Son Dakika Haberler

Askeri Aşağılayan ve Porno Öğreten Okuma-Yazma Kitabı

Askeri Aşağılayan ve Porno Öğreten Okuma-Yazma Kitabı
Okunma : 1.879 views Yorum Yap

Askerders2015-2016 ders yılında 1.sınıflara MEB tarafından dağıtılan “Okuma Yazma Öğreniyorum 1” adlı ders kitabında gördüğüm eğitsel yanlışları tüm velilerimizin ve Genel Kurmay Başkanlığımızın dikkatine sunmak istiyorum.

Özlem Doğan Temur yazarlı Yıldırım Yayınları tarafından Ankara 2015 baskısı yapılan kitabın iç kapağında “Bu kitap, Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının 02 Eylül 2010 tarih ve 116 sayılı kararıyla 2011-2012 öğretim yılından itibaren, beş yıl süreyle ders kitabı olarak kabul edilmiştir” ifadesi yer almaktadır.

Yayın adresi:

http://img.eba.gov.tr/506/1f9/365/1c0/e1f/f44/f96/889/a4c/e9f/54f/cff/fc7/6b8/027/5061f93651c0e1ff44f96889a4ce9f54fcfffc76b8027.pdf

Geçtiğimiz ders yılında iptali için dava açtığımız MEB Yayınlarından Okuma Yazma kitabına bilirkişi heyetleri tarafından “Kullanılması sakıncalıdır” raporu verildikten sonra bakanlıktan mahkemeye gönderilen cevabi yazıda “Biz bu kitabı zaten kaldıracaktık” diyordu ve mahkeme heyeti de “Madem kaldıracaktınız bizi niye bilirkişilere para ödettiniz, öyleyse dava masraflarını veliye ödeyeceksiniz” mealinde bir karar vermişti. Kitap MEB’nın mahkemeye dediği gibi kaldırılmış mı yoksa dağıtıma devam ediliyor mu diye merak ettim ve Rize’de bu yıl 1.sınıfta okuyan komşu çocukların kitaplarına baktım.

MEB baskısı olan davalı kitap değişmiş, yerine Yıldırım Yayınlarının “Okuma Yazma Öğreniyorum 1” adlı ders kitabı gelmişti. “Nalan, Ali’ye ayna tut.”(sh.59) cümlesini ilkin orada gördüm. Ankara’ya gelir gelmez mahallemin okulu olan Yahya Çavuş İlkokuluna giden komşu çocukların kitaplarına baktım, aynı kitabın burada da okutulduğunu gördüm. Kitabı ayrıntılı incelemeye karar verdim.

“Ayna tutmak” deyimi Anadolu’da köy yerinde genç kıza ayna tutmak şeklinde kullanılır ve anlamı sarkıntılık etmektir, ayıp bir şeydir. Bu kitapta ise Nalan adlı genç kız Ali adlı genç erkeğe ayna tutsun isteniyor. Oysa bir erkeğin sarkıntılık etmesinden daha kötü olanı bir kızın erkeğe sarkıntılık etmesidir ve kitap bunu öğretiyor! Drama eğitimcisi olarak “Eyvah, o sınıftaki Nalan adlı kızlar Ali adlı erkek çocuklarına ayna tutmaya başlarsa…” diye endişelendim; çocukların aklı dersten uzaklaşır.

Ayrıca, Muharrem ayındayız ve bu cümleyi muhtemeldir Hz.Ali’ye yönelik değersizleştirme malzemesi olarak aklından geçirenler olabilir. Bu nedenle toplumun hassas olduğu özel isimleri gelişigüzel cümlede kullanmak hiç de etik değildir.

Kitabın 34.sayfasında asker resimleri:

Sh.34’de; dört er resmi yer almakta, ancak erlerin birbiriyle uyumu yok. Perspektifi bozuk olan bu resimde çok uzakta ufuk çizgisi üzerinde o uzaklığa göre oldukça yüksek direkte bir bayrak var ve resimdeki o bayrağın bu tören alanıyla hiç bir bağlantısı yok, zaten askerlerin bulunduğu alanda da herhangi bir tören olduğuna dair bir işaret yok. Uyduruk bir resim!

