Yönetmeyi tutuklamaktan ibaret sananlar, dış dünyada, gerçeklere toslamaya devam ediyorlar.
Hatırlarsınız. Başbakan G.Kore’in Başkenti Seul’deyken, Suriye ile ilgili açıklamalarda bulunmuştu. Çin ve Rusya’da görüşmelerde bulunacağını, Çin ve Rusya’yı, Suriye Devlet Başkanı Esed’den desteklerini çekmesini isteyeceğini söylemişti.
Çin’den hiçbir siyasi destek alamayan RTE, ayağının tozuyla, Suudi Arabistan’a gitmişti.
Tabi Suudi Arabistan’ın Sünnilere desteği, zaten vardı. Ama Suriyeli İsyancıların Türkiye’de eğitilip, silahlanmaları için paraya ihtiyaç vardı.
Suudi Arabistan’dan mali destek aramıştı.
İstediği desteği aldı mı almadı mı bilinmez.
Önemli bir husus gözden kaçtı.
Seul’de yapılan açıklamalarda, RTE’nin Rusya’ya da gideceği ve Suriye devlet başkanından desteğini çekmesini isteyeceği dünyaya duyurulmuştu.
Sonra, bir çıta aşağı inildi. Bu konuda, Davutoğlu’nun Moskova’ya gideceği duyuruldu.
Bu arada, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Annan Planının uygulanmasını gözlemek üzere, Şam’a çoğunluğu Ruslardan oluşan bir gözlemci ekibi gönderdi.
Gözlemciler dün işlerini yapmaya başladılar.
Gerek RTE, gerekse de, Davutoğlu defalarca, imalı bir şekilde, Rusya’yı hedef alan ve Rusya’nın Suriye desteğini kınayan açıklamalar yapmışlardı.
Bu gün (17 Nisan), Rus Dışişleri Bakanı Lavrof’dan bir açıklama geldi.” Suriye’nin iç işlerine kimse karışmasın.”
Ne oldu da, RTE’nin ikna turları yarım kaldı?
Galiba Rus tarafı, bunlara kibarca, ya da kibarca olmayan bir tarzda, gelmeyin dedi.
Yoksa RTE, Suriye konusunda o kadar heyecanlıydı ki, bağırtısı Rusya’dan da duyuluyordu.
En başından beri söyleye geldim. Suriye meselesi Amerikan talimatı ile olmaz. Tutuklamaları Amerikan talimatları ile yapabilirsin de, Suriye meselesi Rusyasız olmaz.
Gelişmeler bizi haklı çıkarmaya devam ediyor.
Dış dünya ile ilgili bir konuya daha dikkatinizi çekmek isterim.
İşbirlikçilerin bir kısmı ve yandaş medya, Fransa Başbakanı Sarkozi’ye cepheden karşıdırlar. Oysa Libya’da, Fransa ile beraber, Amerika’nın denetiminde, Libya’ya Haçlı seferi düzenlemedik mi?
Bu işbirlikçiler, neden İngiliz Başbakanı Cameron’u hedef koymazlar da, hep Sarkozi derler?
Öyle Sarkozi düşmanıdırlar ki, kendileri vahşi liberal oldukları halde, Fransa’da sosyalist adayı desteklerler.
Sizce bu işte bir gariplik yok mu?
Libya’ya askeri müdahalede, İngiltere, Fransa, Amerika ve İtalya ile beraber değimliydik.
Beraberdik.
Neden sadece Sarkozi?
Ermeni Soykırımı Yalanı desek, bu yalanın asıl sahibi Amerika’dır. 24 Nisan yaklaşıyor Amerika’nın tavrını bir kez daha göreceğiz.
Asıl neden, Libya müdahalesinden önce, Libya petrolünden size pay vereceğiz diyen Fransa, şimdi bize hadi oradan diyor.Ötekiler de Fransa’yı ikna et diye paslaşıyorlar.
Türkiye Afganistan’da sorumluluklarını yerine getirirken, Libya petrolü çoktan paylaşıldı. İtalyan ENİ, Fransız Total, İngiliz BP, Amerikan Exson Mobil.
Emperyalizme iyi hizmet etmek, yağmadan pay alınacağı anlamına gelmez.
17.4.2012, bulentesinoglu@mail.com
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)