Son Dakika Haberler

SARIYER BERABERLİK ALMAKTA ISRARLI! İbrahim Balcı

SARIYER BERABERLİK ALMAKTA ISRARLI! İbrahim Balcı
Okunma : 680 views Yorum Yap

ibalciSezona iyi hazırlanamayan ve aldığı üst üste beraberliklerle adeta beraberlik takımı haline gelen Sarıyer bu yolda rekor peşinde koşuyor. Lacivert-beyazlı ekip 1971/72 sezonunda II. Türkiye Liginde oynadığı 30 maçta 20 beraberlik, 4 galibiyet ve 6 yenilgi almış, attığı 16 gole karşın 19 gol yemiş topladığı 28 puanla lig 12’cisi olarak kümede kalmıştı. 1971/72 sezonunda Sarıyer arka arkaya 5 maçta 5 beraberlik almıştı!
Günümüze gelelim, henüz mevsim başı ve Sarıyer geçen hafta oynadığı Tarsus İd,. Yurdu maçı ile 5’ci maçta 5’ci beraberliği aldı. 6’cı maçını kendi sahasında ligin en alt sıralarında yer alan Gümüşhanespor ile oynayacak ve üç puanla tanışacak derken berbat bir oyun sergiledi ve son anda ipten dönerek yine beraberlik aldı. Böylece 1971/1972 sezonundaki 5 maçlık beraberlik rekorunu kırdı ve 6’cı beraberliği aldı.
Takım kadrosu geçen yılı aratacak kadar etkisizdi. Zira giden futbolcuların yerine aynı kalitede futbolcu transfer edilemdi. Transferlerde yanlış yol izlendi ve takımın en iyi elemanları Barış, Menderes, Uğur, Turgay, Ethem kaybedildi. Gidenlerin yerini dolduracak transferler de yapılamadı. Bilhassa iki çizgi adamı aranır hale geldi. Geçen sezon takımın 37 golünden 23 ünü atan (Barış 10, Sinan 7 ve Menderes 6) üçlüsünden sadece Sinan tutulabildi.
Transferler isim olarak iyi. Kılıçarslan, Murat , Önder, Feridun, Ömer Çuğ, Hamza ve K. Ömer uzun yıllar profesyonel liglerde oynamış deneyimli adamlardı. Keza Serhat, Emre Karaman ve diğerleri… Ya futbol olarak verdikleri?
Sarıyer defansı işe yarar… Bu bloku bozmamak gerekirdi ama oda yapılamadı. Her hafta değişik bir takım sahaya sürüldü. Böyle olunca takım kendini kanıtlayacak ortamı bulamadı. Ama şunu belirtmek gerekir. Mali imkânsızlıklar ya da transferde gecikme nedeni ile sezon açılışı biraz geç oldu. Ne olursa olsun bir takım 45 günde lige hazır hale getirilebilirdi. Bu yapılamadı, takım iyi çalıştırılamadı. Bunu şuradan anlıyoruz. Lige hazırlık yapılırken 45 günde 4 hazırlık maçı oynamak acizlikten başka bir şey değildir. En azından 10 hazırlık maçı oynanacak ve takım tertibi oturtulacaktı. Bu yapılamadığı gibi, kanımca takım gereği kadar verimli de çalışamadı. Belki yeterli tesis bulunamadı. Böyle ise bu bir başka zafiyet, yanlışlık!
Sarıyer defans olarak güven veriyor ama takımı sırtlayacak orta saha bloğu yok. İki savaşcı, oyunu kontrolünde tutacak, arkadaşlarını oynatacak bir ön libero ve zaman zaman ileri atak yapacak çok süretli bir adama ihtiyaç varken bunlar temin edilemedi. Sadece tek savaşçı Semih o da son maçlarda şans verilmeye başlandı. Pas yapamayan, top alışı verişinde zayıf kalan, savaşamayan ve forvete destek olamayan bir orta saha takımına ne katkı verebilir ki? Veremez! İşte Sarıyer bundan yoksun… Efendim forvet de çok zayıf… Evet Sinan