Aylardan beri STAR TV de Muhteşem Yüz Yıl dizisi oynuyor. Hayli de ilgi çekiyor. Tarihe meraklı olanlar titizlikle takip ediyorlar. Dizi de gerçekler yansıtılmaya çalışılıyor. Çekim iyidir-kötüdür, oynayanlar yeterlidir-değildir tartışılır. Ama dizi düzenli bir akış içinde gitmektedir.
Dizi de en önemli olay, Osmanlı İmparatorluğu’nun 622 yıl nasıl devam ettirildiğinin gözler önüne serilmesidir. Söz konusu devlet olduğunda (yani Osmanlı İmparatorluğu olduğunda) acıma hissi ortadan kalkıyor, ödün vermez yönetim ve yönetimin acımasızca uyguladığı bir yöntem ortaya çıkıyor. Hata mı yaptı vur başını, düşür toprağa, kaldırsınlar leşini… Olay ülke dışında ise muhatabın kes başını koy bal torbasına gönder Padişah’a cezasını bulduğuna ikna olsun… Gövdesi, başı kesildiği ülkede gömülsün, bir de Osmanlının itibarına yakışan bir türbe yapılsın, başı ise İstanbul’da sadece baş olarak gömülsün. Devlet hizmetinde olan adam hata mı yaptı sür Fizan’a, Rodos’a, Kıbrıs’a orada boğdur gitsin… Yazar, çizer takımı bilhassa şairler padişahı mı taşladı yüz derisini, Sarayburnu’ndan denize at cesedi balıklar yesin.. Ya da at zindana, bir süre sonra boğdur kaldır ortadan…
Osmanlı İmparatorluğunda Padişah evlilikleri tartışılır, tartışılmaya devam edecek. Mal Hatun’dan sonra Türk ve Müslüman hanımlarla evlilik olmadı. Nilüfer Hatun olarak isim verilen Horofira Hıristiyandı ve Tekfur Beyi’nin kızıydı. Sultan Vahdettin’e gelinceye kadar Padişahlar hep Müslüman olmayan yabancı uruklu kadınlarla evlendiler. Sefer sırasında zorla ya da sair şekilde alınan kızlar köle olarak Padişah’a cariye olarak sunuluyor, sarayda cariye sayısı yüzleri buluyordu. Sultan kiminle yatmış ve çocuk sahibi olmuşsa o hatun gözde oluyor Saray’da söz sahibi oluyordu. Diğerleri cariye olarak kalıyorlar… Saraydaki kölelerin haddi hesabı yok… Köle ama hepsi de ay parçası… Kullan kullan sonra da kulun kulu olan bir paşa ile evlendir gitsin…
İmparatorluğun kuruluşunda başlamış adam harcama! Kara Osman, Bey olabilmek için Amcası Dündar’ı ortadan kaldırarak baş oldu… Bundan sonra devam etti öldürmeler… Fatih Kanunnamesi ile Saltanatın devamı ve ülkenin bütünlüğü için kardeş dahi olsa öldürülmesi yasa hükmü haline getirildi. Yani Osmanlı İmparatorluğu’nun en büyük Padişah’ı “Kardeş katlini serbest bırakan” yasa çıkarmakla evlatların, kardeşlerin, amcaların öldürülmelerine yol açtı! Böyle olunca öldürmeler devam etti durdu!
Osmanlı İmparatorluğu’nun iyi tarafı mı, kötü tarafımı ağır basar? Bunların tartışılmasına gerek yok. İyisi de, kötüsü de bizimdir. Bunları hazmetmemiz, kabul etmemiz gerekir. Kötü taraflarını devam ettirmememiz, iyi taraflarını korumamız akıl yoludur.
Hem tarihimizle yüzleşelim diyoruz, hem de ısrarla bundan kaçıyoruz. Yüzleşmeyi de sadece Cumhuriyet’in ilk yıllarını ve 1950’ye kadar olan dönemi dikkate alarak yapmaya başlıyoruz. Neden? Osmanlı İmparatorluğu’nun 622 yıllık dönemine sahip çıkarken, neden Cumhuriyetin ilk yıllarını sahiplenmiyoruz? Osmanlı döneminde katledilen binlerce Alevi için yüzleşme çabamız yok ama isyan eden Şeyh Sait ve şürekâsının isyanı bastırılıp, gereken cezaları verildiği için Cumhuriyet dönemi için var! Dersim isyanına neden olan 33 Mehmetçiliğin öldürülmesi, yapılan köprünün yıkılması hiç akla gelmezken, Cumhuriyet yanlısı insanları da ortadan kaldıran isyancı Seyit Rıza ile arkadaşlarının cezalandırılmaları nedeni ile geçmişimizle yüzleşelim deniliyor! Mustafa Muğlalı olayı da ortada! Neden Atatürk-İnönü dönemine sahip çıkmamak?
Muhteşem Yüz Yıl dizisi nerede ise finale geldi, gelmedi ise de yaklaşıyor. Şehzade Mustafa’nın yanındaki Şehzade Mehmet’in öldürülmesi nedeniyle Şehzade Mustafa suçlanacak ve öldürülecek… Sonra da pek çok entrikanın içine giren güçlü Sadrazam Pargalı İbrahim de ortadan kaldırılacak! Bunların tamamı Osmanlı tarihi içinde, inkâr kabul etmez şekilde var. Ama gel gör ki, Osmanlı İmparatorluğunda olağan sayılan olayları dizi ile yansıtmak kabul edilemiyor. Üstelik ülkenin en yetkin kişisi, diziyi yapanlar için “Bunlar ecdadımızı o dizideki gibi tanıyor. Bizim böyle bir ecdadımız yok…. Kanuni’nin ömrünün 30 yılı at sırtında geçmiştir. Sarayda o dizide gördüğünüz gibi geçmemiştir. O dizinin yönetmenlerini de, yayınlayan televizyonun sahiplerini de kınıyorum. İlgililere uyarı yaptık. Yargının gerekli kararı vermesini bekliyoruz” diyor… Yani televizyon sahibini, yapımcıları ve yönetmeni cezalandıracağım demek istiyor. Yapar mı yapar? Çünkü, “Uyarı yaptık” diyor. Yargı siyasallaştığına göre!
Kim ne yaparsa yapsan GERÇEKLER yok edilemez. Gerçekleri “Kimi boğduruldu, kimi idam edildi, kimi de….” başlıklı makalemizde görebilirsiniz.
1.BÖLÜM http://sariyertimes.com/kimi-bogduruldu-kimi-idam-edildi-kimi-de-1-bolum/
2.BÖLÜM http://sariyertimes.com/kimi-bogduruldu-kimi-idam-edildi-kimi-de-2-bolum/
İbrahim BALCI
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)