Son Dakika Haberler

İktidarın test edileceği son şans

İktidarın test edileceği son şans
Okunma : 2.336 views Yorum Yap

Korkusuz Gazetesi Yazarı Hüsnü Mahalli, koronavirüsü ve alınan önlemleri köşesinde değerlendirdi. koronavirüsü köşesine taşıdı.

Hüsnü Mahalli, “Korona devletin yani iktidarın test edileceği belki de son şanstır. Bir musibet (felaket) bin nasihatten evladır (iyidir). Benimki de bir temenni.” ifadelerini kullandı.

Hüsnü Mahalli’nin yazısı şöyle oldu:

Dün Tıp Bayramı idi.

Kutluyorum.

Doktorlar ve sağlık emekçileri toplumun en önemli bireyleridir.
Sağlıksız toplumlar hiçbir işe yaramaz.

Sağlıklı yani üretken kafalar sağlıklı bedenlerde olur.

Sağlıklı kafaların yani üretken beyinlerin çoğaldığı toplumlar sürekli gelişir ve mutlu olur.

Kanuni Sultan Süleyman “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda, bir nefes sıhhat gibi” demişti.
Devlet-Sağlık ilişkisini anlatan müthiş bir söz.

Bireysel olarak herkes kendi ve yakınlarının sağlığından sorumlu ama toplumun sağlığından devlet yani hükümet sorumlu.

Tam da şimdi.

Sorun çok ciddi.

Sorunun henüz başlangıcındayız.

Umarım ben yanılırım ama bu Korona işi çok sevimsiz.

Sorunun çok sıkıntılı ekonomik, mali ve dolayısıyla sosyolojik ve psikolojik sonuçları da olacak.

Küresel sıkıntıların yansımaları ekonomik problemleri olan Türkiye’yi çok daha ağır şekilde etkileyecektir.

Bir tek örnek:

Hiç kimse evinden çıkmazsa yılda 40-60 milyon turist alan Türkiye, İtalya, İspanya, Fransa ve Güney Doğu Asya’daki bazı ülkeler ne yapacak?

Turistleri taşımakla para kazanan uçak firmalarının durumu ne olacak?

Turizm sektöründe çalışan milyonlar işsiz kalacak.

Herkes herkesi etkileyeceğine göre bir çok sektör iflas edecek.

İnsanlar AVM’lere gitmez olunca buralardaki mağazaların satışları son beş günde yüzde kırk düşmüş.

Olası riskleri varın siz düşünün.

Ama şimdi hiç kimse bunları düşünmüyor ya da da düşünmemeye çalışıyor.

Çoğunluk makarna stoku peşinde.

“İman gücüyle biz bu Korona’yı yeneriz” modunda olanlar Cuma namazlarına gidip gitmemeyi tartışıyor.

Tartışılacak hiçbir şey yok.

İnsanların topluca bulundukları alanlar kapatıldığı gibi devlet Camileri de kapatma kararı alabilir.

Gerekiyorsa evet.

Konu çok açık.

Çağ dışı, ilkel ve bağnaz bir yönetimin bulunduğu Suudi Arabistan bile Kabe ve Sevgili Peygamberimizin Medine’deki Camisini ibadete kapattı.

Bir çok Müslüman ülkesinde camiler kapatıldı ve kapatılıyor.

Kur’an (Bakara:195): “Kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Yaptığınızı güzel yapın. Allah güzel yapanları sever.” diyor.

İslam’ın yasakladığı yani günah ve mekruh dediği her suçu işleyenler ‘günah işleme özgürlüğüne’ sahip olabilir ama başkalarını tehlikeye atma hak ve özgürlüğüne sahip değiller.

Bu hak ve özgürlüğün sınırını belirleyecek olan da devlettir.

Devlet ise bireyden yana değil toplumdan yana olmak zorundadır.

Basit bir örnek:

“Kamu yararı” gerekçesiyle bireylerin arazilerini istimlak eden devlet toplumun temel ihtiyaçlarını karşılayan sektörlere de geçici olarak el koyabilir.

15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilan edilen OHAL ile bildik ve bilmedik konularda yüzlerce doğru-yanlış karar alan devlet olayların gelişimine paralel olarak gerekli kararları çekinmeden ve acilen almalıdır.

Tek kriterle: Her şey toplum için.

Her şeyde hak, hukuk ve adalet olacak.

Her zaman ve her yerde topluma doğrular söylenecek.

Doğruların topluma söylenmesi için demokrasi gerekecek.

Demokrasi ve hukuk devleti olunca gerçekleri topluma ulaştıran gazeteciler içeri atılmayacak.

Ama öncesinde sosyal medya yalancılarının yani kişiliksiz trollerin kulağı çekilecek.

Korona devletin yani iktidarın test edileceği belki de son şanstır.

“Bir musibet (felaket) bin nasihatten evladır (iyidir)”.

Benimki de bir temenni.

Bugün de “iyimser olayım” dedim.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)