Yanındaki sayfada okunan “Anne ere nar at” cümlesiyle aynı görme alanına giren bu askerler arasında ister istemez bağlantı kuruluyor. Bu iki sayfada bir seviyesizliğin dolaştığı seziliyor. Güya Sh.35’de “er” hecesi öğretiliyor. Fakat, minik bir er resmi var ve öğretilen “Anne ere nar at” cümlesiyle bu minik erin değil yan sayfadaki kocaman erlerin bağlantısı kuruluyor, çünkü insan gözü daha büyük olanı önce seçer. Yani tören anındaki askerlere nar atmayı çocuğun beynine işliyor, gibi.

Sh. 36’da; el bombasına benzetilmiş nar resimleri var ve orada öğretilen anlamsız bir cümle: “Lale iri iri narlar al.” (Nar resimleri el bombasına benziyor!)

Sh.37’de; öğretilen cümlelerin içinde ere yönelik abuk subuk bir cümle var.

“Er, et al, nar al.”

Oysa askerin eline yakışan tek şey tüfektir ve erlerin özgün adı da Mehmetcik’tir.

Bu sayfadaki diğer cümleler de anlamlı cümle değildir. Onca anlamsız cümlenin arasında “Er” ile başlayan bir cümlenin bulunması başlı başına uyumsuzluktur.

Bu cümleler özel isimle başlayarak kurulmuş gibi bir imaj verilirken sanki ER sözcüğü özel isimmiş gibi gösterilmiştir. Burada öğrenciye dil bilgisi açısından da yanlış eğitim verilmektedir.

Rana onar onar nar al.

Eren eline nar al.

Er, et al, nar al.

Anne eline taneli nar al.

Taner iri iri nar al.

Sh.39’da; “m” harfi veriliyor ve ilk öğretilen hece “em”…

Hemen arkasından “im” ve “imi”; çok anlamsız!

Sh.42’de; “m” harfini öğretmeye devam ediyor ve At(…)m içerisinde boşluğa harf yazmasını istiyor. Çocuk bunu At-am şeklinde okur, porno çağrışımlıdır!

Harf doldurma işini Atatürk resminin altına koymak çok daha büyük yanlıştır; o müstehcen çağrışımlı hece ile bu resmi birlikte hafızaya kaydetmek demektir.

Eskinin sınıf öğretmenleri çok iyi bilir ki Atam sözcüğü sadece şiirlerde okunur, yazı öğretiminde ayrı bir kelime olarak sadece “Ata” verilir.

Sh 43’de; içerisinde “meme”, “er” ve “em” bulunan bir grup karışık sözcükten çocuğun yeni cümleler kurması isteniyor. Burada daha önce kullanımı hiç öğretilmemiş iki yeni sözcük vardır; “meme” ve “em” sözcükleri. Çocuğa kurulmuş bir tuzak gibi, hangi isimle cümleye başlasa ya bozuk ya sapık cümle kuracak.

Verilen sözcükler şunlar: Nine, Emine, Tamer, Rana, Mete/ limon, oto, eti, er, meme / al, tat, em, alma, ol.

Bu sayfada sinsice pornoyla “er” kavramının yan yana getirildiğini görüyoruz.

Askere uğurlamayı sıradanlaştırma:

Okuma Yazma Öğreniyorum kitabının devamı olarak okutulan“Türkçe 1, Ders ve Öğrenci Çalışma Kitabı, 2.Kitap” içerisinde s.124’de,“Jandarma” başlıklı okuma parçasında bir asker uğurlama anlatılıyor. Bu parçada J harfini öğretmek amaçlanıyor gibidir, ancak onun ötesinde bir durum dikkati çekiyor:

-Metin sayfanın alt kısmına getirilmiş; bu durum metni önemsizleştirir.

-Metnin üst kısmına oje, jip ve pijama resimleri olan cümleler konulmuş; dikkati bu resimler alır.

-“Emine oje sür.”

“ Jale oje sürdü mü?

Eski kitaplarda ojeyi anneler sürerdi. Aklı ojeye takılan kız çocuğu “Jandarma” parçasını dikkatle okuyamaz.

“Jandarma

Ali askere gidecek. Askerde jandarma olacak. Vatanı koruyacak. Annem, Ali’nin valizini hazırladı. İçine pijamalarını, jiletlerini koydu. Telefonla araması için jeton da koydu. Babam arabayı garajdan çıkardı. Bagajına valizleri yerleştirdi. Ali’yi askere yolladı.”

