Hemen her yerden şikâyet geliyor; Seçmen kütüklerinde seçmen taşıması
var. İlden ile aktarma gibi… Olmadık yerlerde seçmen kaydı. Ahır
olan bir yer ev n olarak ele alınmış ve bomboş ahıra 37 seçmen kayıt
edilmiş, Üsküdar’da AKP Meclis üyesinin dairesinde 30 dan fazla seçmen
Rize’den kayıt edilmiş (Spor kaydı deniliyor), Siirt’te bir apartmanın
üç dairesinde 2550 seçmenin kayıtlı olduğunu tespit etmişler…
Daha neler neler! Tespit edilen yanlışlıklara yapılan İtirazlar
itirazlar, itirazlar. Seçim kurulu itirazları kara bağlayacak. Acaba
inanılır mı seçim kurulu kararlarına… YSK (Yüksek Seçim Kurulu)
geçen seçimde mühürsüz oy pusulalarını, yasaları falan hiçe sayarak
geçerli saymadı mı? Saydı… Eeee bu itirazlara ne der? İktidar,
görevleri biten YSK nun 5 üyesinin görev sürelerini bir ay kadar önce
birer yıl uzatmadı mı? Uzattı! Neden uzattı? İktidarın itirazlarını
lehte karara bağlamak, muhalefet partilerinin itirazlarını reddetmek
için değil mi? Şimdi, bazılarının HAYIR diye bağırdığını duyar
gibiyim. İster bağırsınlar, ister çağırsınlar sabahlara kadar, kimseyi
inandıramazlar… Zira bir kaç seçimdir her şey ortadadır. Örneğin
trafoya kedi sıkışması, bir başka seçimde elektriklerin bir iki saat
kesilmesi falan.. Hepsi bilinen şeyler. Seçim tarihine kadar, bu
önemli aksaklıklar giderilmez ise daha vahim rezillikler meydana
gelir… Örneğin 100 ile 165 yaş arasında 6 bin kişiden fazla insan
sağ görülüyor ve oy kullanma hakkına sahip. Örnek bizden olsun. Şöyle
ki:
Nenem, yani babamın anası Şefika Balcı 1882 doğumlu, nüfus
kayıtlarında sağ görünüyor. Oysa 1950 li yıllarda ölmüştü. Yani nenem
oy kullanma hakkına sahip… Gelinde çıkın işin içinden. Yani olacak
iş mi bu?
Siyasi parti temsilcilerinin sokak sokak, ev ev gezerek, ellerindeki
seçmen listeleri ile yaptıkları tespitler, seçimlerin tamamen şaibe
altında geçeceğini haber veriyor… Bir küçük gecekondu da yani iki
odalı evde 30 seçmen; yıkık, kapısı, penceresi olmayan, çatısı
darmadağınık harabe olmuş ve yıllardır terk edilmiş olan bir yıkıntı
yere 40 seçmen falan… Bu nasıl bir şeydir. İnsanın aklı almıyor…
Yüksek Seçim Kurulu Anayasa ve Seçim Yasası hükümlerini doğru şekilde
uygulayamadıktan sonra sorunların önüne geçmek kabil değildir. YSK
kimsenin etkisi altına kalmadan, korkusuzca, yetkisini kullanarak
kararlarını vermedikten sonra İlçe ve İl seçim kurulları da veremez. O
zaman bu seçimde şaibeli olur… YSK en azından bir karar alabilir ve
büyük yanlıştan döner. Yani tekrar PARMAK BOYASI (MÜREKKEP)
kullanılmasına geçilmesine karar verirse, yani seçmen oy kullanırken
parmağına (tırnak üzeri) mürekkeple tespit yapılması kararını verir ve
uygulamayı başlatırsa, çok büyük hata, yanlış hatta yolsuzlukların
önüne geçilebilir. Aksi halde yine trafolara kedi sıkışır, bazı
yerlerde elektrikler kesilir. Seçim seçim olmaktan çıkar.
MEŞRUİYET TARTIŞMASI DEVAM EDER DURUR. BİR DE DÜNYA GENELİNDEKİ REZİLLİĞİ
KONUŞULUR.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)