Kireçburnu Spor Kulübü 1951 yılında; Ahmet Poçar, Alaattin Kalender, İsmet Bozes, İsmet Ermetin, Reşit Yürüdü, Turgut Kalender, Fahrettin Sarıer ve Mehmet Gülümser tarafından kuruldu. Sarıyer’in üç renkli kulüplerinden biridir. Renkleri Yeşil-Sarı ve Beyazdır. Tarih sırası baz alınınca Sarıyer’in üç renkli ikinci kulübüdür. Ne var ki, kuruluştan bir süre sonra üçüncü renk olan BEYAZ terk edilmiş ve kulübün renkleri Yeşil-Sarı olarak kabul görmüştür. Kime sorsalar renklerin sarı-yeşil olduğunu söyler..
Yaptığımız tespite göre, Kireçburnu Spor Kulübünde Alaattin Kalender, Ahmet Bozok, Turgut Kalender, Mazlum Kalender, Tayfun Ermetin, Osman Bostancı Aziz Bozok başkanlık yaptılar. Halen Yaşar Kalender başkanlık görevini devam ettiriyor. Başkanlık yapmış bazı kişiler akla gelmiş olmayabilir.
Görüldüğü gibi kulüp üzerinde Kalender ailesinin büyük ağırlığı var. Turgut Kalender denildiğinde akan sular duruyor…. O bir başka kulüp gönüllüsüydü diyor herkes… Kulübün her şeyi ile ilgilenir, formaları yıkar, ayakkabıları temizler hazır hale getirir, lisans tescil işlemlerini yapar ve takımı sahaya sürer…. Harçlıklar, yol paraları, malzeme giderleri ve daha bilmem neler… Turgut Kalender denildiğinde her şey hallolur. Başkan Yaşar Kalender de “Turgut Kalender bir başkaydı” diyor. İsmet Ermetin, Aziz Bozok, Tayfun Ermetin, Ahmet Bozok da kulüple özdeşleşmiş isimler… Hele Hüseyin o her şey Krireçburnu Kulübünde.
Kireçburnu Boğazın anahtarı sayılır. Karadeniz’den giriş yapan gemiler karşılarında Kireçburnu’nu görür. Ne yapacak gemi… Direk gidemez ya, dümen kırar ve yol değiştirir. Aksı halde karaya vurur, parçalanır gider, ya da kaza yapar, etrafa hasar verir…. Kireçbururnu kulüp sevdalıları da kulübü yaşatabilmek için müthiş mücadele verirler. Kulübü yaşatabilmek onlar için onur meselesidir, bu onurdan mahrum olmak istemezler ve büyük imkânsızlıklara rağmen mücadelelerini devam ettirirler…
Kireçburnu Spor Kulübü Lig maçlarına 2. Kümede başladı ve şampiyon olarak I. Türkiye Ligine yükseldi. Düştü, çıktı, düştü çıktı. Uzun bir süre asansör takım oldu. Ama yöneticilerin çok soğukkanlı bir şekilde aldıkları önemli bir karar var. Nedir bu? diye sordum. Önce Hüseyin Gülümser yanıt verdi; “Abi mali olarak güç durumlarda kaldığımız zaman liglerden birkaç yıl çekiliyoruz. Toparlandığımızda tekrar 2. Ligden başlıyoruz” diyor. Aynı şey Başkan Yaşar Kalender’e soruyorum “Olay maddi. Masrafları karşılayamadıktan sonra lig maçlarına katılmanın anlamı var mı? Böyle olunca çekiliyoruz. Toparlanınca birkaç yıl sonra tekrar A takımlar ligine katılıyoruz” diyor.
Tabii ki haklılar. Para olmayınca, maddi güç sadece insanları değil, kulüpleri de frenliyor.. Çok daha az masraflı olduğu için yaş gruplarına yöneliyorlar. Yaş gruplarında on ayrı kategori var. En az 200 sporcu eğitim görüyor alt yapıda. Ayrıca A takım kadrosunda da 25 futbolcu düşünülürse bu sayı 225’e çıkar. Bayan Futbol A Takımı ile bayan genç takımı da dikkate alınırsa en azından 40 bayan futbolcu ile birlikte kulüp bünyesinde spor yapan sporcu sayısı 275’şi bulur. Bu yoğunluğa karşın Kireçburnu Spor Kulübü yılmadan ve bıkmadan Türk futboluna hizmet vermeye devam ediyor.
Kız futbol takımı birkaç yıldan beri faaliyet gösteriyor. İstanbul’da yaptığı lig mücadelelerinde şampiyonluklar kazandı ve deplasmanlı PTT. 2. Türkiye Ligine yükseldi. Türkiye Altıncılığı gibi büyük bir başarı kazandı. Şimdi maçlarını deplasmanlı olarak bu ligde oynamaktadır. Lig maçlarında da hayli iddialı durumda bulunmaktadırlar. Çok başarılı grafik çizen Kireçburnu Bayan Futbol takımından Cemre ve Dilara milli takım formasını giymek başarısını gösterdiler. Keza Gül, Emine ve Şennuran’da Türkiye Şampiyonu olan okulları ile Fransa’da yapılan Turnuvaya katılarak ülkelerini temsil etmek başarısını gösterdiler.
