Son Dakika Haberler

ŞEŞBEŞİN ŞEŞİNE BAK, ŞAŞIRMIŞIN İŞİNE BAK!

ŞEŞBEŞİN ŞEŞİNE BAK, ŞAŞIRMIŞIN İŞİNE BAK!
Okunma : 697 views Yorum Yap

ibalci-1Türkiye’miz son yedi sekiz yıldan beri gittikçe yalnızlaşıyor., Kimsenin umurunda değil. Neden? Niçin? diye soran yok ya da sormak ya kimsenin aklına gelmiyor ya da işlerine gelmiyor.

Kuzey Afrika Fas’tan Mısır’a kadar T.C. dostu olarak biliniyor ve kabul görüyordu. Bu ülkelerle hiç bir sorunumuz yoktu.

Hatta Osmanlı Devletinin buraları sınırları içine katmalarına rağmen… Fas, Cezayir, Libya, Tunus ve Mısır yıllar yılı dost kaldılar… Arkadan sinsi oyunlar çevirmediler Türkiye için…

Kıbrıs olayları nedeni ile Yunanistan’la aramız açıldığında, Kıbrıs’ta devamlı kan döküldüğü dönemlerde zamanın hükümeti gerekli adımları atıyor ve Kıbrıs’lı KTürkleri silahlandırmak için çabalıyor, Grivas’ın, Makaryos’un oyunlarını boşa çıkarmak için olağanüstü önlemlere başvuruyordu.

Türkiye’ye “DUR” denmesi gerektiği ortadaydı. Harekete geçildi ve Türkiye’nin karşısına ABD, İngiltere, Fransa çıktılar o kadar ileri gittiler ki Türkiye’ye silahlı yardım ya da sanayi de kullanılacak ham madde, hatta verilmesi gereken kredilerin ödenmemesi için ambargo konuldu… Ülkemizde CHP MSP koalisyonu vardı. Kıbrıs’a müdahale kararı alındı…

Bu karar alınana kadar on beş yirmi gün diplomasi trafiği yapıldı. Bu süre içinde Türkiye’nin askeri müdahale için gerekli araç, gereç ve diğer ihtiyaç maddelerini temin için verdiği müthiş mücadeleye Libya’dan yani KADDAFİ den destek geldi. Kaddafi, Türkiye’nin tüm ihtiyaçların karşılanması için imkanlarını sefer etti ve Türk uçaklarına yakıtla birlikte, uçak ve diğer gerekli malzemeleri verdi. Sonuçta Kıbrıs işi halledildi.

Türkler katliamdan kurtarıldı, Bağımsız Kıbrıs Devleti’nin temeli atıldı. Maalesef geçen zaman her şeyi unutturdu. ABD nin isteği üzerine (Oysa Türkiye’ye ambargo uygulamıştı) Libya’ lideri Kaddafi’nin devrilmesi, rejimin ortadan kaldırılması için ABD’nın isteklerine gelin istediğiniz gibi hareket yanıtı verildi. İzmir’den kalkan Türk ve ABD uçakları ile Libya vuruldu, darmadağın edildi. Kaddafi ve ailesi öldürüldü.

Bu yapılan insanlık mıydı? Dostluğa sığar mıydı? Böyle bir şey Patagonya da bile olur muydu? Diplomasi de böyle rezillikler olur muydu? İşte böylesi bir rezilliğe ortak olduk… Tunus’ta da aynı şeyler tekrarlandı ve bu ülke ile de ters düşüldü… Sonra Filistin, Israil, Irak, Suriye ve İran…

Hiç bir devletle dostluğumuz kalmadı. Her biri ile ters düşüldü. Hiç bir ülke ile dostluk ilişkilerimiz kalmadı. Esad Esed oldu, Irak üçe bölündü, Suriye’nin bir tarafına ABD yerleşti, şimdi de Rusya restini çekti o da üssünü kurdu, güç gösterisini devam ettiriyor. Türkiye topun ağzında.

İki milyon Suriyeli kaçağa bakmakla mükellef. Bakamam dese İslam’dan önce insanlığa sığmıyor. AB ve ABD insanlıktan nasibini almamış, onlar kendi çıkarları için Türkiye’yi ateşe attılar, ekonomik olarak güç durumda kalsın diye uğraşıp duruyorlar…

Durduk durdu da Rusya’ya bir ziyaret yaparak derdimizi anlatmaya çalıştık… Dönüş sonu ümitli konuşmalar oldu ise de Rus uçaklarının IŞID mevzilerini, hatta Türkiye’nin yardım ettiği diğer terör gruplarını yerle bir etmesi ile onunla da papaz olduk.

Bir türlü dış siyaset rayına oturmadı. Bu iktidarla ve başta RT. Erdoğan gibi Cumhurbaşkanı varken oturmayacak da. Çünkü, diplomat değil, diploması bilgisi yok, yanında ona doğru gösterebilecek bir tane bile kendisini dünya ülkeleri nezdinde kanıtlamış diplomat yok.

Varsa da ona doğruları açık yüreklilikle ve cesaretle söyleyecek biri yok. ABD ve AB İşte böylesi bir durumda, bizi kendi iç sorunlarımızla baş başa bıraktılar. Bu da iyi ama, PKK militanları öldürülürken aralarından yabancıların çıkması düşündürücü değil mi? Yani demek istiyorum ki bu Güneydoğu meselesi, PKK meselesinden çok, Türkiye’nin başının beladan kurtulmaması için kırk yıldan beri sahneye konan bir oyunun devamı değil midir.

İpler ABD elinde, sahne Orta doğu, seyirci ve alkış tutan AB ülkeleri, ringde abandone olan Türkiye nakavt olan Suriye… Kıs kıs gülen de İsrail…
Demek ki ŞEŞ BEŞ ATMADIKTAN SONRA İŞİMİZ ZOR.

İbrahim BALCI

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)