Ben O’na “Silahsız silâhşor” derim. O’nun silahı, mücadele gücü, eylemi ve onur kırmadan, küfre varmadan, karşısındakini güç durumlara düşüren sözleridir.

Cumhuriyet’in yılmaz savunucularından, Atatürk ilke ve devrimlerinin amansız takipçilerinden biri olan Fahrettin Serdaroğlu’ndan bahsediyorum.

Soyadı Serdaroğlu’dur, adı ise Fahrettin. Ataları askerlikte bir yerlere gelmiş, apoletleriyle olmasa da milli mücadeledeki gayretleri ile bir yerlere gelmiş ve “Gazi” lik unvanı ile Büyük Zaferi yaşamış Sancak Serdaroğlu’nun torunudur O!

Konu Cumhuriyet, Atatürk, demokrasi, İnsan hakları, kadın hakları, memur hakları, işçi hakları, dul ve yetim hakları, emeklilerin hakları, madencilerin hakları oldu mu kendini ortaya atan, konu ile yapılacak her türlü eyleme severek ve inançlı koşan bir silahşordur Fahrettin Hoca…

Milletin huzurunu kaçıran, insanları doğduğuna pişman, yüzlerce aileyi perişan eden Balyoz, Ergenekon, Casusluk, Amirallere suikast ve Oda TV gibi davaların yılmaz takipçisi olmuş, sanki kendi yargılanıyormuş gibi heyecan yaşamış, fırsat bulduğunca, hatta büyük özveri ile fırsat yaratarak her davayı takip için Silivri’yi suyoluna çevirerek Silivri Mahkemesi duruşmalarına bulunmuştur…

Gezi direnişini en doğal hak bilerek katılmış, katılanlara ve bilhassa gençlere destek vermiş, direniş sonucu meydana gelen olayları izlemiş, takipçisi olmuş ve bu nedenle yapılan protesto eylemlerinin içinde bulunmayı prensip edinmiş bir silahsız silâhşordur Fahrettin Serdaroğlu…

Hayatı eğitim ordusunun içinde geçmiştir. 1967-1968 yılında başladığı öğretmenlik hayatını emekli olduğu 1996 yılına kadar devam ettiren silahsız silahşor, değişik sivil toplum kuruluşlarında görevler yaptı. Hayatı mücadele ile geçen Fahrettin Hoca öğrenci hareketlerinin içinde başladığı toplumsal olayları takibe öğretmenliği süresince de devam ettirdi. TÖS (Türkiye Öğretmenler Sendikası üyeliği ve Şube yönetim kurulu üyeliği yaptı 12 Mart 1971 da kapatılana kadar. Aynı yıl TÖB-DER üyesi olarak, şube yöneticiliği ve başkanlık görevinde bulundu. Akyazı Halkevi Üyesi (1975) üyesi de olan Fahrettin Serdaroğlyu 1983 de EĞİT-DER’e üye oldu bilahare ilk kuruluşu 1990 da yapılan EĞİTİM-İŞ sendikası kurucusu ve uzun yıllar Sarıyer Şubesi Başkanlığını yaptı.

Kendisini toplumsal olaylardan soyutlayamayan ve daime sivil toplum kuruluşlarında görev alan Fahrettin Serdaroğlu, emekli olduktan sonra ADD (Atatürkçü Düşünce Derneği) Sarıyer Şubesi Kurucusu ve Başkanı oluyor. Başkanlık görevini 19 yıldan beri inançla devam ettiriyor.

Fahrettin Serdaroğlu’na kısaca “Hoca” derler. Yani Fahrettin Hoca… Onun yeri evi gibi bildiği CHP dir. Partinin üyesi olan Fahrettin Hoca sadece neferdir. Atatürkçülüğünü ADD de ve CHP saflarında devam ettirmektedir.

Fahrettin Hoca, her sivil toplum kuruluşunda görev alacak insanlara örnek bir kişiliktir. İdeali; sağlıklı bir toplum, bütün kurumları ile işleyen bir demokrasi, adil yönetim, eğitimde millilik bilincinin devam ettirilmesi, kulun, kula kul olmaması, Atatürk ilke ve inkilâplarının ısrarla devam ettirilmesi, bölücülüğün değil, birleştiriciliğin benimsenmesidir.

Fahrettin Serdaroğlu Hoca’yı böylesine yakından tanıdıktan sonra ona “SİLAHSIZ SİLAHŞÖR” demeyi kendime hak gördüm…

İbrahim Balcı