Son Dakika Haberler

CAMİLERİ BOMBALAMA EYLEMLERİ NEFRET TOHUMLARININ ATILDIĞI EN ÜST YERDİR

CAMİLERİ BOMBALAMA EYLEMLERİ NEFRET TOHUMLARININ ATILDIĞI EN ÜST YERDİR
Okunma : 994 views Yorum Yap

ab-gokan-431

SARIYER TİMES / ÖZEL HABER – Gökan Zeybek Avrupa Birliği Asamble’sinde yapmış olduğu konuşmasında, Türkiye ve AB görüşmelerinin sürecin işleyişinde önemli değerler katacağına inanıyorum dedi. Türkiye’nin körfez savaşında 400 bin Kürt mülteciye kapılarını açtığını belirten Zeybek, Dünya nüfusunun %65’ini barındıran Asya bugün Dünya’nın en sorunlu bölgesi olduğunu belirtti.

 

“Arap Baharı” Bugün yüz binlerce mezhepsel çatışmaya yol açmasının Avrupa’nın izlediği savaşçı tutum yüzünden olduğunu belirterek, Dünya’nın petrol’ü 110-120 dolara  alırken bugün 40-50 dolar seviyelerinden  alınması için bu savaşın sürdürüldüğünü belirtti.

 

İngiltere’nin meclisten savaş kararı alacağını belirterek, bu savaş devam ederse yüz binlerce kin ve nefretle yetişen insanlar olabileceğini açıkladı. Bu savaşın devam etmesi durumunda Dünya’da Mezopotamya kültüründen eser kalmayacağını belirterek, Sarıyer ilçesinde yaşayan Suriyeli vatandaşın dediği gibi ülkem de savaşı kim başlattıysa bitirsin, ne Avrupa’ya nede Türkiye’de yaşamak istiyoruz Ülkemde yaşamak istiyorum mesajını iletti.

 

Avrupa Birliği Bölgesel Asamblesinde Sarıyer Belediye Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek’in yaptığı konuşmanın tam metnini yayınlıyoruz.

****

“Assembly of European Regions”

Brüksel’de göç ve göç sorunlarıyla ilgili düzenlenen özel oturumda konuştu.

Sayın divan, değerli konuklar, sayın valim öncelikle sözlerime bende ikinci döneminde bu göreve yeniden seçilen sayın Bozatlı’ya ve çalışma arkadaşlarına başarılar diliyorum. Genel Kurulumuzda son derece farklı konulara değinildiği için tekrara düşmemek açısından kendimce önemli saydığım kimi konuları başlıklarıyla sizlere ileteceğim.

 

Ben İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis üyesiyim. Onbeş milyona yakın nüfusu barındıran bir kent ve Türkiye’nin en büyük metropolü ve onun dört yüz bin nüfuslu ilçesi Sarıyer’in belediye başkan yardımcısı ve meclis üyesiyim.

 

TÜRKİYE – AB GÖRÜŞMELERİ VE ANLAŞMA

Değerli arkadaşlar pazar günü yapılan Türkiye- AB görüşmelerindeki göçmenlerin geri dönüşümleri ve göçmen sorunuyla ilgili Türkiye ile AB arasında yapılmış olan anlaşma ve arkasından bizim yaptığımız bu değerlendirmelerin sürecin gelişimine çok katkı yapacağına inanıyorum.

 

400 KÜRT SIĞINMACIYA TÜRKİYE KAPILARINI AÇTI

Türkiye sadece içinde yaşadığımız 2015 yılında değil, Körfez savaşının başladığı 1989’lu yıllarda arkasından Saddam’ın zulmünden kaçan Kürt yurttaşlarımızın ki bu 1990 lı yıllardı 400 bine yakın kürt sığınmacıyı da Türkiye kapılarını açarak bünyesinde barındırmıştı, aslında Türkiye bir değişiyle Dünya nüfusunun %65 ini barındıran ve Dünya’nın en sorunlu bölgesi olarak tarif edilen Ortadoğu ve Asya’nın bir şişeye benzetirseniz bizde şişenin ağızında bulunan ülkeyiz ve şişenin ağızı sürekli olarak, gerek Asya’da gerekse Ortadoğu’da meydana gelen toplumsal siyasal ya da etnik çatışmalardan doğrudan etkilenen bir coğrafyanın içindeyiz.

