CERN’de, elektronların magnetik bir alan içerisinde, hızlandırılarak birbiri ile çarpıştırılmasından ortaya çıkan parçacığa, Batı medyası, Tanrı Parçacığı dedi.

Sekiz dokuz milyar dolar harcanarak yapılan deneyin, elbette bilimsel bir değeri vardır.

Bilimsel deneylerin, insanlığın mutlu yaşamasına, eninde sonunda bir yararı olacağı da, muhakkaktır.

Anlamaya çalıştığım, ya da tartışmaya değer bulduğum; şu “Tanrı Parçacığı” ismidir.

Biliyoruz ki, bu ismin verilmesi, bu işle uğraşan bilim insanlarının işi değil. Bu isimi Batı medyası verdi. Batı düşünce dünyasının arka planını ifşa eder şekilde ortaya çıktı.

Bilimsel bir deney sonucu, varılan bir gerçeğe, meta-fizik bir isim verilmesi nedendir?

Ortaya çıkan(eğer çıktıysa) parçacığa, Tanrı Parçacığı isminin verilmesine, deneyi yapan fizik uzmanları bir tepki vermediler. Biz Higgs Boson’u diyoruz. Ama kamuda Tanrı Parçacığı diyorlar deyip, durumu kabullendiler.

Bilim insanlarının bu tutumunu anlıyorum.

Deney için ödeneklerin devam ettirilmesi, araştırmanın devamı adına böyle davrandılar.

Ama asıl siyasal, sosyal ve kültürel olarak bu ismin verilmesini uygun görenlerin, dünyaya bu Tanrı Parçacığını anlatırken, ideolojilerine siyasetlerine ve iktidarlarına ne kattıklarıdır.

Daha açık söylersek, egemen çevrelerin, bu deneyin verilerini, nasıl kendi iktidarlarına payanda yapacak mekanizmalar aradığıdır.

İktidarlar ya da egemen sınıflar bilimsel deney yapmaz, icat yapmaz, teknoloji üretmez. Bilimi ve teknolojiyi insanlık birlikte üretir. Nitekim Cern’de hizmet veren binlerce bilim insanı vardır.

Temenni ederiz ki, Cern’den çıkan bilimsel veriler, egemen sınıflar için sömürü aracına dönüşmez.

İnsanlık, ürettiğine sahip çıkarsa, daha mutlu bir dünyanın insanları olurlar.

5.7.2012, bulentesinoglu@gmail.com