Diğer kulüpler gibi Kireçburnu Spor Kulübünün de sorunları fazla olmalı. Başkan Yaşar Kalender’e soruyorum. Kulüpten yetişen iyi futbolcular kimler? Biraz düşündükten sonra yanıtlıyor: “Eskilerden İsmet Ermetin, Mehmet Gülümser, Fahrettin Sarıer, Turgut Kalender var… İlk üçü Sarıyer’de oynadı. Sonraki Yıllarda Ferruh Ergin (BJK), Tayfun Ermetin, Hüseyin Gülümser, Ali Yavuz, Vecdi Porak, Mustafa Gülümser Sarıyer ve çeşitli kulüplerde oynadılar. Alt yapıda iyi adamlar var, sabırla bekliyoruz.” Antrenör olarak görev yapanları ise “Fahri Kalender, Tayfun Ermetin, Ferruh Ergin, Mehmet Orman, Hurşit Güven Boya ve Hüseyin Gülümser” olarak sayıyor ve “Aslında bu sayı fazlada aklıma gelen bu isimler” diyor.
“Bir söyle iki işit” dercesine yana yakıla anlatıyor Hüseyin Gülümser ile Yaşar Kalender… “Bütün sorunumuz gelir getirici tesisimizin olmaması… Antrenman sahamız mezarlığın yanında küçük bir yer. O da yeterli değil. Bu nedenle bazen Çayırbaşı, bazen Bahçeköy zaman zaman da Sarıyer’in halı sahasına gidiyoruz antrenmana… Tesis olarak kulüp lokalimiz var ama lokal gelirinden ne olur ki? Kulüp binamız, halı sahamız var… Vasıtamız yok… Belediye Başkanımız sağ olsun Bayan takımımızın deplasman maçlarına otobüs ve iki şoför vererek katkısın sürdürüyor. Kulübün geliri olmayınca dışarıdan yardım yollarını arıyoruz. Sponsor bulmakta çok güç! Henüz sponsorluk olayı ülkemizde tam verimli işlemiyor… Dört teknik elemanımız, yani antrenörümüz var… Maaşlarını vermek bile sorun. Bayan voleybol takımımızın antrenörlüğünü Sabahattin Sönmez yapıyor, deplasmanlara ise Başkan Yaşar Kalender ve sorumlu yönetici olarak da Tayfun Çiğdem gidiyorlar.2
Yardımcı olan yok mu? Diye sorunca çok yürekten cevap veriyorlar: “Olmaz mı abi, olmaz mı? Öteden beri kulübümüze destek veren ver. Fahri Kalender, Ferruh Ergin, Tayfun Çiğdem, Hüseyin Gülümser, Erhan Kalender, Aydoğan Cevahir, Sezai Aksu, Cüneyt Gül… Sizin anlayacağınız bir el oluyoruz ve yardıma koşuyoruz. Sarıplatform Derneği de yardımını esirgemiyor… Bu da bizi için çok olumlu…”
Yeni projeleriniz var mı? İstekleriniz nelerdir?
“Önümüzdeki bir iki yıl içinde Basketbol ve atletizm şubesini de faaliyete geçirmek istiyoruz. Alt yapısını oluşturma gayreti içindeyiz. Antrenman ve sponsor bulma sorunumuz burada da olacak. Ayrıca kulübümüze gelir getirici bir tesis ne olabilir? Onu inceliyoruz. Kireçburnu Tabya Altından Kefeyliköye kadar süren büyük bir yürüme parkuruna sahip. Buranın denizi de çok müsait. Plaj olarak kullanılabilecek yerleri var. Çay bahçesi yapılabilecek yerleri var. Büfe konulabilecek yerleri var. Buralardan kulüp olarak yararlanmak istiyoruz. Kulübümüze yardımcı olabilecek kurum ve kişileri tespit etmeye çalışıyoruz. Onlara derdimizi anlatacak ve yardımlarını isteyeceğiz. Yardımcı olurlarsa mali olarak belimizi doğrultabiliriz. Böyle olunca çok daha kaliteli hizmet verebiliriz. Yeniköy, İstinye, Rumelihisar, Rumelikavak gibi kulüpler az çok tesis sorunlarını halletmişler. Aynı duruma gelirsek biz de daha rahat hizmet veririz” diyerek hedeflerinin ne olduğunu açıklıyorlar.
Gördüğüm kadarı ile Kireçburnu Kulübü Yönetim Kurulu başta Başkan Yaşar Kalender olmak üzere kenetlenmişler. Bütün güçleri ile kulübün başarısını ve semtin en iyi şekilde temsil edilmesi için inanılmaz bir uğraş veriyorlar. Takdir etmemek, alkışlamamak elde değil. Hele bir nefer gibi hizmete devam eden Hüseyin Gülümser ne kadar da mütevazı. “Ne olacak abi, bizim de koşturmamız gerekir bizde koşuyoruz” diyor. Yıllarca Sarıyer takımında da hizmet veren Hüseyin’i tanımasam” amma atıyor ha” diyeceğim ama öyle değil ki!
Düşünürüm hep, Amatör Spor Kulüplerine hizmet veren yöneticilere devlet neden yardımcı olmaz, onları neden desteklemez de çoğu kez teşkilatla karşı karşıya getirir. Akıl alacak gibi değil. Bu kadar mütevazı, bu kadar hevesli, gayretli insanlara verilecek bir şey yok mu? Hem vakitlerini, hem özel yaşamlarını, hem de ceplerini kulüplerinin başarısı için seferber eden bu kişilerin daha yararlı olabilmeleri için her semte bir spor evi, bir kapalı spor salonu vesaire gibi tesisler yapılamaz mı? Bu kulüplerin emrine verilemez mi?
Bunların tümü amatör kulüplerimizin sorunu! Bu konu üzerine ayrıca dururuz. Şimdi konumuz Kireçburnu Spor Kulübü! Bu kulübümüzün yetkililerini gördük, onlarla konuştuk, dertlerini dinledik ve kayda geçtik.
Mutlu yarınlar ve başarılar diledim kendilerine…
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)