Sarıyer, ligin alt sıralarında yer alan G.O.Paşa’yı (3-1) yenerek rahat bir nefes aldı. Aylardan beri devam eden küme düşme korkusu bu maçla atlatılmış, en azından bu korkudan uzaklaşılmış oldu.

Takım bir türlü toparlanamamış, istikrarsız bir çizgide gidip geliyordu. Yönetim de maddi sorun yoksa da idari sorun vardı. Tarihinde ilk kez bir sezonda üst üste dört kez teknik direktör değişikliği yapılıyordu. Alınan yenilgi ve kendi sahasında beklenilmeyen beraberliklerle taraftar çileden çıkıyor, ya yönetim kuruluna, ya da futbolcuya tepki koyuyordu. Bir türlü alt sıralardan üst sıralara çıkamayan Sarıyer devamlı korkulu anlar yaşıyordu. G.O.P. maçına da böyle bir havada gelindi…

Bir şeyler yapılmalı hem futbolcuların, hem yöneticilerin ve hem de taraftarların motivasyonu normale getirilmeliydi. Bunu kim yapacaktı? Sorun buydu! Yapacak vardı ve kolları sıvıyorlardı… Mademki “Her şey Sarıyer için!” o halde bir şeyler yapılmalıydı. Bir dizi görüşmeler sonucunda taraftarlar maça hazırlandı… Taraftardan istenen, maçın başından sonuna kadar takıma ve yönetime destek vermek ve bunu lig sonuna kadar devam ettirmekti… Görüşmelerden olumlu yanıt alındı… Gereken yapılacaktı!

Taraftarla kulüp Başkanı Saffet Akkoyun arasında soğukluk vardı. Bu giderilmeliydi. Zira Saffet Akkoyun kulübe lâzımdı. Taraftara ihtiyacımız vardı ve onları da kazanmak gerekti. Kulübün bir ayağında devamlı destek veren Belediye Başkanı Şükrü Genç vardı… Taraftara kırgındı… Taraftarlar da O’na dargındı… Futbolcular tedirgindi, onlara güven verilmeliydi… Bütün bunlar görüşüldü tartışıldı ve gereken yapıldı.

Taraftar muhteşemdi… Maç başlamadan Başkan Saffet Akkoyun’a Tribün liderleri tarafından çiçek verilerek gönlü alındı, Saffet Akkoyun taraftarlara giderek hasret giderdi ve gönüller alındı… Maçın sonlarına doğru gelebildi Belediye Başkanı Şükrü Genç, maçın bitişi ile birlikte tribün liderleri tarafından bir çiçek de ona takdim edildi, kol kola girildi ve barış sağlandı.

Sarıyer Spor Kulübüne gerekli olan buydu. Taraftara yakışan da buydu. Yöneticilere uygun gelen de böyle yapmaktı, Belediye Başkanına da uyan kendisine yerel seçimde oy veren ya da vermeyen Sarıyerli taraftarlara gönlünü açmaktı öyle oldu. Ne mutlu bunları yaratanlara… Hepsine kucak dolusu teşekkürler…

Ben maçta futbol beklemedim. Mücadele bekledim, beklediğim oldu. İyi futbol olmasa da güzel goller oldu. Hiçbir futbolcu maçı bırakmadı… Sonuç da galip gelen taraf oldular: Hem de 3-l. Rakip takımda futbolu futbol gibi oynadı, dostluk havası devam ettirildi.

Ben bu yazımda bazı kişilere teşekkür edeceğim: Öncelikle her zaman yardımına başvurduğumuz Sayın Eyüp Odabaşı’ya ne kadar teşekkür etsem azdır. Tribün liderlerine ve taraftarlara teşekkür etmek görevim. Olaylara karşısında tolerans gösteren Sayın Saffet Akkoyun’a, müsamahası, sevecenliği ve gönül vermişliği ile Belediye Başkanımız Sayın Şükrü Genç’e teşekkür etmeyi görev bilirim. Israrla desteklerini devam ettiren yöneticilere ve takımın peşinden koşan eski yöneticilerimize, futbolcularımıza, teknik elemanlarımıza da teşekkür etmemek olmaz. Ama beş maçlık kısa teknik direktörlük döneminde futbolculara verdiği telkin ve güvenle onlara ve bilhassa golcüleri hazırlaması nedeniyle Mahmut Kocabal’a, kısa bir süre önce görev alan yeni Teknik direktörümüz Bahattin Güneş’e de takımı en iyi şekilde hazırladığı, yeni arayışlara gerek görmediği için teşekkür ederim.

Offf be! Vıcık vıcık oldu her taraf diyen olur mu bilemem, ama olsa da zararı yok. Bugün çok önemli bir gündü ve gülen taraf lacivert-beyazlı camia oldu..