ARAP BAHARI YÜZBİNLERCE MEZHEPSEL ÇATIŞMA

“Burada bir şeyi belirtmek gerekiyor bu gün üzerinde konuştuğumuz göç meselesinin bu kadar öne çıkmasına yol açan süreç aslında biraz önce değerli gazetecimizin söylediği gibi (leyla tavşanoğlu) 2011 yılında başlayan “Arap Baharı” sürecini gerek Kuzey Afrika gerekse Orta Doğu’da yaratmış olduğu çok ciddi yönetimsel değişmeler ve bu değişmelerin sonucunda meydana gelmiş olan etnik mezhepsel kimliksel çatışmalar ve bu çatışmaların sonucunda da milyonlarca insanın yer değiştirmesi ve yüz binlerce insanın yaşamını yitirmesidir.

“Avrupa açısından bakıldığında bir savaşın Orta Doğu’daki gerek Irak gerek Filistin gerekse Suriye’deki savaşlar neticesinde kendisini ailesi ve çocuklarıyla çoğunlukla kocalarını kaybetmiş olan kadınların çocuklarıyla birlikte sığınmak için Avrupa’ya gelmeleri aslında Ortadoğu’da yaşanan Suriye’de yaşanan bu çatışma ortamının giderilmesi konusunda da bu genel kurulun gündemine gelmesi gerekirdi.”

 

İNGİLTERE HAVADAN SALDIRI İÇİN MECLİS KARARI ALACAK

 

Bu gün yanılmıyorsam İngiltere Parlementosu’nda “Suriye’ye havadan saldırı yapma konusunda bir meclis kararı almaya” çalışacak. Biz hepimiz biliyoruz ki Ortadoğu’da yaşayan halkların üzerine bu ve benzeri yöntemlerle yapılmış olan her türlü saldırının beraberinde 100 binlerce kinle ve nefretle yetişmiş çocuklar oluşturduğunu görüyoruz.

 

“Bu nedenle çok kadim bir millet olan Suriye ve Irak gibi binlerce yıldır insanlık tarihine önemli kültürler önemli eserler şairler ve sanatçılar yetiştirmiş olan  bu milletleri doğru anlamak ve bunların arasında yaşanan bu ayrılıkları daha da geliştirmemek gerekir.”

 

“  Ortadoğu’yu çok iyi bilmiyorsanız Ortadoğu’yu mezhepler ve dinsel çatışmaların merkezi olduğunu bilmiyorsanız buraya yapacağınız her silahlı eylem beraberinde kendi topraklarımızda yani benim ülkemde yada sizin ülkenizde benzer terör eylemlerinin de ortaya çıkmasına yol açabilir.”

 

Fransa’daki katliamdan hemen önce Türkiye’de bu yaz Suruç’ta bir canlı bomba eylemiyle arkasından Ankara’da iki tane canlı bomba eylemiyle yüzlerce vatandaşımızda benzer bir şekilde yaşamlarını yitirmişlerdi.

 

Buradan bir şeye dikkatinizi çekmek istiyorum “2011 de Arap Baharı” başladığı zaman Dünyadaki petrol fiyatları varil başına 110-120 dolar seviyesindeyken bu yıl 40- 50 dolarlar seviyesinde petrolün varili Dünya piyasalarına sunulmaktadır.

 

PETROLÜ UCUZA ALMAK İÇİN HEPSİ ÖLMESİMİ GEREKİYOR

Eğer petrolü ucuza kullanmak için Ortadoğu’daki insanların hepsinin ölmesi gerekiyorsa bu tahammül edilecek bir nokta değildir,

 

O nedenle “2011 yılında bütün Dünya’da ortaya konmuş olan arap baharı ve arap baharı uygulamasıyla bu bölgelere getirilmeye çalışılan yeni yönetim amaçlarının mutlaka yeniden değerlendirilmesi gerekir. “

 

“Arap ve Asya toplumları için mikro milliyetçilik dediğimiz etnik kimliksel mezhepsel yada düşünsel ayrılıkları bir zenginlik olarak ortaya koymamız gerekir ise bu ayrılıkların ancak güçlü bir devlet yapılanması içinde sürdürülebileceğini gözlerden ırak tutmamak gerekir.”

