Yerel Yönetimler Yasa Tasarısına karşı tepkiler büyüyor. MHP de tepki gösterince, hatta bu yasayı kırmızıçizgi ilan edince, AKP kurmayları sarsılmaya başladı.

Pazar akşamı CNN kanalında Ahmet Hakan’ın konusu buydu. Canlı yayına katılan Yerel Yönetimlerden Sorumlu Devlet Bakanı Menderes Türel, A.Hakan’nın ; “Bu yasayı neden halka sormuyorsunuz?” sorusu üzerine, “Böyle soru olmaz, ben giderim” dedi. A.Hakan ısrar edince gitmedi.

CHP, birçok beldede referanduma sandıklar koyarak “Beldeniz kalksın mı”, ya da “Köyünüz muhtarlık olsun mu?” diye oylama yaptırmış, çoğunlukla hayır oyu çıkmıştı. Menderes Türel, CNN canlı yayınında asıl buna kızmıştı.

“Öyle çadır tiyatrosu gibi referandum olmaz. Referandumun şekli bellidir, bunun dışındakileri ciddiye almıyoruz” dedi.

Yasanın nesiller boyu mağduru olacak olan halka diyor ki, “5 yıl senden şehir suyu parası ile belediye çöp toplama vergisi almayacağım”, ya sonrası… Demiyor ki sonra ömür boyu tarlana kazdığın kuyudan bile su parası alırım, ahırına ruhsat alacaksın, koyunu dereden geçiremezsin, ahırına elektrik çekemezsin… Köyün merasını satarım, orda ineğini otlatamazsın… Hiç bunların adı yok, demiyor köylünün başına gelecekleri.

Demokratik açılım karın doyuruyor ya, en uzaktaki köylü de şehirdeki belediye başkanı için oy kullanabilecekmiş…

Bu Demokrasi nasıl bi şeyse, oldu halkın başına Demoklesin kılıcı. Benzetme yanlış oldu, Demoklesin değil, AB’nin kılıcı.

Demokrasilerde çare referandumdur. Ancak, referandumun matematiğiyle oynar delerseniz, onu da seçim oylaması yaparsınız, bu halka bunu bir kere yedirirseniz, ondan bütün referandumları alırsınız.

Bir de 18 yaş vaadiyle seçme ve seçilme hakkı vereceğinizi vaad edersiniz, anayasayı bile geçirirsiniz.

Menderes Türel bu dediğime şaşıracak, “Referandum yasasını biz değiştirmedik ki” diyecek. Doğru, Turgut Özal değiştirdi, 1988’de. Yasaklı partiler de seçime girebilsin diye. “Seçmen sayısının %50 den fazlası” şartını kaldırıp “Katılanların yarıdan fazlası” şeklinde değiştirmişti. Ondan sonra Turgut Özal kaç kere daha referanduma gitti bilmiyorum, ama o referandum yasasıyla 2003’den beri anayasanın değiştirilmedik maddesi neredeyse kalmadı.

Şimdi sorumlu devlet bakanı Menderes Türel diyor ki, “Referandumun şekli bellidir, bunun dışındakileri ciddiye almıyoruz.”

Halkın önünde soruyorum.

Sayın Menderes Türel, şu bildiğiniz referandum şeklini bize açıklar mısınız?

Katılanların yarısıyla mı referandum yapıyorsunuz, seçmen sayısının yarısıyla mı?

Türkiye’nin nüfusu bile resmi olarak açıklanamıyor, siz seçmen sayısını bilebilecek misiniz? Rica etsem 2012 itibariyle seçmen sayısını açıklar mısınız?

Bir de, Anayasa taslağına eklediğiniz 18 yaş seçme-seçilme yaşını yerel seçimler öncesinde bu şekildeki referanduma koymak niyetinde misiniz?

Bu millete demokrasi diye öyle zihinsel kaos yaşatıyorsunuz ki, hükümetiniz, köylünün elindeki son yeşil ağacı da demokrasi diyerek alır, yabancılara verirsiniz. Çünkü icraatlarınızla da gördük ki, halkın elinde kalan ne varsa sonunda yabancıların eline geçmeyecekse hiçbir yasa getirmediniz.

Hem de bu yasa şehir krallarına kendi güvenlik ve savunma ordusunu toplama hakkı verecek olan ortaçağ derebeylik sisteminin kılıfıdır. Bunu herkes görüyor, onu ayrıca anlatmayacağım.

Artık bu köylü millet ayıkıyor, görünen odur ki bu yerel yönetimler yasası sizi götürecek. (Amin)

M.Morgül /22.10.2012

ww.mahiye.net