Son Dakika Haberler
“width=“1293

Güvenlik. Bülent ESİNOĞLU

Güvenlik. Bülent ESİNOĞLU
Okunma : 784 views Yorum Yap

Türkiye artık beyanatlar ile yönetilemeyecek yere geldi.

Dersim olayları, İnönü’nü böyleydi, ya da Atatürk şöyle yaptıydı gibi, sığ ve geleceği öngörmeyen tartışma ve politikalar ile bir yere gidilemeyeceği, önümüze çıkan ilk güvenlik sorununa, toslamamızla ortaya çıkmaktadır.

Dış dinamikler, iç dinamikleri öyle etkilemeye başladı ki, ortaya konuşmalar, gizlenerek Amerikan siyaseti yapmalar, gündemi saptırmalar ve karartmaların sonuna gelindi.

Ve Türkiye ABD politikalarını izleyerek, önemli bir güvenlik sorununun içine düştü.

Türkiye’yi yönetenler sanıyorlardı ki, Arkamızda Amerika var, biz Türkiye’de olduğu gibi, orta doğuda da, istediğimiz gibi eğip bükeriz. Sünni politikalar geliştiririz.

Bunun böyle olmayacağı ilk kalemde göründü.

Artık siyasetleri değil, bu siyasetlerin ülkemizi getirdiği güvenlik sorunlarını tartışmamamız gerekiyor. Bu siyasetlere muhalefet de dâhil.

Sözde PKK ile mücadele yapıyormuşuz gibi yapıp; Suriye’nin Kürt Bölgesindeki, PKK’nın, Suriye kanadı olan PYK’yı desteklemek, ne yaman çelişkidir. Nasıl da gerçek yüzler ortaya çıkmaya başladı.

Bölgemizdeki dinamikler, artık Amerika tarafından yönetilemez hale gelmiştir. Kendini yönetemeyen ABD, Türkiye ve bölgeyi hiç yönetemez.

Yönetemez, çünkü bölgede farklı güçler vardır. CIA ve MOSAD operasyonları ve manipülasyonları da artık yetersizdir.

Irak’tan Barzani’nin çaldığı petrolü pazarlıyoruz. Bu durum başta Irak olmak üzere, petrol satan tüm ülkeleri karşımıza almamıza neden oluyor. Maliki bu olay sebebi ile Irak’taki Türklerin mallarına el koyuyor.

Neresinden bakarsanız bakın, Türkiye Amerika eliyle, büyük badirelerin içine sokulmuştur.

Türkiye’nin güvenlik sorunu; işsizlik ve açlık sorununun önüne taşınmıştır.

Son iki gün de Amerikancı medyanın içine düştüğü duruma bakar mısınız. Artık,  hangi yalanı söyleyeceklerini şaşırmış durumdadırlar.

Şam suikastını, suikastı yapanların eylem tanımları ve amaçları ile halka aktardılar.

“Kalp-i” sözcüğü hemen tüm medyanın manşetlerindeydi. Neden kalp sözcüğü kullanılmıştı? Çünkü suikastı yapanların amacı buydu. Neden “merkez”, ya da tepe değildi de kalp’i.

Çünkü suikastı yapanlar bu sözcükle haberi dünyaya verdiler. Suikastı yapanların amacı, Suriye’nin kalbine inmekti. Amaçları ile eylemlerini bütünleştiren bir söylem geliştirdiler. Medya onu tekrarladı.

Zaten ertesi gün, MOSAD ve CIA manipülasyonları daha da hızlandı.”Esad kaçtı”,Esat’ın eşi Rusya’da hastanede haberleri hep CIA haberleriydi.

İç politika için, İsrail ile çatışmalı gibi duracaksınız, MOSAD’ın suikastını birinci elden alkışlayacaksınız. (Gül)

Bu bile başlı başına bir güvenlik sorunudur.

Ülkenin başındakiler, ülke için güvenlik sorununa dönüşmüşlerdir.

Olaylar bunun böyle olduğunu, daha da ortaya koyacaktır. Kimsenin kıvırtacak bir durumu kalmayacaktır.

20.2012, bulentesinoglu@gmail.com

 

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)