Son Dakika Haberler
“width=“1293

SARAYLAR.

SARAYLAR.
Okunma : 1.704 views Yorum Yap

Osmanlı Devletinin gerileme devri çok önemli. Zira, gerilemenin
nedenleri üzerine durulacak yerde, safahat alemine dalınmış ve devam
ettirilmiştir. Osmanlı Devletinin son iki yüz yılı dikkate
alındığınrda görülecektir ki: asla istikrar yakalanamamış ve anormal
şekilde yönetimde sarsılmalar, çalkantılar olmuştur. Sık sık Sadrazam
ve Nazır değişiklikleri, Sultanların/Padişahların bir türlü çağı
yakalayamamaları, Avrupa ülkeleri yeniliklerle gelişirken, yeni
buluşlarla güçlenirken, Osmanlı’nın bu yolu tercih etmemeleri, aksine
safahat alemine gömülmeleri yıkılışın önemli etkenlerinden oldu. Ordu
çağın gerisinde kalmış, deniz kuvvetleri Haliç’e hapsedilmiş, kara
ordusu sadece isim olarak yenilenmiştir. Padişahların zevkleri dikkate
alınarak görkemli Saraylar, kasırlar yapılmış ve milyonlarca altın
lira harcanarak hazine tam takır hale gelmiş ama buna rağmen
sarayların inşaatının bitirilebilmesi için dış borça yönelinmiştir.
Hazine parasız kalınca gerekli ödemeler yapılamamış ama sarayların
bitirilmesine devam edilmiştir. Yabancı ülkelerden borç paralar
alınmış Osmanlı Başkenti İstanbul’da icra-i sanat eden Musevi, Ermeni,
Rum ve ülke dışındaki bankerlerden çok büyük miktarlarda borç paralar
alınmıştır. Bu paraların tahsil edilmesi, yani geri ödenmesi
gerekirken ödemeler yapılamamış ve ülkeyi kemiren, bağımlı hale
getiren Duyunu Umumiye idaresi kurulmuş, Osmanlı’nın gelirleri
alacaklı devletlerin kontrolüne bırakılmıştır. Üstüne üstlük,
Balkanlarda başlayan bağımsızlık mücadelesi; Yunanistan’ın,
Bulgaristan’nın bağımsızlığı, diğer bölgelerin de hareketlenmesi ve
mücadele başlatmaları, Kuzey Afrika’daki Osmanlı topraklarının
İtalyalarca işgali ve mücadelesi Osmanlı’yı yabancılar gözünde “HASTA
ADAM” durumuna getirmiş ve sonuçta Avrupa devletlerinin, yıllardan
beri en büyük emelleri olan Osmanlı’nın yani Hasta Adam’ın
paylaşılması için düğmeye basılmıştır… Sonraki olaylar
malum…Balkan Savaşları, I. Dünya Savaşı ve nihayet Milli Mücadele ve
Osmanlı Devletinin tarihten silinmesi, Türkiye Cumhuriyetinin
kurulması…Gelinen nokta Yeni bir devletin kuruluşu oldu… Demokrasi
ve Milletler Cemiyetine (Birleşmiş Milletler) giriş… Onurla yaşam,
saygın bir ülke olabilme yolunda verilen müthiş mücadele ve ihayet
Duyunu Umumiye boçlarının temizlenmesi ve tam bağımsız bağlantısız bir
Türkiye…

Güçlenen Türkiye’nin üzerine oyunlar II. Dünya Savaşı ile birlikte
başladı. Demokrasinin bütünü ile özümsenmesi üzerine yine dış odaklar
harekete geçti. Türkiye’nin güçlenmemesi için gereken herşeyi yapmaya
başladılar. Gereki mali ve gerekse askeri bakımdan ülkeyi bağımlı hale
getirdiler. Ya batıdan yana olacaksın ya da doğudan. Yani ya
kapitalist düzeni benimseyecek ya da sosyalizmi (Derim yerindeyse Ya
ABD den yana olacaksın yada Rusya’dan). Uzun süre ipin üzerinde canbaz
oyunu oynandı ve başarılı da olundu. Ama ya sonraları. “Benim Meamurum
işini bilir”le herşey değişti. Memurun, işadamlarının, politikacıların
dışa bağımlılığı sahnelendi… Bölgesel çatışmalar, başlatıldı,
ülkelerin iç işlerine karışma, ayrılıkçılığın tahriki yoluna gidildi.
BOP Büyük Ortadoğu projesi sahneye konuldu.Enerjinin/petrol yoğun
olduğu ortadoğu ülkelerinin hizaya getirilmesi çalışmaları ABD
tarafından sahnelendi. Türkiye’de bu oyunun içine çekildi. Türkiye
akıl almaz yatırımlara yönlendirildi. Getirici olmayan, üstelik büyük
masrafları gerektiren yatırımlara heveslendirildi ve bu yol
benimsendi. Bunlar yetmemiş gibi özelliştirme adı altında Cumhuriyetin
bütün kazanımları teker teker elden çıkarıldı. AKP döneminde ise
nerede ise devletin elinde hiç bir şey kalmadı. AKP o hızla Saraylara
yatırım yapmaya başladı. AKSARAY akıllara durgunluk veren bir paraya
mal edildi. Çok mu gerekliydi? Sadece bina olarak yapılan masraftan
gayri günlük, aylık ve yıllık masrafı ile binlerce çalışanın
giderleri; yine aynı kampus içinde bir başka saray ve diğer
müştemilatlar, Ege’de olan ve Özal’ın kullandığı binanın yerine
görkemli yeni bir saray inşaatı…

İŞTE GELİNEN NOKTA… ALLAH KORUSUN, NEREDE İSE ÜLKE İFLAS ETMEK
ÜZERE. bir Dolar .6.80, bir Euro 7.85 lira, altının gramı 210 lira,
bir çeyrek altın 425 lira….
OSMANLI DEVLETİNİN BATIŞI BÖYLE OLDU, BAŞKA TÜRLÜ DEĞİL.
SAYIN YETKİLİ “ONLARIN DOLARI VARSA, BİZİM ALLAHIMIZ VAR” DİYOR. OYSA
DOLARIN ÜZERİNDE “ALLAH” İSMİ YAZILI. DEMEK Kİ ALLAH SADECE BİZİ DEĞİL
HERKESİ GÖRÜYOR.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)