Gülen Gözleri seyretmeyen ve 80 leri gördüğünü iddia eden insanoğlu var mıdır acaba bu coğrafyada ?… Bugün tekrarlarına rastladığında gülümsemeyen, yaşadığı bir anlık masumiyetle içi ısınmayan var mıdır acaba bu coğrafyada?

Çok basit bir kurguyla epükirist hayat felsefesini damarlarımızdan zerk eden Gülen Gözler ve benzeri filmlerin yerini Issız Adamlar alsın diye büyük bir uğraş var sanki günümüz dünyasında. Binlerce yıl öncesinin çözümlemesi epükürizm gibi temel felsefeler yıkılmaya çalışıldıkça da mutsuz olan, olmak isteyen emolarla muhatap olmak zorunda kalıyoruz.

Çok basittir halbuki hayat. Basit olanı kolay sana insanoğlu zoru seçip komplike yollara girmese, kolaydır da gerçekten. Yaşayacağınız horu hopu, toru topu bir hayattır ve bilinmesi gereken belki de tek şey yalnızlığın Allaha mahsus olduğudur. Her ne yapıyorsanız, yapmakta iseniz paylaşmadıkça bir anlam taşımadığını er ya da geç bir gün öğretir hayat size. Önemli olan bunu bir an evvel kabul edebilmektedir.

Fakat ya yalnızlık sizin seçiminiz değilse? İşte problem burada başlamaktadır. Yalnız kalan, olani yalnızmış pozlarına yatan bir insanın gerçekten yalnız mı olmak istediği ya da ilgi çekmek için mi bu şekilde davrandığını anlamaksa çok kolaydır. Gerçekten yalnızlığı seçmiş insanların evlerinde, sur diplerinde şarap şişelerine, sahillerde, teknelerinde oltalarına, köylerinde tarlalarına, topraklarına, hayvanlarına sıkı sıkıya sarıldıkları çok aşikardır çünkü. Emo modunda ortalarda, ortamlarda sallananların ise aslında yalnızlıktan nasıl nefret ettikleri, nasıl feryat figan ettikleri 100 metreden anlaşılabilir gerçeklerdendir. Bu bahtsızlardan bir kısmı buldukları bir hobi ile spor ile, müzik ile, dans ile, gece hayatı ile, arasıra denk getirebildikleri sevgilileri ile, arasıra yaptıkları seyahatleri ile kısmende olsa yalnızlıklarını bastıracaklardır ama yine de aslolan, hayatın pandik attığı gerçeği değişmeyecektir.

Binbir neden bu yalnızlıklara sebep olabilir. Araya giren gurbetler, bir yerde uzun süre bekleyememeler, değiştirilemez derece de ben olma savaşı verilirken gönüllerde patlayan volkanlar, tam oldu bu sefer derken, gidişleriyle yıkanların enkazlarını temizlemeler…. vs ama yalnızlık bir kaderse, gerçekten kaderdir.

Hasbelkader olması ise, gökten inen üç elmanın üçüncüsü olarak size düşer. Yunus un “ Hepsinden önemlisi bir gönüle girmektir “ deyişine sadakatinizle insanlara vereceğiniz bir merhaba, Gülen Gözlerin yeni bölümlerine atacağınız en önemli yapı harcı olur.