Washington Post, ABD Bütçesinde istihbarata ayrılan payların artırılmasından giderek verdiği haberde;
“ABD uluslar arası casus ağını büyütüyor” diye yazdı.
Aklımızı ve mantığımızı bu cümleden başlatırsak, buradan akıl yürütmeyi sürdürürsek, gelecekte neler olabileceğini tahmin etmek o kadar zor değildir.
Ülkeler içinde casus ağını çoğaltmak demek, ülkelerin zaaflarını anlamak ve ona göre strateji hazırlığına girmek demektir.
Günümüzde istihbarat, sadece bilgi toplama anlamına gelmiyor.
Hatta örtülü savaşın, hayatımıza girişinden bu yana, istihbaratta bilgi toplama işin ikinci sırasına düşmüş durumda.
Amerika için, ülkelerin işgali yolu ile enerji ve hammaddeye ulaşma stratejisinin pahalıya patlaması, Amerikan vatandaşlarının işgal savaşlarına gitmekteki çekincesi, Amerika’yı örtülü savaşları tercih etmeye zorladı.
Dolayısı ile Amerikan bütçesinde istihbarı işlere ayrılan paylar çok büyüdü.
Eisenhover Uçak Gemisinin Akdeniz’deki konuşlanmasına, yukarıda anlatmaya çalıştığım mantık içinde bakarsak, konuyu daha iyi anlarız.
Daha açık ifadeyle, Eisenhover Gemisinin, hiçbir zaman doğrudan savaşın içinde olmayacağıdır.
Örtülü savaşı sürdürenlere lojistik destek için oradadır.
Zaten savaşa doğrudan iştirak etmesi demek, oradaki Rus Kuznetsov ve diğer savaş gemileri ile çatışması anlamına gelir.
Böyle bir çatışma yeni bir dünya savaşı demek olduğundan, Eisenhover Gemisinin görevi; Lübnan Hizbullah’ı başta olmak üzere, Suriye askerinin moralini bozmak ve geriletme amacını taşımaktadır.
Öte yandan, İran’a ilave bir tehdit göstermektedir.
Bir yandan da, Rusya’ya buralarda benim çıkarlarıma yan bakma anlamını taşımaktadır.
Dün, Lovrof’un Clington ile Bürüksel’de yaptığı toplantının çıkışında söyledikleri de çok önemlidir.
Suriye konusunda anlaşamadıklarını beyan etmişlerdir.(NBC Televizyonu)
Akdeniz’de sular ısınırken, Rusya’nın Suriye konusunda, bir adım bile geri attığı söylenemez.
Amerika hiçbir şekilde, Rusya ile savaşı Doğu Akdeniz’de kabul edemez. Amerika eğer Rusya ile bir savaşa girecekse, bunun yeri hiçbir şekilde, Doğu Akdeniz olamaz.
Doğu Akdeniz Rusya’nın üstünlük alanı içindedir.
Amerika’nın Rusya ile savaşı Doğu Akdeniz’de kabul etmesi demek, hem İsrail’in yok olması hem de Amerika’nın nihai yenilgisi anlamını taşır.
Demek ki, Akdeniz’deki uçak gemileri sadece karşılıklı peşrevden ibarettir.
Bunu söylerken, tehlikenin olmadığı anlamını çıkarmıyorum.
Böyle bir durum, sadece Küba’da, 1961Domuzlar Körfezi Çıkarması sırasında cereyan etmişti. 1962 yılında, nükleer savaşın ucuna gelinmişti.
Küba’dan kaçanlar ve CIA işbirliği ile gerçekleştirilmeye çalışılan, Castro’yu alaşağı etmeye yönelik bu hareket, Amerika’nın başarısızlığı ile sonuçlanmıştı.
Amerika’nın bölgemizde yapmaya çalıştığı ve tüm stratejisini üzerine kurduğu tek husus; Büyük Kürdistan’dır.
Bu da dört ülkenin bölünmesini gerektirir.
Bunu da, Amerika, AKP ve PKK ile birlikte gerçekleştiremez. Çünkü karşılarında, Türk halkı, Rusya, Suriye, İran,Irak ve Çin vardır.
NOT; Çağrımızdır. 13 Aralık 2012 Silivri’de olmak, yurtseverlerin önünde duran acil görevleridir.
7.12.2012, bulentesinoglu@gmail.com
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)