Bilmem farkında mısınız ama yanıldınız hem de çok yanıldınız. Size sunulmayan bir takım hakları kullanmaya kalktınız. Yazık ettiniz. Acımasızca eleştirdiniz, ezdiniz, üzdünüz, incittiniz onları.
Narindiler, naiftiler, geleneklerinden gelen bir zarafetleri vardı. Ortalara dökülüp yumruklarını sıka sıka, parmaklarını sallayarak kendilerini savunmayı, tehditler savurmayı bilseler de yapmadılar. Böyle davrananları utanarak izlediler.
Onları eve kapatmanızı, kendilerini düşündüklerinden çok çevrelerindeki insanların sağlığını düşündüklerinden saygıyla karşıladılar.
Ama sanmayın ki onlar hep böyle yaşıyorlardı, hep böyle toplumdan uzak, hep böyle soyutlanmış… Hayattan beklentilerini sıfıra indirmiş, umutlarını yitirmiş mi zannettiniz. Hayır… Asla! Size öyle geliyor. Yanılıyorsunuz. Siz onları hiç tanımamış, tanımak için hiç çaba harcamamışsınız. Bir daha yapabilirler mi bilinmez ama en azından bir bakın, bir bakın onların geçmiş yaşantılarına.
Onların büyük bir kısmı Atatürk ilke ve devrimlerine bağlılıklarını göstermek adına tüm ulusal bayramlarda meydanlardaydı. Haksızlıkları protesto etmek veya haklarını arayamayanların adına sokaklardaydı. Vatandaşlık haklarını sonuna kadar kullanarak vergisini veren, oyunu kullanan onlardı.
Yine onların büyük bir kısmı, emeklilik yaşlarında evde oturmaktansa o güne kadar hep erteledikleri özel yeteneklerini sergilemek yolunu seçtiler. Kimisi korolarda yer alıp şarkılarını, türkülerini söylediler, hem eğlendiler, hem eğlendirdiler.
Kimisi rengârenk boyalarla tepsiler, aynalar boyadılar, demet demet çiçekler yaptılar…
Kimisi de tablolar yapıp, doğayı, hayatı, sevdiklerini tuvallere yansıttılar. Yine yaparlar mı bilmem ama kırgınlar. Eve kapattığınız için değil. O küçük gören yaklaşımınızla, üstten üstten bakışlarınızla incittiniz onları. Artık tüm şehirler, caddeler, alışveriş merkezleri sizin. Tadını çıkarabilecek misiniz bilmem? Ama bir şeylerin yara almadığını sanmayın. Bence size öyle geliyor…
BİLGE KARADUMAN
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)