Kaseti Yayınla Gitsin, “Öldürülmekten Korkuyorlar”

Kemal Kılıçdaroğlu, kaset skandalına yeni boyut getirdi. Artık elindeki kasetleri açıklanmasını isteyen CHP Genel Başkanı. Neden korkuyorsun, açıkla gitsin dedi.

Deniz Baykal’ın kasetinin Erdoğan’ın bilgisi dahilinde olduğu seyrederken videoso olduğu ve talimatla verildiğini açıklayan Kemal Kılıçdaroğlu bana izelttiniz, şimdi bunu yayınlayın neden korkuyorsunuz dedi. başkan birisinin de kaseti olduğunu açıklayarak bunların artık korkmadan yayınlanmasını istedi.

CHP lideri, Başbakan Erdoğan’ın gözlüklerini takıp Deniz Baykal’ın görüntülerini izlediği anı sızdıran kişilere açık çağrı yaptı: Artık neden korkuyorsun kardeşim, yayınla gitsin…

CHP Ge­nel Baş­ka­nı Ke­mal Kı­lıç­da­roğ­lu, Baş­ba­kan Er­do­ğa­n’­ın, De­niz Bay­ka­l’­ın giz­li­ce çe­kil­miş gö­rün­tü­le­ri­nin med­ya­ya ser­vis edil­me­si ta­li­ma­tı­nı ver­di­ği id­di­a edi­len ses kay­dı ve gö­rün­tü­le­ri­ne iliş­kin şok bir id­di­ada bu­lun­du: Er­do­ğa­n’­ın gö­rün­tü­le­rini ba­na iz­let­ti­ren­ler öl­dü­rül­mek­ten kork­tu­ğu için or­ta­ya çı­ka­mı­yor.

Uz­la­şı ada­yı Ek­me­led­din İh­sa­noğ­lu­’na des­tek tur­la­rı kap­sa­mın­da dün Nev­şe­hir ve Niğ­de­’ye gi­den CHP Genel Başkanı Kı­lıç­da­roğ­lu, SÖZ­CÜ­’ye gün­de­me da­ir açık­la­ma­lar­da bu­lun­du. Kı­lıç­da­roğ­lu­’nun söz­le­ri­nin sa­tır baş­la­rı şöy­le:

Gül, İhsanoğlu’ndan yana tavır koyacak

Sa­yın Ab­dul­lah Gü­l’­ün Ek­me­led­din Be­y’­den ya­na ta­vır ko­ya­ca­ğı­na yü­rek­ten ina­nı­yo­rum. Ül­ke­yi bu­ra­dan çı­ka­ra­cak, ah­la­ki dü­ze­yi yük­sek iti­bar­lı bi­ri­si­nin, en azın­dan ken­di­sin­den son­ra o kol­tu­ğa otur­ma­sı­nı ar­zu ede­cek­tir. Oyu­nu Ek­me­led­din Be­y’­e ve­re­ce­ği­ne ina­nı­yo­rum. Sa­de­ce ken­di­si­nin de­ğil Gül Ai­le­si’­nin de

22 Tem­muz ope­ras­yo­nu­nun, Er­ge­ne­kon, Bal­yoz ve­ya ora­da­ki hu­kuk­suz­luk­lar­la il­gi­li ol­ma­dı­ğı­nı bi­li­yo­ruz. Bir­çok ope­ras­yon­da hak­sız­lık­lar ya­pıl­dı, in­san­lar bo­şu­na ha­pis­te yat­tı. O za­man ‘Bu­nun be­de­li­ni öde­sin­le­r’ al­gı­sı var. Ama bu so­ruş­tur­ma o so­ruş­tur­ma de­ğil. Bu ope­ras­yon 17-25 Ara­lık rüş­vet ve yol­suz­luk ope­ras­yo­nu­nu ka­pat­ma ope­ras­yo­nu. Eğer ora­da­ki hu­kuk­suz­luk­la­rın üze­ri­ne gi­de­bil­se­ler­di -ki ka­mu­oyu des­te­ği da­ha faz­la ola­bi­lir­di- ‘Siz hak­sız­lık yap­tı­nız, bu ül­ke­nin vic­da­nı aya­ğa kalk­tı. Ma­sum in­san­lar bo­şu bo­şu­na öl­dü, ha­pis­te yat­tı­la­r’ de­nir­di. Bu yok. Bu ope­ras­yon­la­rın si­ya­si aya­ğı­nı Er­do­ğan hü­kü­me­ti oluş­tu­ru­yor. Sav­cı­lı­ğı­nı da doğ­ru­dan Er­do­ğan üst­len­di. Her tür­lü bil­gi gi­di­yor­du. 17-25 Ara­lı­k’­tan in­ti­kam alı­yor. Ya­ni bu ope­ras­yon­lar bü­yük öl­çü­de ken­di ki­şi­sel ka­ri­ye­ri­ni yıp­ra­tan un­sur­dan in­ti­kam al­mak is­ti­yor. Bi­le­mi­yo­rum ta­bi­i ama Er­do­ğa­n’­ın dev­le­ti soy­ma ko­nu­sun­da cid­di bir us­ta ol­du­ğu or­ta­ya çık­tı. Bi­le­mi­yo­rum, da­ha baş­ka yol­suz­luk­lar var mı? Bun­la­rın yüz­de 1’i nor­mal de­mok­ra­si­de ol­sa ne hü­kü­met kal­mış­tı or­ta­da ne de par­ti. Bu yol­suz­luk­la­rın ta­ma­men ar­ka­sın­da du­rup ken­di­si­ne dar­be ya­pıl­dı­ğı­nı söy­lü­yor. Dar­be ya­pıl­dıy­sa dar­be su­çun­dan bun­la­rın tu­tuk­lan­ma­sı la­zım. Dar­be su­çun­dan gö­zal­tı­na alı­nan yok tu­tuk­la­nan yok. Ne o davaların ne bu davaların avukatlığını üstlendim. Aradığımız hukukun üstünlüğüdür. Eğer bir yerde varsa bir adaletsizlik elbette üzerine gidilmesi lazım.

Baş­ka­ birinin daha görüntüleri vardı

Er­do­ğan’ın göz­lü­ğü­nü takıp gö­rün­tü­le­ri na­sıl iz­le­di­ği­ni ve ne ko­nuş­tu­ğu­nu iz­le­dim. Ben o gö­rün­tü­le­ri el­le­rin­de bu­lun­du­ran­lar­dan şu­nu is­te­rim: Ar­tık ne­den kor­ku­yor­su­nuz. Ba­na söy­le­ne­ne gö­re öl­dü­rül­mek­ten kor­ku­yor­lar. Kork­ma­yın kar­de­şim ya­yın­la­yın git­sin. İk­ti­dar görüntülerin kim­de ol­du­ğu­nu bi­li­yor. Gö­rün­tü­le­ri gös­te­ren­le­ri de Er­do­ğan bi­li­yor­dur her­hal­de. Gözal­tı­na alın­dı mı bu ki­şi­ler, bil­mi­yo­rum. Erdoğan, sa­de­ce Bay­kal ile il­gi­li de­ğil baş­ka bi­ri ile il­gi­li de ko­nu­şu­yor. Bir ka­set ola­yı, bel al­tı bir du­rum ko­nu­şu­lu­yor