Son Dakika Haberler
“width=“1293

MİLLİ EĞİTİM GELİŞTİRME KOMİSYONU

MİLLİ EĞİTİM GELİŞTİRME KOMİSYONU
Okunma : 2.414 views Yorum Yap

davut_11950 lerde başlayan ve hala devam eden süreçte Atatürk’ün değerlerini muhafaza eden ve Türkiye halkının yüzde altmışını temsil eden erk yavaş yavaş ve sistemli bir karşı devrim hareketi ile yok edilmeye çalışılıyor. Kemalizm’in en büyük kazanımı olan Aydınlanmacılık ve coğrafya insanı için iyi olan tüm değerler hızla törpülenip yok edilerek vahşi kapitalist sisteme entegre edilmeye çalışılmaktadır.

Karşı devrimler mevcut devlet düzenine karşı çoğu zaman silahlı, nadiren silahsız harekatlardır ve mevcut düzenin değiştirilmesi ile başarıya ulaşır. Ülkeye hakim olma girişimlerinde en önemli nokta eğitim öğretim sistemi okullar, özellikle üniversiteler oluşturur. Türkiye’nin geçmişindeki siyasal hareketlerin çıkış noktaları hep üniversiteler olmuştur ve bu hareketlerin bastırılması için ilk olarak üniversiteler hedef seçilmiştir. Darbelerden sonra darbeciler özellikle üniversiteler üzerinde tam bir hakimiyet kurmak isterler.

Kemalist devrimlerin en büyük kazancı Aydınlanmacılık; 27 Aralık 1949 da ABD ile imzalanan Eğitim ile ilgili anlaşma yok edilme aşamasının ilk adımıdır. Bu anlaşmayla Kemalizmin Türkiye insanına aşıladığı kendine güven ve ulusal bilincin yok edilmesi amaçlanmıştır. Ve yine bu anlaşma ile ABD Türk Milli Eğitimine yön verecek olan yönetime önce ortak edilmiş daha sonra da belirleyici olması sağlanmıştır. Bu anlaşmanın sonuçlarını bugün eğitim sistemimiz en ağır bir şekilde yaşamaktadır. Önce Atatürk’ün belirlemiş olduğu eğitim çizgisi ve Atatürk’ün öngördüğü ders kitapları terkedilmiş Türk milli eğitimi yönetim biçiminden, içeriğine her yönü ile milli olmaktan uzaklaştırılmış planlı bir bozulma içine yönlendirilmiştir.

ABD ile yapılan anlaşmadaki en önemli madde 5. madde dir. Bu Madde ;

– Türkiye’nin bağımsızlığını dolaysız ilgilendiren kararları alabilen ” Türkiye’de, Birleşik Devletler Eğitim Komisyonu ” nun kuruluşunu belirlemektedir; Komisyon, dördü T.C. vatandaşı ve Dördü ABD vatandaşı olmak üzere sekiz üyeden oluşacaktır. ABD’nin Türkiye’deki diplomatik misyon şefi komisyon fahri başkanı olacak ve komisyonda oyların eşit olması halinde kararı komisyon başkanı verecektir.” Bu maddeye dayanılarak kurulan komisyonun bugünkü adı Milli Eğtim Geliştirme Komisyonu ” dur. Milli Eğitim bakanlığında bugün çalışmalarını ” etkin ” bir biçimde sürdüren, personel politikalarından ders programlarına, imam-hatip okulu açılmasından yüksek islam enstitülerinin yaygınlaştırılmasına kadar pek çok stratejik konuda kararlar önerebilmektedir.

Ulusal eğitimimizi yabancılar yönlendirmeye başlayıncaya, kadar Köy Enstitüleri Türkiye insanına bir benlik kazandırmış ve birçok değerli insan Köy Enstitülerinden yetişerek hayatımıza girerek unutulmaz eserler yaratmışlardır. Ta ki şu az bilinen ama Ulusal eğitimimizin bu günlere gelmesinde büyük emeği olan anlaşmaya kadar. O dönem yetişen Aydınlanmacı eğitmenlerimizin bir çoğu bugün emekli olmuş kendi hallerinde insanlardır. Burada onlara Atatürk’ün emanetçilerini gerektiği gibi yetiştiremedikleri için sitem etmeden geçemeyeceğim. Çünkü eğitimimzin bugünkü durumu sistemin olduğu kadar onların verdikleri eğitimin sonucudur sanırım…

Bu konular hakkında yapılan seminerler ve panellerde Atatürk’ün emanetçi gençlerini görememek gerçekten çok üzücü ve katılımcıların konuşmacıların büyük bir çoğunluğunun orta yaşın üzerinde yaşlı insanların oluşu sanırım Atatürkçü eğitmenlerimizin başarısızlığı karşı devrimin başarısı gibi duruyor. Sonuçta bayrağı gençlere daha genç olana teslim etmedikçe başarı olma şansı olmayacak  ve yok olmak  kaçınılmaz olacaktır.

Davut Altınbaşak

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)