Buna da şükür mü desek ne? Düzyol ile 2-2 berabere kaldık. Düzyurt kim neyin nesi diye anket yapılsa doğru cevap veren yüz kişiden belki bir kişi olur. Dünün kulübü, yılların namlı Sarıyer’ini zorlayıp durdu, evirdi, çevirdi ve 2-0 yenilgiden beraberliği kurtardı.
Sarıyer son üç sezon lige hep kayıp puanlarla başladı. 2011/12 sezonunda 1-2 yenilgi, 2012/13 sezonda 2-2 ve 2013/14 sezonunda da 1-1 beraberliklerle lig maçlarına başladı. Bu sezonda da bu kurala uydu ve maçı 2-2 beraberlikle bitirdi.
Sarıyer kendi saha ve seyircisi önünde hiç hazırlık maçı oynamadı. Seyirci takımını tanımıyordu. O nedenle takıma şüphe ile bakıyordu. Sarıyer maça o kadar hızlı, o kadar güzel ve kadar hırslı başladı ki seyirci müthiş bir Sarıyer izleyeceği inancı ile coşkusunu maç boyu devam ettirdi. Hele ilk on beş dakika sahada Avrupai bir futbol oynayan Sarıyer vardı ve güzel futbolunu 5 ve 10’cu dakikalarda kazandığı gollerle süsleyerek farkı ikiye çıkardı. Seyirci coşmuş farklı skor gelecek bekleyişi içinde tezahüratlarına devam etti. Ne var ki Sarıyer’in kâbus gibi rakip kale üzerine çökmesi onbeş dakika sürdü. Takım birden bire frene basmış gibi durdu ve bu dakikadan sonra oyuna hâkim olan rakip takım 18’ci dakikada durumu 2-1 yaptı. İlk yarı bu skorla bitti. İkinci yarıda sahada yine rakip takım vardı ve 59’cu dakikada kazandığı penaltı golü ile durumu 2-2 ‘ye getirdi ve maçta bu skorla bitti.
Ligin ilk maçı, takımı gereği kadar tanımak imkânımız olmadı. O nedenle de maçın eleştirisinden çok bazı hatırlatmalarda bulunmak isterim.
Pek çok kulüp Federasyona olan borcunu ödeyemediği için lisan alamazken Sarıyer böyle bir tehlikeyi yaşamadı. Takımda eksik olarak görülen yerlere futbolcu alınarak hazırlıklara başlandı. Mali portreyi kontrol altına alarak belirginleştirdi, bunlar az şeyler değil. Yönetim Kurulunu tebrik etmek isterim.
Takım üzerinde fikir yürütürken şu hususları da belirtmeyi görev bilirim. Kadroda göremediğimiz Sinan’ı gözlerimiz çok aradı. Cemre’yi sahada görememenin sıkıntısını çektik, Hatta Serhat ile Feridun’u bu kadroyu gördükten sonra kayıp olarak değerlendirdik. Sinan gibi savaşçı ve golcü bir adamdan mahrum olmak üzücü! İnşallah gözlerimiz gol adamı olarak Cemre’yi aramaz. Defans iyi değil. Derhal önlem alınmaz ise işimiz zor olur. Orta saha henüz birbiri ile tam uyum içinde değil. Erken çökmesinin nedeni bu olmalı.
Sarıyer çok mu kötü! Bunu zaman gösterecek, Çok mu iyi bunu da zaman gösterecek. Ama şunu kesinlikle hatırlatırım gerekli önlemler alınmaz ise lig sonuna kadar kabir azabı çekeriz, bu böyle biline.
Sarıyer’in kazancı var, hem de iyi kazanç! Örneğin 12 No. lu Güney Atılgan nefis gollerle şapka çıkarttı, ancak ikinci yarıda yoruldu ve oyundan düştü. 17. No. lu Günay Şakar, epey bir zamandır sıkıntısını çektiğimiz kenar adamı olarak takdir aldı. Harika top taşıyıp, nefis pozisyonlar hazırladı.9.No.lu Yaşar kaliteli ve tecrübeli bir isim yararlı olur kanısını taşıyorum. 23 No. lu Soner Ergençay da öyle ama Soner ikinci yarıda aynı futbolu oynamaktan uzaktı.
Hatırlatmakta yarar var kesinlikle orta sahada beyin görevini görecek, teknik kapasitesi yüksek bir futbolcu ile savaşacak iki futbolcuya ihtiyaç var. Bunlar temin (transfer) edilemezse yazık olur…
Takımın kondisyonu yeterli görülmedi. İlk on beş dakikalık dayanma ve direnme gücünü 90 dakikaya yaydığı takdirde çok iyi bir Sarıyer seyredebiliriz. (Bu arada bir kısım futbolcunun kamp çalışmalarına geç katıldıklarını da unutmuyoruz).
Tribünler yenilenmiş, koltuklar değiştirilmiş çok da iyi edilmiş. Şeref tribününe hayli fazla insan alınmış yine. Burası 90 kişilik, 120 kadar insan vardı. Ne kadar gelir elde edildi merak ediyorum. Ben üzerime düşeni yapıyorum da, aynı görevi herkesin yapmasını arzu ediyorum. İki paket sigara parasını kulüp için ödemekten kaçınmanın bir anlamı yok…
Neyse, sezon başladı, isteğimiz iyi ve başarılı bir Sarıyer görmek. Sarıyer’in teknik kadrosu bunu başaracak beceriyi gösterecek güçtedir. Bu nedenle sabırla bekliyoruz, bekleyeceğiz.
İbrahim Balcı
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)