Son Dakika Haberler
“width=“1293

Savaş Suçlusu Olarak Yargılanacak Subaylar ve Suriye,Bülent ESİNOĞLU

Savaş Suçlusu Olarak Yargılanacak Subaylar ve Suriye,Bülent ESİNOĞLU
Okunma : 648 views Yorum Yap

Önce Suriye’den başlayalım.

Amerika ve Rusya’nın Suriye yaklaşımları değiştikçe, yeni dengeler oluşmaktadır. Amerika açık söylemlerinde, her ne kadar Suriye’ye müdahale olmayacağını söylese de, gerçekler hiçte söylendiği gibi gelişmektedir.

Rusya, Çin ile birlikte, Suriye konusunda üstünlük aldıkça, Amerika endişelenmekte ve dünya hâkimiyeti açısından, inisiyatifi elinden kaçırdığını düşünmektedir.

Suriye muhaliflerine Amerika’nın mali ve lojistik destek vermesi, Rusları daha ileri tedbirler alamaya zorlamaktadır. Bu tedbirler askeri olduğu kadar diplomatik de olabilmektedir.

Diplomatik tedbir olarak; içinde Arap Birliği, Türkiye ve İran’ın da olacağı bir Barış Konferansı çabası gösterilebilir.

Ancak hem Rusya, hem de Amerika Suriye meselesini kendi istedikleri yönde bir doğrultuya sokmanın, diplomatik yollardan olmayacağını bilmektedirler.

Rusya inisiyatif aldıkça, Amerika zaman kaybettiğini düşünmekte, Suriye’deki katliamları artırmaktadır. Muhaliflerin elinde Amerikan yapımı tanksavar silahları da bunu göstermektedir.

Amerika’nın “önümüzdeki günlerde büyük katliamlar olacak” söyleminden, yeni bir provokasyona hazırlandığını anlamak gerekir.

Amerika, Türkiye’nin Suriyeli teröristlere yaptığı yardımdan çok memnun ama bunu yeterli görmemektedir.

Hatta Amerika o kadar telâşe düşmüş durumdadır ki, Türkiye’nin Suriye’ye askeri bir müdahalede bulunmayacağını ve kendi başının çaresine bakmak durumunda olduğunu anlamıştır. Türk halkındaki savaş karşıtlığının yönetime yansımasını Amerika’da görmektedir.

Bir cümle ile söylersek, Erdoğan Amerika’ya “Rusya ikna edilmeden, biz bir şey yapamayız” demektedir. Esse, gürlese de, gerçekler bu noktadadır.

Amerika, bir yılın sonunda şunları gördü. 1) Suriye içinde şiddet eylemleri yürüterek Esad’ın indirilemeyeceğini, 2) Terör olaylarını kullanarak Rusya ve Çin’in ikna(kandırılamayacağını) edilemeyeceğini gördü.

Şimdi iki yönlü çalışmaktadır. Rusya’da küçük de olsa muhalifleri harekete geçirmek ve Putin’e sandalyen o kadar da garanti değil mesajını vermek, ikincisi de, Türkiye üzerinden Suriye’ye yapamadığını, İsrail ile yapma mesajını vermek.

Bir yıldır Suriye konusunda hiç ses çıkarmayan İsrail, dünden itibaren Suriye üzerine tehditler yağdırmaya başladı bile…

Amerika’nın denetiminde yapılan MİT-PKK görüşmelerinde, tutanaklara gecen bir ifadeyi Emre Uslu’nun köşesinden öğrendik.

Güney Doğuda PKK ile savaşan asker ve polislerin savaş suçlusu olarak yargılanması, görüşmelere esas olmuş. Oslo tutanaklarına geçmiş.

Bu cümleyi okuduğumda tüylerim diken diken oldu. Çünkü biliyorum ki, Yugoslavya’da böyle bir süreç Amerika tarafından işletildi. Amerika’nın Ordumuz ile ilgili planları bu noktaya varır mı bilinmez… Ancak Silivri ve Hasdal’a bakınca, bazı şeyler de, planlanana uygun yürüyor diyebiliriz.

Bunu Suriye’ye askeri müdahale istemeyen subaylar ile birlikte düşündüğümüzde, perde gerisinde neler olduğu konusunda bazı ipuçları elde edebiliriz.

Eğer Libya’da uygulanan plan Suriye’de de uygulanırsa, Suriye’de büyük bir provokasyonla, bir kitle katliamı yapılacak, arkasında Libya’da olduğu gibi Suriye askeri tesisleri bombalanmaya başlayacak.

İşte bu durumda Rusya’nın alacağı konum çok önemlidir.

12.6.2012, bulentesinoglu@gmail.com

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)