CAMİLERİ BOMBALAMA EYLEMLERİ NEFRET TOHUMLARININ ATILDIĞI EN ÜST YERDİR

Bu gün Ortadoğu’da Filistin meselesi çözülmeden Suriye ve Irak’taki Şii ve Sünni toplum arasındaki birbirlerinin camilerini bombalama eylemiyle nefret tohumlarının en üst seviyede atıldığı uygulamalara bir biçimiyle dur demeden barışa ulaşmak çok zordur ve göçmenlerinde bu biçimiyle Avrupa’ya ondan öncede Türkiye’ye gelmelerini engellemenin son derece güç olduğunu belirtmek istiyorum.

 

DÜNYA’DA MEZOPOTAMYA KÜLTÜRÜ KALMAYACAKTIR

Bir başka konuya da dikkatinizi çekmek istiyorum, “bu savaşlarla birlikte yaklaşık 12 bin yıllık kültürü üzerlerinde barındıran Mezopotamya şehirleri, kültürleri, havzaları, insanları ve bir tarihte bir biçimiyle yok ediliyor,” bu gün içinde bulunduğumuz 100. yılda, 21. yüzyılda yaşayan insanlar bu savaşların ve acıların sonuçlarını elbette görecekler ama gelecek yüzyıllarda yaşayan insanlık, insanlığın en temel değeri olan bu kültürleri yaratılmış olan bu şehirleri bir kuşaktan kuşağa aktarılmış olan bu Mezopotamya kültürüne ilişkin elde avuçta çok bir şey kalmayacaktır.

 

Çünkü bölgede bu çatışmayla birlikte güçlenen bir hareket var İŞİD hareketi, her şeyi yok etmeye, her şeyi ortadan kaldırmaya, başta insan olmak üzere insanlığın yarattığı bütün değerlere savaş açmış bir gerici anlayış bölgede güç salıyor.

 

Buna karşı sadece Avrupa ülkelerinin değil bölgedeki, Ortadoğu’da ki petrol ihraç eden ülkelerinde İŞİD karşısındaki tutarlılıklarını karşıtlıklarını en üst seviyeye getirmeleri mutlak önemlidir.

 

ŞEHİRLERİMİZİ KORUMAK ZORUNDAYIZ

Şehirlerimizi korumak zorundayız, Türkiye’de şöyledir, şehirlerimizin nüfusları göç almaya çok müsaittir bizde göç alan bir ülkeyiz göç aldığımız içinde inşai faaliyetler çok fazladır ama biz Avrupa’nın etrafında AB sınırında yeni duvarlarla göçmenlerin Avrupa’ya geçişleriyle ilgili bir engel oluşturmak istiyorsak bununla ilgili bir güvenlik birimi oluşturmak için bir bedel ödeyeceksek, gelin bu bedeli İŞİD’in bölgedeki yarattığı tahribatı gidermek için onların etrafındaki çemberi iyice daraltarak onları dar bir alan içine hapsedelim.

 

İNSANLIK ONURUNA YAKIŞMAYACAK DURUMLAR VAR

Türkiye’de 2.5 milyonu aşkın Suriyeli göçmen yaşıyor ve bunları biz Türk toplumu olarak Türkiye’de bulunan bütün illerimiz başta “Güney Doğu ve Doğu illerimiz olarak sahiplendik bağrımıza bastık, onlarla ekmeğimizi aşımızı paylaştık”, ancak gördüğümüz olay şudur, özellikle genç çocukların ve kadınların hangi koşullarda yaşatırsanız yaşatın “maruz kaldıkları insanlık onuruna yakışmayacak durumlarında” artık hat safhaya geldiğini de belirmek gerekir, o nedenle de sözlerimi şöyle tamamlamak istiyorum, Suriyeli bir göçmen kızımızın Sarıyer’de söylediği gibi ; “biz aslında Türkiye’de yaşamak istemiyoruz, biz aslında Avrupa’yada gitmek istemiyoruz sizden tek ricamız var söyleyiniz bizim ülkemizde savaşı kim başlattıysa savaşı bitirsinler bizde kendi topraklarımıza dönelim.”

12342800_1251805274834279_2847069839339958432_n12341018_1252386458109494_2082171158654962822_n12316596_1252357238112416_7878931017329313867_n12299197_1252386484776158_4632333030298023407_n12289522_1252393551442118_5846578803206489138_n12191991_1252359068112233_3003988155741305241_n12108011_10153822561068746_7138655101864834596_n

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)