Dil olarak: Ali adlı kişi anlatıcı olan kişinin nesidir, belli değil. Yazıda paragraf düzeni yok, cümleler arasında üslûp farkı var. Sekiz satırlı tek paragraflık böyle bir yazı bu sınıfa göre uzundur. Metnin bitiş cümlesinin paragrafla bağı kopuktur, vb.

Eğer maksat J harfini öğretmek ise, J harfinin geçtiği kelimeler birbirinden bağımsız cümleler halinde verilebilirdi. Bu metinde maksadı aşan, asker yol etmeyi hafifleştiren bir anlatım öne çıkartılmıştır.

Atatürk’ü ve bayrağımızı değersizleştirmeye yönelik sayfalar:

Sh.15’de; Küçücük Türk bayrağı kocaman ayı resminin altına getirilmiş. Sayfanın bitimindeki atın semerinde kırmızı yıldız gereksiz şekilde amblem yapılmış.

Sh.25’de; Ata adı gelişigüzel cümlede kullanılmış, “Ata, alet al.”

Sh.42’de; Atatürk gelişigüzel kelimelerin arasına konulmuş ve üzerine at resmi gelmiş.

Sh.55’de; Atatürk’ün vesikalık fotoğrafı sayfanın aşağı kısmında, fotoğrafın altında böcek resimleri…

Etik kuraldır, bayrak, Atatürk gibi milli değerde olan resim ve yazı başlıkları sayfanın en yukarısına getirilir. Eğer milli değerler sayfada aşağıya çekilmişse değer kaybına uğratılmış demektir. Milli değerde bir fotoğrafın yanına asla böcek vb resimler getirilmez, çünkü aynı görme alanı içerisine konulan resimler birlikte çocuğun hafızasına tek resim olarak girer. (Çocuğun okuma mesafesindeki görme alanı kendi elinin açılmış hali kadardır.)

Sh.70’de; Sınıf arkadaşından söz eder gibi ATA ismiyle gelişigüzel cümle kurdurulmaz ve Ata adı sayfanın en altına onulmaz. Bu sayfada öznesi “Kedi” olan bir cümle kurulacaksa onun yeri en yukarıda değil en aşağıda olmalıydı.

Sh.76’da; berber fotoğrafı en büyük ve yukarıda, bayrak aşağıda ve küçük…

Berberin aynasında simetri yok, gözü başka yerde, kolları orantısız; resim değeri çöp (kiç estetik) değerindedir, böyle bir resim bayraktan yukarıya çıkartılmış halde olamaz.

Sh.78’de; bayrak sol üst köşeye getirilmeliydi. Bayraktan yukarıya yazı konulması doğru değildir.

Sh.93’de; “Atatürk, Türkiye ve bayrak” kelimeleri anlamlı anlamsız birçok sözcüğün arasında sıradan sözcük haline getiriliyor.

………..

Kitabın örnek diye verdiği cümleler:

Türkçe ders kitabında verilen örnek cümlelerde öğretici olmayan, anlambilime (leksikolojiye) aykırı veya dil kurallarına aykırı veya aynı cümlede karıştırmaya müsait kelimelerin kullanılmaması gerekir. Oysa bu kitapta bütün bu yanlışlara rastlayabiliyoruz.

Bu haliyle kitap Okuma Yazmayı, Türkçeyi ve Türkçe dersini sevdirmekten uzak olduğu gibi Türkçe dil kurallarını öğretmekten de uzaktır. Bu konuda bir fikir edinmek için sadece 1.kitaptaki cümlelere bakmak yeterli olacaktır.

Sh.16: Lale, lale al. / Ela, lale al.

(Lale ile lale aynı cümlede verilirse çocuk özel isim hangisidir karıştırır.)

S.20: Ela et al. /Lale ete (tuzluk resmi) at. /Ata, at elle. /Talat (dondurma külahı) al, tat.

(Resim ile kelime yan yana karışık cümle olmaz.)

S.25: Talat ile Ela el ele. /Ali et al. /Lale eti ilet. / Ela, ite et al.

S.28:Tan, annene 1 atlet al. (Cümle içinde sayı rakamla yazılmaz.)

Lale taneli (iki yarım nar resmi) al.

Nine etli (kırmızı pide resmi) tat.

S.32: Talat ata ot at. /Ali oto al. /Onat ata nal al. (Ata ot atılmaz. “Oto” alınmaz.)