eski Sinan değil, Ömer asla hazır değil, Cemre eski durumunda bile değil ama yine de bunları oynatacak adam da yok. Arkası rakip kaleye dönük forvet elemanlarının göğüs hizasına ve inadına üzerine top atılırsa onlar rakip defanslara yem edilir. Sinan ve Ömer gibi fizik gücü ile oynayan uç adamlarını yandan ortalarla ve araya sokulan toplarla hareketlendirmedikten sonra zor sonuç alınır. Sarıyer’in uç adamları böyle bir sıkıntı içinde… Cemre ise ısrarla üzerine durulması halinde kazanılabilir. Attığı gol kalite, kaçırdığı da enfesti.
Sonuç olarak Sarıyer Gümüşhane karşısında baskılı göründü ise de aslında futbol olarak ortaya bir şey koyamadı. Golü yedikten sonra kendine gelen futbolcular şuursuzca saldırıp müthiş bir baskı kurdu ve 90+2 de beraberlik golünü buldukları gibi iki de mutlak gol kaçırdılar.
Rakip takım ligin zayıf ekiplerinden. Gümüşhanenin en iyisi 13 numaralı İzzet Akgül.. Nefis bir gol attı, harika bir pozisyonu kullanamadı… Biraz da kalecileri Oğuz elle tutulur diğerleri sıradan futbolcular. Bu takım ligde zor tutunur. İşte bu takımı Sarıyer kendi sahasında yenemedi.
Alınan kötü sonuçlar ve bu maçtaki beraberlik bardağı taşırdı ve teknik direktör Mehmet binici istifa ederek yönetim kurulunun önünü açtı. İyi bir hareket yaptı. Yönetimin en kısa bir zamanda teknik direktör arayışına girmesi gerekir kanaatindeyim. Israrla uzaklara gitmesine gerek yok. Sarıyer’de kulübün havasını teneffüs edecek deneyimli teknik direktörler. Antrenörler var. Hem maliyet ve hem de takımı tanımaları bakımından tercihin bu yönde kullanılması gerekir. Zira Sarıyer takımında menajer gibi çalışacak bir genel kaptan yok. Hiç kimse tam gününü bu işe ayıramaz. Görevlendirilecek insan iki görevi birden üstlenmiş olacaktır. Bence dikkatle üzerine durulacak bir konudur.
Maalesef kulüp siyasi arenanın içine çekilmektedir. Neden bu kadar insafsızlık edilir. Neden “yönetim istifa”, “hükümet istifa” diye bağırılır. Sen maç boyu “her yer taksim her yer direniş” diye bağırdın da polis biber gazı ile üzerine mi geldi, yoksa coplarla tepene mi bindi? Bunların hiç biri olmadı… Yönetim bunca masraf yapıyor, kulübün yıllardan beri biriken ve peşi sıra gelen borçlarını temizliyor, artı transfer yapıyor iyi kötü… Sonuç kötü elbette ki iyi olursa alkışlanacak kötü olursa kızılacak ama insaf da elden bırakılmayacak… Nasıl oluyor da Belediye Başkanı için istifa diye bağırılıyor. Buna ne gerek var. Orası siyaset meydanı değil ki. Miting alanı da değil…. İyi taraftar, aklı selim taraftar şunu bilmelidir: Sarıyer Kulübünün her siyasi partiye ihtiyacı vardır. Hangisi seçim kazanırsa o siyasi partiden yardım bekler… Sorunlarının çözümü için oradan yardım ister… Üç beş yıl öncesine kadar böyle bir şey yoktu., Kim ve neden bu işi politize ediyor anlamak mümkün değil.
Unutulmasın Sarıyer Spor kulübü küçük hesapların çok çok üzerinde bir güçtür
Yazan: İbrahim BALCI
 

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)