kalmamıştır. Başkalarını taşeron olarak kullanmanın peşindedirler.
Siyasi iktidar, asgariden şu ifade edilenleri, mecburen yapma noktasına geldiğinde, zaten iktidarını da sürdüremez konuma gelmiş olacaktır.
27.7.2012, bulentesinoglu@gmail.com
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)