S.33: Lale on olta al. (On sayısı burada yazıyla; tutarsızlıktır.)

Nalan ona lale at. (Lale atılmaz, verilir.)

S.35: Anne ere nar at. (Ere tüfek verilir, bir şey atılmaz!) Eren, annene et al.

S.37: Rana onar onar nar al. /Eren eline nar al. /Er, et al, nar al. /Anne eline taneli nar al./ Taner iri iri narlar al.

S.54: Irmak atını anlat. / Akar ırmak akar. /Ali anını ona anlat.

S.59: Uyan Yener, uyan. / Uyan Yener, yatma. / Nalan, Ali’ye ayna tut.

S.60: Yatma Oya, uyan. / Okul tatil Oya. / Yemek ye, oku.

S.63: Suna su ile kıyma al. /Onları masaya koy. /Suna ellerini yıka. / Suna sus, yemek ye.

S.68: Dedem et aldı. Elma ile nar aldı. Eti kedi yedi. Eti dedem yedi. Narı kim yedi? Narı Demet yedi.

S.75: Ömer erken uyan. Okulda sıra ol. Önde sıra ol. Ömer arkada durma. En önde otur. (Bu cümlelerde çocuğu en önde sıra olma ve sınıfta önde oturma kavgasına teşvik var!)

S.81: Ünal küsme, Türkü söyle. Bir düdük öttür, Sürü yürüsün.

(Bir önceki sayfada verilen “türk, Türk” ile buradaki “Türkü” birbirine karışacaktır.

S.87: Ali bak, bu ayak izi. (Çocuğu ayak izi resmine baktırmak hoş değil!)

…….

Dahası, kitapta çocukların psikolojisini bozacak şekilde korku verici ve tiksindirici resimler var. Örneğin, yerde yaşadığı halde ağacın dalında resmedilen koskocaman piton yılanını sayfanın başında gören çocuk o sayfada (s.61) başka şeye bakamaz, hatta geceleri uykusu kaçar ve bundan sonra ağaca çıkmaya korkar.

Özetle;

Çocuklarımızın böyle bir kitapla ilk okuma yazma eğitimi alması yanlıştır ve bundan dönülmelidir.

İster veli olsun ister olmasın, her Türk vatandaşı bu kitabın okullardan kaldırılmasını talep edebilir. Bunun için;

a- Bulunduğu yerde kaymakamlığa, valiliğe ve İl Milli Eğitim Müdürlüğüne,

b- MEB Temel Eğitim Genel Müdürlüğüne ve Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığına;

c- Askerliğin değersizleştirilmesi, yanı sıra porno cümleler içermesi nedeniyle Genel Kurmay Başkanlığına ve Başbakanlığa;

d- Çocuklarımızın akıl ve ruh sağlığına zarar verdiği düşüncesiyle, onların zihinsel şiddete maruz kaldığını, pornoya yönlendirildiğini, eğitimden ve manevi değerlerimizden soğutulduğunu iddia edebilir, eğitim hakkının ihlal edildiği kanaatiyle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına;

Şikayet dilekçesi gönderilebilir.

Sonuç olarak;

Kitaptaki yanlışların acilen düzeltilmesini, düzeltilinceye kadar dağıtımın durdurulmasını, aksi halde hukuk yoluna başvuracağımı arz ederim.

Not: Geçen yıl dava açtığımız ve bakanlığın da bu yıl için kaldıracağını söylediği Remzi Demiroğlu- Emrullah Gökahmetoğlu yazarlı “Okuma Yazma Öğreniyorum” adlı 1.sınıf Türkçe ders kitabı halen eba.gov.tr adresinde durmaktadır:

http://img.eba.gov.tr/422/168/e09/fa3/416/1a4/3dd/82b/8fa/e09/e44/7d1/b2e/1e8/057/422168e09fa34161a43dd82b8fae09e447d1b2e1e8057.pdf

Bakanlık mahkemenin verdiği mahkeme masraflarını ödeme kararına Danıştay’da itiraz etmiştir. Ancak bu kitabın bu yıl dağıtımı yapıldı mı, bunu tespit edemedim. Okurlarımdan bulunduğu ilde bu kitabı kullanan okul var mıdır, bana bildiren olursa memnun olurum.

Mahiye Morgül

21.10.2015

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)