Sarıyer beni her geçen gün şaşırtmaya devam ediyor. Gözlerini tamamen kapatmış ya da öyle yapmış gibi davranıyor. Yazılanları, çizilenleri, konuşulanları takip ederken kanım donuyor. Gerçekten bu kadar habersiz olunabilir mi olan bitenden? Ne tamamen uzak kalıyorlar ne de bu sürecin aktörü olabilmek için yeterli malumata sahip olmaları gereğinin farkındalar.

Belediye başkanı anti demokrat olmakla suçlanıyor bazı köşelerde. Üstelik bu yorum şu yaşamakta olduğumuz süreçte mevcut ilçe başkanımızı savunmak adına yapılıyor.

Sosyal demokrasi bilincinden olabildiğince uzak bir yönetim anlayışına karşılık halk tarafından seçilmiş bir başkan suçlanıyor.

Bazen ben de kızıyorum kendime aslında. Mevcut durumu tahlil etmeden beklentilere mi giriyorum acaba?

Yani balık baştan kokmuş ta biz burnumuzu mu tıkamışız yoksa?

Gelişi bile seçimle olmayan bir başkandan seçim yapmasını beklemek mi asıl hata?

Bir de sandık konulduğu, demokrasinin gereğinin uygulandığı iddialarına rastlıyorum. Herhalde yakında biz sandık koyduk ta bizim sandığımızı aptallar göremez diyecekler. Ve bir kesim de aptal sanılma korkusuyla “evet sandık konuldu, yaşasın demokrasi!” diye sloganlar atacak.

Biz, aptal sanılma korkusuyla krala boyun eğen bir toplum olmayacağız.

Zaten biz bu dikta düzenini kabul etmeyeceğiz. İnsanın varlığı ve bu varlığın, insan olmak haysiyeti dolayısıyla sahip bulunduğu temel hak ve hürriyetler her zaman bu otoriteyi sınırlayacaktır.

Tekelden yazılmış bir liste ile seçim yapmanın bir esprisi var mıdır?

Bunun adı demokrasi midir? Sonuç çoğunluğu ifade eder mi?

Yıllar sonra kazanılan Sarıyer’i kaybetmeye hatta devretmeye yönelik oy kullanacak olanları Cumhuriyet Halk Parti’li olarak isimlendirebilir miyiz?

Yine de inanıyor ve güveniyorum ki, Sarıyer bu gerçeği görecek ve yanlışın karşısına dikilecektir.

Biz korkmayanlardanız.

Çünkü görebiliyoruz ve gördüğümüzü haykırabiliyoruz.

KRAL ÇIPLAKKK!!!