ÇAYIRBAŞI ŞAMPİYON. İbrahim Balcı

            Çayırbaşı en yakın rakibinden dört puan ilerde lider olarak sahaya çıkıyordu. Rakibi Okspor ile berabere kalsa bile şampiyonluk turu atacaktı. Bu yüzden Çayırbaşı Stadı hınca hınç dolmuştu.  Sarıyer’deki spor kulüplerinin temsilcileri ve futbol seyircileri Çayırbaşı Stadını doldurmuştu. Tribünler bayraklarla donatılmış, seyirci pür dikkat maçı izliyordu. Belediye Başkanı Şükrü Genç,  Bel. Bşk. Yardımcıları Adnan Ayber, Recep Yel, MHP İlçe Başkanı Erdal Çoban, AKP. Belediye Başkan Aday Adaylarından Şems Çakıroğlu ve Salih Güzel de maçı izlemek için gelmişlerdi. Yenimahalle Spor Kulübünün, dost kulüp Çayırbaşı’nın şampiyonluğunu erken kutlama pankart ayrı bir güzellikti.

            Maç baştan sona kadar müthiş bir tempoda devam etti. Rakip serinkanlı ve defansif oynarken, Çayırbaşı bir an önce sonuca gitmek için yüklenip durdu ve böyle bir anda gelişen ani rakip akınında kalesinde golü gördü. Golden sonra Çayırbaşı’nın atakları sonuç vermeyince ilk yarıyı (1-0) yenik kapadı. İkinci yarıda sahada hemen hemen sadece Çayırbaşı vardı. Müthiş bir mücadele verdi, mükemmel oynadılar ve hak ettikleri galibiyeti iki güzel golle buldular ve şampiyonluğu ligin bitmesine bir maç kala garantileyip tur attılar.

            Çayırbaşı takımı gerçekten iyi bir takım. Havasını bulmuş, maçın başından sonuna kadar oyundan kopmamış ve maçı kopara kopara kazanmıştı. Takım içinde herkes görevini yaptı ve hak ettikleri alkışı aldılar ama birkaç futbolcu var ki onlara ayrı parantez açmam gerekir.

            Yıl 1949, Stat Çayırbaşı…. Tabii stat denilirse… Her tarafı açık, sadece kale direkleri ve çizgiler… Sarıyer takımı I. Ligin en güçlü ekiplerinden İstanbulspor ile oynayacak. Takımlar Fidanlık binasında soyundular. Sarıyer’de Ordu’dan transfer edilen Necip Ergen ve Zonguldaktan transfer edilen Musa Demirer ile Yahya Gençdoğan da oynayacak. Bütün Sarıyer Çayırbaşı stadında (Aynen bugünkü gibi). Güçlü Sarıyer rakibi İstanbulspor’u 3-2 mağlup ederken mükemmel bir futbol oynuyor, genç solaçık Yahya’nın muhteşem futboluna herkes şapka çıkarıyor, goller ise Musa, Yahya ve Necip’ten geliyordu.

            Çayırbaşı-Okspor maçında geçmişte kalmış olan Yahya’yı, Arda adı ile yine aynı sahada resital verirken seyrettim. Müthiş bir sol ayak… Aslında bana yabancı değildi. Çok iyi tanıyordum ama son yıllarda o kadar büyük gelişme göstermiş ki ister istemez “Neden Sarıyer’de değil” dedim. Takımın sahadaki virtüözü olarak alkışların tükenmezini alırken attığı muhteşem golü ayağa kalkarak alkışladık.  “İbrahim abi, dedesine benziyor mu?” diyen babasına hak verdim. Yahya’yı yani dedesini tribünde görmekle de çok mutlu oldum.

            Çayırbaşı maça hızlı başladı, ilk golü yemesine rağmen kopmadı ve maçı koparıp aldı. Çayırbaşı’nda benim dikkatimi çeken futbolculardan, sağbek müthiş enerjik, çalışkan, sorumluluk alan, hem defansif ve hem de ofansif futbola uyum sağlayan bir genç, orta alanda 11 numaralı futbolcu son on dakikaya kadar mükemmel toplar çalarak, Arda’yı ve takımını rahatlattı. 8 numaralı forması ile Erdinç çok çalışkan, çok pozisyona girebilen bir gol adamı. Elbette ki diğer futbolcular da görevini en iyi şekilde yaptılar. Bu arada rakip takımdan kaleciyi de pas geçmemek gerekir. Çayırbaşı’nın farklı bir skorla maçı kazanmasını önleyen tek adamdı sayılır. Mükemmel toplar çıkardı.

            Kısaca, Çayırbaşı Spor Kulübü yönetici ve teknik adamları yoktan bir takım yarattılar ve şampiyonluğu yakaladılar. Ne kadar övünseler azdır. Başta Başkan İlhamettin Turan ve yönetici arkadaşları Mirza Sancak, Şems Çakıroğlu, Hasan Fidan, Yusuf Kaptanoğlu, Özkan Geçin, Zeki Bostan ve Yaşar Taşkent olmak üzere, teknik heyeti ve tüm görevlileri tebrik ediyorum. Tabii ki semt kulüplerine gösterdikleri yakınlık ve destek nedeni ile Sayın Şükrü Genç ile arkadaşlarına, kulüplerimizi yalnız bırakmayan ve müsabakalarını izleyen, dertlerini dinleyen ve onlarla ilgilenen herkese teşekkür ediyorum.