Sarıyer Hacıosman’da açılan Atatürk Kent Ormanı, henüz tam randımanlı bir şekilde hizmet vermeye başlamadı. Ama biz önden bir bakalım dedik ve şehrin en yeni ormanının içinde eksiksiz bir geziye çıktık. BERNA ABİK
Hafta sonu öğle saati ve güneşli bir hava olmasına rağmen Beyoğlu’ndan Hacıosman’a özel araçla yaklaşık 25 dakikada nasıl varabildiğimizi anlayamamanın dayanılmaz hafifliği ile Atatürk Kent Ormanı’nın ana giriş kapısına varıyorum. Güvenlik, araç girişinin başka bir kapıdan olduğunu söylüyor. Yaya girişi ve özel araç girişi başka kapılardan…
Doğma büyüme Sarıyerli (5-6 yaşlarındaydım. Kendi rızam var mıydı hatırlamıyorum ama babamla birlikte Martılar’ın futbol maçlarını defalarca izledim, gururluyum. Sarıyer Spor Kulübü’nün o dönem 1. Lig’de olduğunu da hatırlatayım) ve Belgrad Ormanı’na defalarca gitmiş biri olarak; buranın Bahçeköy’deki ormanla karşılaştırılamayacağını daha giriş kapısından anlıyorum.
Girişte, sol tarafta kalan ve çocuklarla birlikte oturan Atatürk heykeline selam verdikten sonra, küçük insanların enerjilerini atmasını sağlayan, yoran, ebeveynlerin de eve döndüklerinde kendilerine vakit ayırmalarına katkıda bulunduğuna inandığım epey havalı bir oyun parkına varıyorsunuz. Oyun parkını gördüğünüzde Survivor yarışmasına başvurma fikri aklınıza gelebilir. Metal kaydırak, bambudan yapılma köprü ve örme ağları aşarak varmaya çalıştığınız zirve…
Dominik kumsallarında debelenme arzunuzu savuşturmaya çalışırken bir yol ayrımına ve spor alanına geliyorsunuz. Yürüyüş ya da koşu dışında sadece spor aletlerini kullanmak isteyenler için, fitness alanının yürüyüş parkurunun hemen başına konuşlandırılmış olması büyük bir konfor.
Henüz inşaat halinde olan kısımlar da var elbet. Bunların arasında kafe, büfe, festival alanı (Emektar Maslak Parkorman’ın One Love festivalcilerinin nabzının hızlandığını duyuyorum) ve kentsel tarım faaliyetlerini yapabileceğiniz alanlar var,
Yürüyüş ve koşu parkurunda seçebileceğiniz üç ayrı rota bulunuyor: Kolay: 1.8 km (22 dk), Orta: 2.8 km (35 dk) ve Zor: 3 km (40dk). Yaklaşık 12 km uzunluğunda olacak parkurun 7 km’lik kısmı şimdiden açıldı. Kalan kısmının ise bugünlerde açılması planlanıyor.
Hafta sonu olmasına rağmen içeride çok az insan (belki de toplamda 20 kişi) olması mükemmel bir duygu. Yine Belgrad Ormanı gibi Bahçeköy’de bulunan Atatürk Arboretum’una büyük bir hevesle ve inatla gitmeye çalıştığım üç hafta sonu, daha girişe bile varamadan otopark sırasında kontak kapatarak durduğum saatler ve kalabalıktan içeri giremeyişimi düşündüğümde burayı en erken keşfedenlerden biri olmanın haklı gururu ile salınmaya devam ediyorum. Üstelik ormana, temiz havaya gelmiş olmalarına rağmen koronavirüse karşı tedbiri elden bırakmayan maskeli insanlarla birlikte.
Yürüyüş parkurunun açılmış olan kısmını tamamladıktan sonra, tekrar geldiğim yerden çıkmayı bulmak için epey bir vakit harcadım. Koru içerisinde yedi adet yaya giriş-çıkışı olması planlandığı ve henüz çalışmalar devam ettiği için şimdilik doğru çıkışı bulmanız biraz zor olabilir. Bu sırada koruya girişlerdeki Hacıosman ve Darüşşafaka metro istasyonları arasında, engelliler için de erişilebilir yolların çalışmasına devam ediliyor. Hacıosman’dan giriş yaptığım ormanın, nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde Ferahevler kapısından çıkabildim. Nereden çıkarsanız çıkın ulaşım konusunda hiçbir sorun yaşamıyorsunuz.
Burası kesinlikle bir piknik alanı değil. Gerçekten orman havası almak isteyenler, sessizlik isteyenler, sağlıklı yaşam için önerilen günlük adım sayısını tamamlamak isteyenler ve spor yapmak isteyenler için şehrin ortasında tam bir kaçış noktası.
NO PİKNİKÇİ NO CRY
Ormanda arkadaşlarla buluşma planlarınız varsa ve mini hoparlörü cebinize atıp piknik sepetini de kolunuza takıp buraya gelmeyi düşünüyorsanız, hiç zahmet etmeden Maçka Parkı’na ve Caddebostan’a takılmaya devam edebilirsiniz. Zira şehirdeki diğer tüm kent ormanları ve parklardan farklı olarak, bu ormanda doğal yaşamın öne çıkarılması ve insan etkisinin en az seviyede tutulması her zaman ön planda olacak. “Bir taneden bir şey olmaz” diyerek ağzımıza sürdüğümüz ve paket bitene kadar bırak-a-madığımız, kabuklarını yere attığımız çekirdekler ve diğer çöpler, temizlik görevlilerinin birçok akrabamızla telepatik iletişim kurmasını sağlamanın yanı sıra leş kargası, yeşil papağan, İskender papağanı, sığırcık ve serçe gibi kuş türlerinin orantısız bir şekilde sayısının artmasına ve orman içindeki ekolojik dengenin bozulmasına sebep oluyor. Bu yüzden orman içerisinde, yürüyüş yolları dışında ağaçlık alanlara oturma grupları asla yerleştirilmeyecek.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)