KALİTE YOK HEYECAN VARDI!

Hakemler: Emre Kargın (İzmir). Murat Tuğberk Curbay
(Denizli), Muhammet Ali Doğan (İzmir) (4. Hak: Ömer Şıvka,
Kırklareli).

SARIYER: Ali- Ozan, Abdullah Karmil, Özgür, Feyyaz-
Hüseyin, Adem, N. Fatih (Bertul)- Ali Kucik (Abdullah Topkara), Yaser,
Alim.

Lider Sarıyer kendi saha ve seyircisi önünde karşılaştığı
lig altıncısı Kastamonu Sporla 0-0 berabere kalarak çok kıymetli iki
puan kaybetti. Tarafsız gözle bakıldığında maçın bu skorla bitmesi
normaldi. Her iki takım da bariz üstünlük sağlayamadılar birbirlerine.
Rakip takım Sarıyer’i iyi okumuş. Sarıyer’in savunmadan başlaya bol
paslı futbolunu devamlı presle   bozdu, Sarıyer’e boş alan bırakmadı.
Rakibin presinden bir türlü kurtulamayan Sarıyer’in ayrıca yorgun
olduğu da gözlendi. Hafta arası oynanan Rize kupa maçı, Sarıyer’den
çok şeyleri alıp götürmüş. Sarıyer’de savunmada iki orta adam
beklenilen futbolu oynayamadılar. İki bek hayli iyi idiler.  Orta
alanda top tutarak rakibi bozan Sarıyer gitmiş bir başka Sarıyer
gelmişti. Sadece kaptan Adem maç boyu bir şeyler yapmak için didinip
durdu. Forvete yeteri kadar top gönderilemedi. Yaser zaten çok
tutuktu, Ali ve Alim de eski oyunlarını arattılar. Sarıyer hocası ilk
defa oyunu okumakta aldandı. Oyundan alınması gereken Hüseyin’di ama
önce Ali Kucik’i sonra da N. Fatih’i aldı. Tribünden duyulan “Hüseyin
onun adamıdır, onu oyundan almaz” seslerine yahut sitemine aldırış
etmiyorum. Çünkü teknik adamlar hislerini mağlup olmazlar, daha
doğrusu olmamalıdır. Sarıyer’in sadece iki pozisyonu vardı. Alim’in
direkten dönen şutu ve bir de Ali Kucik’in çaprazdan sert şutunu
kalecinin kornerle önlemesi. Rakibinden iki tehlikeli ve gollük atağı
oldu. Aşırtma vuruşlarda kaleci Ali’yi geçen toplardan birini Ozan
diğeri de Feyyaz önledi.

Maçın ikinci yarısında sadece orta saha mücadelesi vardı.
Hepsi o kadar. Ama şunu da belirtmekte yarar var. Kastamonu taş gibi
bir takım hiç de yabana atılacak bir takım değil. 11, 5, 26, 55 göze
batan futbolcular.

İki takımda ligin iddialı takımı. O nedenle ölümüne maçlara
asılıyorlar. Sarıyer daha avantajlı. Bu maçı “Kaza” olarak kabul etmek
gerekir. Bundan sonraki maçlara çok daha iyi hazırlanılmalıdır.

Futbol dışı olaylar hayli çoktu. Öncelikle İlçe Spor
Müdürü Namık Beyin şu Protokol tribünü rezaletini önlemesi gerekir.
Protokol tribünü 96 kişilik. İçeri giren 240… Keşke saymasaydık…
Ayakta durmak bile mesele oldu. Bu tribüne giren bizim gibiler 50.- Tl
öderken, diğerlerinin hiçbir ödeme yapmaması da, yıllarını bu kulübe
vermiş insanları çok çok üzüyor. Protokol tribününe ücret ödemeden
girecek insanlar elbette ki var. Onları yazmama gerek yok, onlar
kendilerini bilir. İçeri girerken yanında adam getirmesinler,
getirirse bile bir koruma ile gelsinler. Hatta fazla getirecekse hiç
olmaz ise onların ödemesini yapsınlar.

Takım iyi sonuç aldıkça, Belediye tarafından da maç anonsu
yapıldıkça seyircimiz artıyor. Sarıyer’in çok değişik semlerinden
insanı görmenin heyecanını yaşadım. İşte böyle olmalı. Maça hiç
olmazsa biraz erken gelmeliler. Haaa bir diğeri de  taraftarın
bağırması “Yönetim taraftara sahip çık taraftar dışarıda”…  Bu da
yanlış yönetim taraftara nasıl sahip çıkacak. Taraftar bir saat
önceden gelecek ve biletini alıp içeri girecek. S on dakikada gel
üstelik bilet alma sonra da bağır. Burada yapılacak olan bundan böyle
Sarıyer’in maçlarında üç dört gişenin açılmasıdır. Taraftarın maça
ücret ödemeden girmesi de nedir? Neden ücret ödemeden girsin ki?
Başkan Saffet Akkoyun’un beş altı defa yerinden kalkıp seyircilerin
içeri alınması için uğraşması iş mi? Adam tonla para verecek bir de
seyirci ile uğraşacak. Olur mu öyle şey? Stad tıklım tıklım dolu,
seyirci sayısı 2 bin. Hadi be, geçin… Yok öyle bir şey…

Bundan böyle Sarıyer’in her maçı böyle kalabalık olacak ve
zorlu geçecek. Lidere karşı her takım bilenmiş olarak sahaya çıkar ve
çok zorlu mücadele verirler. Buna bir de teşvik primleri dahil olursa
ki olmaması imkanı yok. O zaman çok zorlu haftalar bekliyor Sarıyer’i.

Yavaş yavaş kopma da başladı. Anlaşılıyor ki; Sarıyer,
Samsun, Sakarya ve Uşak arasında geçecek şampiyonluk mücadelesi
Sancaktepe, Keçiörengücü ve Kastamonu da aynı yarışı devam ettirmek
için uğraş verirler…

Hadi hayırlısı diyelim.

Yazan:İbrahim Balcı