Velinimetin değil mi, hem sever hem de üzer.
Erdoğan; “Ben İsrail diyorum, ses Beyaz Saray’dan geliyor.” Diyor.
Yazı yazmaya niyetim yoktu.
Ama ortada sahte bir antiemperyalist propaganda havası alınca, oturum yazdım.
BOP Eş başkanlığını memnuniyetle karşılayacaksın, Patriotları İsrail’i korumak ve İran’ı bize düşmanlaştırmak için ülkemize konuşlandıracaksın, sonra da, Beyaz Saray’a üzüleceksin.
Irak’ta Saddam, Libya’da Gaddafi boğazlanırken niye üzülmedin.
Irak’ta 1,5 milyon insan katledilirken, niye Amerikan askeri için dua ettin?
Amerika’nın Irak işgalinde, İncirlikten 4496 sorti yapılmadı mı?
Sen ABD’ye o kadar çok hizmet ettin ki, elin oğlu, senin elinin mahkûm olduğunu bildiğinden, işini artık şantaj yolu ile yaptırıyor.
Davutunoğlu demiyor muydu; Amerikan dış siyaseti ile bizim dış politikamız örtüşüyor.
Ve hala çağrı yapmıyor mu, “ABD ve Müslüman Kardeşlerle birlikte, Bosna’da olduğu gibi, BM kararları olmadan, Suriye’ye müdahale edelim” diye…
Türkiye’nin Başbakanı değil de, Müslüman Kardeşlerin başbakanı gibi yönetim sergilerseniz, sizin itibarınız da, Müslüman Kardeşlerin itibarı kadar olur.
Müslüman Kardeşlerin güvenliğini, Türkiye’nin güvenliğinden yukarıda tutan bir başbakan, başbakanlık yapmayı zaten baştan kaybetmiştir.
İzlenen siyasetler yüzünden, “yalnızlığa düştüklerini” artık, kendileri ifade ediyor.
Yanımızda Hak var, halk var diyorlar.
Yanımızda, “Hak var, halk var mantığı” ile uluslararası ilişkiler yönetilmez.
Amerikancılığın işte böyle bir çıkmazı vardır.
Hizmet ettiğin sürece iyisindir. Hizmette kusur edersen, beysbol sopasını gösterirler.
Gerçi böyle bir şey yok ama, şimdi dönüp, ben bağımsız hareket edeceğim desende, ne Türkiye halkına kendini anlatabilirsin, ne de, dünya ülkelerine…
Baksanıza, Mısır Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Erdoğan için ne diyor? “Batı ajanından yurtseverlik dersi almaya ihtiyacımız yok”
İran’dan buna benzer çıkışlar sıkça geliyor.
Sen, Beyaz Sarayın sözlerine istediğin kadar üzül.
Avrupa Birliğine gireceğim diye beş yıl yapmadığın, söylemediğin yalan kalmadı, ebediyen iktidar garantisi için ABD’ye vermediğin taviz kalmadı.
Üzüleceksin, şimdi çok üzüleceksin.
İçinden; nankör ABD diyeceksin, ama dışından sadece üzüldüğünü bildireceksin.
Daha çok üzüleceksin.
Çünkü Türk ordusunu imha ettin. Gazetecileri aydınları, parti başkanlarını, Amerika için zindanlara attırdın, daha çok üzüleceksin.
Bu kadar çok yalanı halka artık nasıl anlatacaksın?
Halk her şeyi hazmetmeye hazırdır. Sadece yalanı hazmetmez.
PKK ile görüşen “şerefsizdir” diyen sen değil miydin?
Açılım adı altında şimdilerde Burkina Faso ile mi görüşüyorsunuz?
Ülkenin varını yoğunu, faiz lobisine özelleştirme diye vereceksin, sonra da çıkıp onları suçlayacaksın!
Sen ne yaptığını biliyor musun, yoksa ne yaparsam yapayım, halk yutar mı diye düşünüyorsun?
Sen daha çok üzüleceksin.
Bülent Esinoğlu
25.8.2013, bulentesinoglu@gmail.com