Son Dakika Haberler

BU KARARI ALANLAR CHP’Lİ OLAMAZ

BU KARARI ALANLAR CHP’Lİ OLAMAZ
Okunma : 451 views Yorum Yap

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu seçimlerde kullanılan sahte oy, mühürsüz oy pusulaları için vermiş olduğu mücadele ve yapmış olduğu açıklamalar tarih sayfalarında yerini aldı.

CHP Sarıyer İlçesi Zekeriyaköy Mahallesi seçimlerinde “sahte oy – parti üyesi olmayan kişiye oy kullandırma” suçunu işleyen Divan kurulu üyeleri, kendi suçlarını gizlemek için yapmış olduğu olağanüstü toplantıda.

– Meclis Üyesi Mustafa Balcı tarafından ispat edilen parti üyesi olmayan kişiye oy kullandırılması

– İlçe Yönetim Kuruluna yazılı ve görüntülü olarak yapılan itirazın kabul edilmeyişi

– Olayı ortaya çıkarak Meclis Üyesi Mustafa Balcı’yı 9/6, 2 çekimser olarak “tedbirli ve kesin ihraç talebi” ile disipline verilmesi

– Resmi beyanla sonucun 246 olarak beyan edilmesine rağmen bilinmeyen bir yerde 247 olarak tutanağın düzenlesi ve bu sahte tutanağın kabul edilmesi

– Divan kurulunda bulunan ve sahte oyu geçerli kılan ve tutanağa işleyen, yönetim kurulunda kendi seçiminde usulsüzlük olduğu halde Yönetim Kurulu toplantısına katılan ve oy kullanan divan kurulu üyesi.

– Sahte oyun haksızlığını göstermek ve kamuoyu oluşturmak için İlçe Başkan adayı olarak ortaya çıkılması

  • ASIL DİSİPLİNE VERİLMESİ GEREKEN KİMLER 
  • BU ŞAHIS  SEÇİLDİĞİNDE SARIYER HALKINDAN NASIL OY İSTEYECEK

Bu yaşananlar, CHP Ahlakının ve kültürünün ürünü değildir.

Aklımızla alay ediyorlar.

CHP Sarıyer İlçe Yönetim Kurulu, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun vermiş olduğu mücadelenin tamamen tersini yapıyor.

OKUYUNUZ GENEL BAŞKANIN KONUŞMASI

Kılıçdaroğlu, yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:

 Yönetim görevini yaparken yasaları çiğnedi. Mühürsüzse geçersiz sayacaksın bu kadar basit. Neden mühürsüz zarflar geçerli sayıldı bunun cevabını henüz almış değiliz.

Ne diyordu 101’nci madde, “Arkasında sandık mührü bulunmayan oy pusulaları geçersizdir” Siz bunu hangi gerekçeyle değiştiriyorsunuz? Kim size bu yetkiyi verdi?

Kimsenin oyu çalınmadı ama bir baktık ki Yüksek Seçim Kurulu çalınmış. 16 Nisan’da çalınan oy değil, YSK’dır. İradesi çalınmıştır ve ipotek altına alınmıştır. Diyorlar ki bize efendim bitti mesele, hangi gerekçeyle itiraz ediyorsunuz? Dünyanın gerekçesi var, 49 milyon 799 bin 163 bin kişinin hakkını kim savunacak? O YSK’daki hakimlere sormuyorum. Onlar ahlak yoksunu oldukları için onlara sormuyorum. Ben bu soruyu, evet hayır oyu kullanan bütün vatandaşlarıma soruyorum. Bu haksızlık karşısında susun, konuşmayın diyorlar. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytansa, biz susmayacağız.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)