Son Dakika Haberler
“width=“1293

Tükürük bezlerinizde taş olabilir

Tükürük bezlerinizde taş olabilir
Okunma : 1.065 views Yorum Yap

Safra ve böbrek taşı rahatsızlıkları, bilinen ve sık rastlanan sorunlar arasında yer alıyor. Halk arasında ‘taş’ olarak tabir edilen durum, aslında vücudun çeşitli bölgelerinde minerallerin çökmesiyle oluşan bir rahatsızlık. Benzer bir ‘taş oluşumu’ tükürük bezlerinde de yaşanabiliyor. Tükürük bezi taşı, tükürük kanalının ağzında bir şeyin batması gibi tahriş ve iltihaplanma nedeniyle kanaldaki çok küçük mineral yapıların birbirine yapışarak birikmesi yoluyla oluşuyor. Her vücudun ürettiği ve çökelen minerallerin farklı olduğuna dikkat çeken uzmanlar taşa rastlanma ihtimalinin de kişiden kişiye değişebildiğini belirtiyorlar.  

Hastaların beslenme ve yaşam kalitesini düşüren tükürük bezi taşı hastalığının teşhis ve tedavisi hakkında Altınbaş Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Öğr.Üy.Prof. Dr. Semih Özbayrak önemli bilgileri paylaştı. Sorunun genellikle 30-40’lı yaşlarda gözüktüğünü ve yemek yerken ağızda birden bire beliren ağrı ile oluşan şişliğin hastalığın en tipik belirtisi olduğunu söyleyen Prof.Dr. Özbayrak, “Teşhis için çekilecek röntgen filminde, içindeki mineral yoğunluğu az ise taşlar gözükmeyebiliyor. Önce taş olup olmadığının kesin tespit edilmesi lazım. Çünkü taş olmadan, sadece tükürük bezinin iltihabına bağlı olarak da kanal daralabilir/tıkanabilir ve aynı şikâyetler meydana gelir. Ultrason incelemesi bu konuda çok önemli bir teşhis aracıdır. Tedavi yaklaşımı ultrason sonucuna göre yapılır’’ dedi. 

Böbrek taşı gibi 
lazerle kırma tedavisi var mı?

Hastalığın tedavisinin taşın bulunduğu konuma göre yapılacağını belirten Prof. Dr. Özbayrak, “Bunu çözecek bir ilaç yok. Bol su içmek yatkınlığı olanlarda oluşumu engellemek bakımından iyi bir alternatif. Taşlar genellikle tükürük bezi içinde değil, kanalda oluşmaktadır. Tedavinin klasik yaklaşımı cerrahi olarak taşın çıkartılmasıdır” dedi. Prof. Dr. Semih Özbayrak, tedavi süreci hakkında şu bilgileri aktardı: 
“Yeni tedavi yaklaşımı olarak özel aygıtlarla laparoskopi gibi kanalın içine girip ekranda izleyerek özel çok küçük tutucu aletlerle taşı yakalayıp ameliyatsız çıkartmak şeklinde de uygulanmaktadır. Lazerle tükürük taşı kırma yöntemleri de uygulanıyor. Sistemin orijinali böbrek taşı kırmak için yapılmış ve daha sonra o cihazlar, kablolar çok küçük bir hale getirilerek kanalın içine uygulanarak uygun dalga boylu lazer sistemiyle parçalanıp emiliyor. Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz: Tükürük taşı oluşmasın diye bol su içmek gerekir. Oluştuktan ve tanı konulduktan sonra ise izlemek gerekli. Arada bir bezin şişme yapması büyük bir problem oluşturmayabilir, iltihap oluştuysa antibiyotik ile bastırılır. Birkaç senede bir tıkanma yapacaksa sorun değil. Ama şikâyet çok sıklaştıysa kesin çözüm taşı çıkartmaktır. Kanalın içinde bulunan taşı çıkartmak oldukça kolaydır ama taş tükürük bezinin içindeyse tükürük bezi ile beraber çıkartılır, bu yaklaşım ağızdaki genel tükürük miktarını çok etkilemez.” 

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)