Sarıyer Spor Kulübü sanki kıyıma uğradı. On-onbeş gün içinde dört kişi kaybetti. Hayatta olan kulübün tek kurucusu Fikret Canlı’yı iki hafta önce kaybettik. Fikret Bey ulu bir çınar’dı. Tam tamamına yaşadığı 90 yılının 75 yılını kulübüne adamış bir Koca Çınar. Sarıyer bayrağına sarılı tabutu eller üzerine giderken 1950’li yıllara gittim! Nerelerden nerelere gelmişiz.” Kulübümün ismi yaşatılsın bana yeter” diyen bir Koca Çınar, Kulübünün dev kulüplerle boğuştuğunu görmüş, şampiyonluklar yaşamış ve Balkan Kupasını kucaklamıştı!

Fikret Bey’in gözü arkada kalmamıştır diyebiliyorum.

Kayıplar devam edip durdu. Kulübün zorluklarla karılaştığı bir sırada ve görev kabul eden M. Tahir Sarıoğlu’nun başkanlığı döneminde yönetim kurulunda bulunan bir başka can arkadaşı, Ö. Koray Yurdaer’i kaybetmenin acısını yaşadık. İşini bilen, sevecen, cana yakın, kulübünü ve sporu seven, dost bir yöneticiyi kaybetmenin üzüntüsü içinde bulduk kendimizi. Merhem Koray Yurdaer’in cenazesine katılamamanın burukluğunu hissettim.

Bu kadarla kalsa iyi, hemen bir iki gün sonra bu kez lacivert-beyazlı kulüp I. Türkiye liginde iken yönetim kurulunda görev yapan Tekin Doygun’un haberi ile sarsıldık. Rumelikavağı’nda yüzlerce seveni ile son kez buluştuğunda yine eski günlerin içinde buldum kendimi. Nereden nereye… Yapma be Tekin, nedir bu acelen diyesim geldi ama geç kalmıştım, içime akıttım cümleleri…

Eh artık, yeter gayri demeğe fırsat kalmadan Şükrü Denizeri’nin çalan telefonu ile irkildik. Bu kez de uzun yıllarını, cebi ile birlikte kulübü için seferber eden Haluk Yarar’ın vefatı haberi ile sarsıldık…

Haluk Yarar deyip geçmemek gerekir. Yarar ailesi SARIYER Spor kulübü demektir. Kulübün kuruluşundan, profesyonelliği kabul edene kadar tüm giderlerin karşılandığı bir sağlam kasaydı YARARLAR… Yusuf Yarar, Kemal Yarar ve Selahattin Yarar, kulübün üç büyük kurucusuydu. Kemal Yarar ile Selahattin Yarar yönetici ve başkan olarak da uzun yıllar hizmet verdiler. ERKEK FUTBOLUN TEMSİLCİSİ SARIYER deyimi, Selahattin Yarar’ın kurduğu güçlü kadro ile spor sayfalarında yerini aldı.

Sarıyer Spor Kulübü her zaman Yarar ailesinin ikinci adresiydi. Nitekim Selahattin Yarar “yaşlandım” dediğinde görevi oğlu Haluk Yarar devraldı. I. Türkiye liginde yıllarca kalan Sarıyer’in verdiği onurlu mücadele de katkı verenlerden biri olmanın her zaman huzurunu yaşayan Haluk Yarar genç denilecek yaşta aramızdan ayrıldı.

On beş günde, dört yöneticiyi kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. Aramızdan ayrılan; Fikret Canlı, Ö. Koray Yurdaer, Tekin Doygun ve Haluk Yarar’a Allah’tan rahmet, camiamıza ve ailelerine de baş sağlığı diliyorum.

Fatih Camii avlusunda namaz saatini beklerken yine eskilere gittim. Kendi kendime söylendim; “Ne kadar az kalmışız” diye. Kırk – kırk beş beş yıl önce aynı yönetim kurulunda çalıştıklarımdan birkaç kişi kalmış hayatta biri Saim Emanet! Cenazedeydi. Çok iyi gördüm kendisini, maşallahı var. Eyüp Odabaşı’nın geldiğini gördüm. Aslında gelmemesi gerekirdi ama Haluk Yarar’ı duyunca ne olursa olsun gitmeliyim diye düşünmüştür kesinlikle. Çok büyük sorunları birlikte aşmalarının elbette ki büyük etkisi vardır gelişinde! Daha eskilerden kimseleri göremedim. Ama yine de yöneticilik yapanlmardan bazıları yalnız bırakmadılar Haluk Yarar’ı. Saim Emanet, Suat Uysallar, Şükrü Denizeri belki göremediğim bir iki kişi daha! Kulübün mevcut yönetim kurulundan ise Erdoğan Yıldız… Çelenk, çiçek ve bağış…. Tabii bunlar vardı ama gözler kulüp yönetim kurulundan üç beş kişinin bu cenazede hazır bulunmasını görmek istiyordu. Ama olmadı!

Allah’ın rahmetine uğurladığımız kulübümüzün bu dört değerli yöneticisine kulübümüze verdikleri katkı nedeniyle şükranlarımızı sunuyor, nur içinde yatmaları duasında bulunuyoruz.