Saddam kendi ülkesinde seçimler yapardı, sandıktan hep Saddam’ın kendisi, %95 lerle çıkardı.
Sonra Amerika geldi. Sandığı Irak halkının önüne koydu. Sandıktan Amerika çıktı. Aynısı, Afganistan’da oldu. Amerika sandık koydu. İçinden Karzai çıktı. Yani Amerika çıktı.
Dört-beş yıllık Amerikan sandık demokrasisi burdur.
Amerikan demokrasisinde halkın temsilcileri meclislere varamaz. İşçiler çalışanlar, dar gelirliler hiç seçilemezler.
Milletin vekili olmak için seçim masraflarını karşılamak kolay değil. Zengin olmak gerekiyor. Zenginler de iktidar olunca kendi şirketlerini kollar. O zenginlerin çoğu da, uluslararsı sermayenin ortağı olduğu için, ister istemez Meclisimiz Amerikan hayranları ile dolar. Amerika’nın ileri karakolu hayatiyetini sürdürür.
Sonra da, gelsin Mehmetçiğin kanı derler.
Bu sisteme de, ileri demokrasi adı veriliyor. Zenginlerin iktidarı diyecek halleri yok ya , tabi demokrasi diyecekler.
Ama bu seçim masrafları Amerika’da öyle yükselmiş ki, balonlu bayramlar düzenlemek öyle maliyetli hale gelmiş ki, zenginlerin zengini ancak bu işi karşılıyor. Ya da kullanacağı kişileri parası ile destekliyor.
Sarkozi seçim işini öyle ahlaksız bir noktaya taşımış ki, ileride katledeceği Kaddafi’den bile, 50 milyon dolar almış. Türkiye’deki iktidar destekçisi iş adamlarının gazetecileri, Sarkozi ile alay ediyorlar. Sanki iktidar destekleme konusunda Fransız işadamından farklılarmış gibi. Sanki Libya katliamında, Sarkozi ile beraber olmamışlar gibi…
Zenginlerin kendilerine yakın partileri desteklemek için her şeyi yaptıklarını biliyoruz. Gerekirse parti kurup önümüze koyuyorlar.
Şimdi öğreniyoruz ki, bizim iş adamları işi büyütmüşler. Obama’nın seçim kampanyalarına destek oluyorlarmış.
Elli adet dolar milyarderimiz olduğuna göre, bunların içinden her türlüsü çıkar. Anladığımız şu ki; İçerde AKP iktidarını desteklemek yetmiyor. Dünyayı yönetecek kişinin seçimine yardım ederek, kendisinin dünya ölçeğinde korunup kollanmasının yollarını arıyorlar.
Yanlış ata oynadıklarının farkındalar mı?
Amerikan dolarının gümlemesinden sonra hangi ata oynayacaklar acaba? Bunlar kendi çıkarları için Putin’e de, başka devlet başkanlarına da yalakalık yaparlar.
Paranın karaktersizliği, sahibine de yansıyor.
Obama’nın seçim kampanyasına dolar döken işadamımız olur da, onlara göbekten bağlı gazetecimiz olma mı?
Nazlı Ilıcak geçen gece, CNN Televizyonunda, “ben emperyalizmden yanayım” diye açık açık beyan etti.
Ilıcak’ın ben emperyalizmden yanayım demesinden sonuçlar çıkarmamız gerekir.
Biz biliriz ki, emperyalizm yanlıları açıktan “ben Amerika’dan yanayım” diyemezlerdi. Demek ki Türk halkı o kadar çok mevzi kaybetmiş ki, ülkenin gazetecisi kendi halkının, kendisine ne diyeceğini bile önemsemeden ben emperyalizmden yanayım diyor.
Ey Türk halkının namuslu aydınları, eğer siz emperyalizme emperyalizm diyemezseniz, elin gazetecisi çıkar, televizyonda bağıra bağıra ben emperyalizmden yanayım der.
3.5.2012, bulentesin@gmail.com
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)