Son Dakika Haberler

400 DELEGE İLE KONGREYE GİDİYOR

400 DELEGE İLE KONGREYE GİDİYOR
Okunma : 669 views Yorum Yap


Canan Kaftancıoğlu CHP İstanbul İl Başkanlığında adaylığını açıkladı.
Saat 12.00 de Cemal Canbolat’ın adaylık açıklamasında soran Saat 15.00 de Canan Kaftancıoğlu, Sarıyer Belediye Başkan yardımcısı Gökan Zeybek ve Sarıyer İlçe Başkanı Sevim Yalınkılıç’ı yanına alarak adaylığını açıkladı. Tekrar aday olduğu açıklayan İl Başkanı Cemal Canpolat yanında bulundu.

400 DELEGE DESTEK VERİYOR

RKaftancıoğlu, Canpolat’ın adaylık açıklamasına katılırken; Canpolat da Kaftancıoğlu’nun hemen sol tarafına oturarak Kaftancıoğlu’nun açıklamalarını dinledi. Kaftancıoğlu, konuşulanların artık icraata dökülmesi gerektiği için aday olduğunu açıkladı. Kaftancıoğlu, 400’e yakın delegenin kendisine destek verdiğini öne sürdü.

GÖKAN ZEYBEK’E TEŞEKKÜR ETTİ

Kaftancıoğlu konuşmasının başında kendi lehine adaylıktan çekinen Gökhan Zeybek’e teşekkür ederek başladı. Bir partilin ‘daha büyük salon istiyoruz, daha büyük’ diye bağırması üzerine Kaftancıoğlu ‘olsa dükkan sizin, yapacağız hep beraber’ diyerek yanıt verdi. Bu yanıt salonda gülüşmeler yaşandı.

BANA GÜVENEN İLÇE BAŞKANLARININ DEĞİL, HEPSİNİN İL BAŞKANI OLACAĞIM

Bu sandalyeye oturmadan önce bir şey söylemek istiyorum. Ben il başkanı olduğumda ilçe başkanlarımın ayakta olduğu hiçbir yerde oturmayacağım. Cumartesi akşamı itibariyle arkamda bana güvenen ilçe başkanlarımın değil, 39 ilçe başkanımın başkanı olacağım.

Örgütümün kıymetli emekçileri, geçmişte ve bugün yönetimde yer almış yönetici dostlarım, milletvekillerim, belediye başkanlarım, meclis üyelerim, memleketin her köşesinden desteği ile güç katan arkadaşlarım, KHK’lar ile ihraç edilen dostlar, aramızda bulunan kadın hareketinin öncüleri, hakikatleri söyledikleri için Silivri’de esir alınan dostlarımın buraya gelerek beni onurlandıran eşleri, ‘OHAL’de işimi geri istiyorum’ diyerek direnciyle bizlerin direngenliğini arttıran, sokakta direnen yoldaşlar, güçlü iddiasına rağmen ‘CHP İstanbul’a kadın aday yakışır’ diyerek desteğini sunan ve erkek egemen yapıya rağmen kadın mücadelesine destek sunan sevgili Gökhan Zeybek ve basın emekçisi dostlarım,; başlangıçta şiddetle karşı çıkmalarına rağmen ‘mesele memleketse biz fedakarlık yapmaya hazırız’ diyen sevgili eşim ve canım kızım hepiniz hoşgeldiniz, iyi ki geldiniz.

Bugün 10 Ocak; çalışan gazetecilerin günün kutlanabileceği günlere diyerek tüm gazeteci dostlarımız bir kez daha analım. Ve yine Hasan Fehmi’den Hrant Dink’e kadar katledilmiş bu gazetecilerimizi de bu vesile ile bir kez daha anmış olalım.

İL BINASI KÜÇÜK GELDİ

Dostlar, içinden geçtiğimiz süreci, uzun uzadıya anlatmayacağım. Hepimiz biliyoruz daha doğrusu yaşıyoruz. Bugün bu havasız salonda durum tespiti yapmak için değil, bu durumu nasıl aşacağımızı konuşacağız.

Biliyorum zor bir o kadar da onurlu bir göreve talibim. Talibim, çünkü gerekçelerim var. Bu gerekçeler sevgili ülkemle ilgili, sevgili kentim İstanbul ile ilgili ve Mustafa Kemal Atatürk’ün yol arkadaşları ile birlikte kurduğu, Cumhuriyet ile ilgili çocuklarımızın geleceği ile ilgili ve tek adam rejiminden ülkeyi kurtarmakla ilgili…

Bu onurlu mücadelede İstanbul’un başka hiçbir ile benzemeyen özel bir yerinin olduğunu hepimiz biliyoruz. Nüfusun beşte birinin yaşadığı, kültürel ve sosyal gelişmelerin çıkış noktası olan kadim kent kimliğine dair bir yönetime kavuşmalı, hem de Türkiye’nin demokrasi ve Cumhuriyet mücadelesinin öncülüğünü yapmalıdır.

Tarihin bu önemli dönemecinde kaçınılmaz olan mücadelede en önemli görev partimize düşmektedir, yani sizlere, yani bizlere…

Baskı rejiminden, kentlerin yağmalanmasından, taraflı kamu yönetiminden, adaletsizlikten bunalmış olan halkımız öncülüğü partimizden, yani Cumhuriyet Halk Partisi’nden beklemektedir. ‘Hak, hukuk, adalet’ diyerek milyonlara umut olmuş Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’den beklemektedir bunu.

BİRLİĞİ SAĞLAMALIYIZ

Bizler bu görevimizi yerine getirirken, tüm üyelerimizi, parti emekçilerimizi, inançla ve en verimli şekilde değelendirilmeli, görevlendirmeli, parti içinde birliği sağlamalı katılım ve dayanışmadan güç almalıyız.

Kendi içimizde oluşturacağımız bu güç ile birlikte, bizi bekleyen mücadelede partimizin dışındaki kesimlere, demokratik kitle örgütlerine, sendikalara, meslek örgütlerine ve kimi konularda farklı düşünen ve demokrasiye inanan, tek adam rejimine karşı olan tüm herkese elimiz uzatmalı, güç birliğine hazır olduğumuzu göstermeliyiz.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)